Yeni yılın ilk günü gazetelerde genelde yılbaşı kutlamaları haberleri yer alır..
Kim , nerede nasıl yeni yıla girdi ?
Vukuat meydana geldi mi ?
Yeni yıldan beklentiler.. Fallar, astrolog tahminleri gazetelerde sayfa sayfa yer alır..
Hepimiz bir yıl daha yaşlandığımızı unutarak, coşkuyla yeni yılı bekleriz..
365 günü geride bırakmanın sevinciyle, geriye sayarak gece yarısı bilinmeyen bir 365 günlük süreyi, kolları açık karşılarız..
Hepimiz iyiyi, güzeli isteriz.. Beklentilerimiz bu yöndedir.
Bundan doğal da birşey olamaz zaten..
Hepsi olmasa da beklentilerimizin çoğunun gerçekleşeceği sağlıklı, mutlu bir yıl dilerim..

Gelelim bizim İngiliz basınına.. Buralarda genelde Noel ertesi herkes yorgundur.. Alışverişler, yeme-içmeler herkesi yormuştur.. Gazetelerde yeni yılla ilgili her basında olduğu gibi giden yılın önemli olayları yorumlanır.. Kim neler yapmış, neler demiş bunlar değerlendirilir.. Kısacası bir defter kapanır, diğer defter açılır..

1 Ocak tarihli gazetelerde ortak haberlerden biri , bundan böyle havaalanlarında röntgen cihazı gibi, vücut tarayıcıların devreye girip, vücumuzun en mahrem yerlerine kadar göstereceği aygıtların kullanılacağıyla ilgiliydi..
Terörle yatıp, terörle kalkar bir ülke oldu Britanya.. New York’daki ikiz kuleler ardından 2005 yılında metrolarda , otobüsde patlayan bombalar, buranın da tadını tuzunu kaçırdı..
İnanın o tarihten itibaren yaşam da buralarda farklılaştı..
Bu röntgen cihazı da 2010’larda tanışacağımız kültürün bir parçası..
OKuduğumuz kadarıyla, insan vücudunu 6 saniye gibi, göz açıp kapayana kadar bu alet tarayacak..
Üzerinizde bomba mı var, kesici alet mi ?
Uyuşturucu mu sakladınız ?
Yoksa çorabınızın içinde, veya ayakkabınızın topuğunda patlayıcı madde mi saklı, işte bunu anında gösterecek bu alet..

Yani üzerinizde kıyafetiniz olsa bile sizi çırılçıplak soyacak bir cihaz..

Fİyatı 100 bin sterlin.. Şu anda İNgiltere’de sadece bir adet bulunuyor.. Heathrow alanında..
İNgiltere, kadim dostu ABD ile istişare ederek derhal bu aletlerden alınıp, havaalanlarına konmasını istiyor..
Karşılıklı Atlantik üzerinden yolculuk yapacaklar, bu cihaz sayesinde kontroldan geçirilip, yolculuklarına güven içinde devam edecekler..

Yani şimdilik bu aletler, alındıktan ve uygulamalar başladıktan sonra tabi ki, sadece Avrupa’dan ABD’ye uçacak yolcular için kullanılacak.. Tehdit daha çok bu hatlarda var..

Herşey öyle kolay değil aslında..
Bu cihazların kullanımında, karar sonunda kullanan kişiye kalıyor.
Yani üzerinizde görülen “yabancı” cisimin ne olduğunun yorumunu, kullanan kadın veya erkek verecek..
Yoksa alet, sinyal yakıp, alarma geçip “ bomba var”, “patlayıcı var” anonsu yapmayacak..

Bunları kullananların son derece bilgili, keskin görüşlü ve ciddi çalışması gerekiyor..
Vücut tarayıcı aygıtların kullanımı, güvenlik açısından gerekli olsa da, kullanımını son derece sakıncalı bulanlar da azımsanmayacak kadar fazla..

Bir kere bu aletler, vücüttaki her yabancı cismi göstermiyor..
Örnek isterseniz.. Kalbe takılan piller, implantlar, tamponlar, vücuttaki tümötler bu aletle görülmüyor..
Öte yandan tıbbi gereçler, cinsel organlar olduğu gibi bu alet yardımıyla ekrana geliyor..
Bu görüntülerin anında silinmesi hedeflense de bunun kötüye kullanılmayacağının hiçbir garantisi bulunmuyor..
Hiç tanımadığınız insanlar önünde, çırılçıplak soyunmuş gibi kalmak ister miyiz ?

Düşünün bir an.. Amerika’ya gidiyorsunuz.. Ve bu aletlerden birinden geçtiniz. Bir sürü insanın içindesiniz. Ekrana tüm mahremiyetiyle vücudunuz geliyor.. Ama üzerinizde pantalonunuz, kazağınız , paltonuz var..
Bir milim oynatmamışsınız hiçbir kıyafetinizi..

Hem iyi, hem değil.

Göz açıp kapayana kadar taranacaksınız.. Üst baş , ayakkabı çıkartmak yok..

Ancak zaten alanlarda bizi bezdiren kuyruklara bir de bu cihazın yorumunu beklemek eklenecek..
İngiltere Başbakanı Gordon Brown, ülkesi için bu aletlerden 25 tanenin siparişini verdi bile.. Şimdilik bu rakam Heathrow Havaalanı için istendi.. Amerika’ya uçuş yapılan diğer alanlara henüz sıra gelmedi..
Avrupa’nın diğer ülkeleri de bu örneği er geç izleyecek..

Atlantik aşırı uçuşlardan sonra sıra başka destinasyonlara gelir mi .. Şimdilik bilinmiyor.. Bİldiğimiz, 2010’un değişik, başka yıllara benzemeyen değişikliklerle gelişi..