Evet bu haftaya damgasını vuran haber Orams Davası’nda son kararın alınışıydı…
“Olumsuz” çıkacağı beklense de siyah-beyaz basılmış yazılı sonuç bildirisinde, David ve Linda Orams çiftinin kaybettiğini açıklayan uzun karar, adada ve Kuzey’de benzeri şartlarda evi olan binlerce kişi üzerinde “şok” etkisi yarattı.
Emekliliklerini geçirdikleri, yıllarca alın,teri, göz nuruyla çalışıp, biriktirdikleri tasarruflarıyla yaptıkları villaları, evleri, dairelerini kaybetme tehlikesinde binlerce kişi.. Artık onların yaşlı bedenlerini, ömürlerinin son yıllarında hemen hemen her ay ısıtan Akdeniz güneşinden mahrum kalmaları söz konusu artık.
Hem paralarını kaybedecekler, hem yuvalarını.. Hem de güneşli, sıcak günlere hasret kalacaklar…
Genci, yaşlısı çok sayıda kişiyi ilgilendiren bu kararın dalgaları, tsunami gibi sonradan gelecek. Gelecek de yıkıp, geçecek mi? Önüne kattıklarını silip, süpürecek mi?
Orams kararı, İstinaf Mahkemesi’nde sonlandı diye biliyorduk... Kasım ayında da, 19 Ocak Salı günü de “son karar” denmiş. Davacının da, davalının da avukatları bunda fikir birliğine varmıştı. İstinafın, istinafı yoktu..Ancak öyle bir dava ki, eşi benzeri görülmemiş.. Bir daha da görülür mü, kim bilir?
Olmaz olmaz demeyin…
Perşembe günü KKTC Londra temsilciliğinden gelen bir basın açıklamasıyla her şey allak bullak oldu. Orams’lar, Supreme Court’a gitmeye kararlıydı. Yani eski adıyla Lordlar Kamarası’na. İngiliz mahkemelerinin en üst makamına.
Bıçak kemiğe dayanmış, öylesine büyük kaybedecekleri vardı ki, bu son kartı da oynamaktan ne zarar çıkacaktı.
Buradaki hukukçular, Orams çiftinin kararından şaşkınlar... Çünkü İstinaf’ta Başyargıç üzerine basa basa “bu mahkeme final, başkası yok” demişti… Son duraktı. Oramslar belki zaman kazanma peşindeler... Belki gerçekten Nasreddin Hoca hikayesinde olduğu gibi “ya tutarsa” düşüncesindeler…
Bu dava adeta bir pin pon maçına dönüştü.. Bir mahkemeden, diğerine..
KKTC makamları Cumhurbaşkanından Başbakanına, verilen tapuların arkasında olduklarını açıklayıp duruyor…
Bir yanda 70’li yaşlarına merdiven dayamış yaşlı bir çiftin Britanya’daki evlerini kaybetme tehlikesi. Bir yanda milyonlarca sterlinlik mahkeme masrafları... Öte yanda tazminat... Gerçi 45 bin Euro deniyor, henüz kesin açıklığa kavuşmadı… Ancak, Oramslar’ın bunları ödeyecek gücü var mı?
Arkasındaki sponsorlar, destekleyenlerden en azından mahkeme masraflarını hemen ödenmesi bekleniyor.
Meletis Apostolides’in avukatı bunu Londra’da karardan hemen sonra açıkladı. 6 yıllık mahkemenin masraflarının yakın bir tarihte ödenmesini istiyorlar…
Davayı izleyenler bilirler. Öyle karışık, öyle arapsaçı bir hikâye ki… Ve bunların ortasında gerçekten iyi niyetli bir orta yaşlı çift…
Benim anlamadığım ise AB’ye bölünmüş giren bir adanın, Rum mahkemesinde alınan kararının, Kuzey’de de geçerli olması… Sanki bir bütünlük varmış gibi… Buna hukukçular, Protokol 10’un çiğnenmesi diyor…
Bunlar işin olumsuz tarafları.” İyimser olmak gerekli, kararı olumlu yöne çevirmek bizim elimizde” diyenler de var. Güneyde malı olan, kirasını alamayan Türkler de mahkemeye gidip, dava açsın diyen çok.
Dava açmak belki kolay. Kolay olmasına. Ancak bir açınca uzadıkça uzuyor. Herkes bu masrafların altından kalkamaz. Ayrıca kazanmak da var, kaybetmek de. Kazandıktan sonra bir başka mahkemede kaybetmek de başka bir konu.
Dedim ya bu dava arap saçı gibi.
Orams’lar eşyalarını toplamaya başlamışlar… Bin bir umutla yaptıkları villalarındaki, itinayla alıp, yerleştirdikleri eşyalarını kaldırıyorlar… Bir daha nerede, ne zaman açacaklarını bilemeden, tek tek sarıp, sarmalıyorlar…
Kendinizi onların yerine koymayı hiç denediniz mi?
Arsa sahibi Apostolides’in ifadesiyle, o evde Laptalı komşusu bir Türk otursa, dava açmayacaktı. Sırf bir yabancı aldığı, ev yaptığı için bu davayı açtığını söylüyor.
İngiltere’deki TV programları ve yazılı basında bu konudaki yorumlarda, “Kuzeyde, siyasi durumu bile bile güneydekinin yarı fiyatına mal-mülk alanlara oh olsun, onlar müstahak” tarzında bir hava mevcut.
Kuzey’de Rum arsası üzerine kaç AB vatandaşının evi var? Yani haklarında dava açılabilecek kaç emlak...
Bu sorunun cevabı mevcut mu?
Dome Otelinin sahibi otelde kalan turistler hakkında bile dava açmaya niyetliyse, siz varın gerisini düşünün. Çoğumuz orada kaldık... Acaba yarın, öbür gün mahkemeden celp gelir mi, ne dersiniz?
Dönelim yine Oramslar’a. Biz şimdi davanın, Supreme Court’a gidip, gitmeyeceğini izleyeceğiz… Başvuruları kabul edilirse, dava bir de orada dinlenecek.
Evet Oramslar’la oradan, oraya gitmeye devam…