2004 Annan planının bir başka versiyonunu önümüzdeki haftalarda yaşayabilme olasılığı gün geçtikçe artmaktadır. Sn. Talat müzakereler sürecini gerçek şu ki Annan planı gölgesinde başlatmıştır şekil farklılıkları olsa bile temeli ve özü Rum halkı tarafından hayır Türk halkı tarafından evet denen Annan planıdır. müzakereler başladığı günden itibaren iki taraftan da çok çelişkili açıklamalar yapılmaktadır. Taraflar bir birlerini deyim yerindeyse dünyaya şikayet etmektedirler tabii ki böylede olunca müdahale gecikmez ve de artık müdahale edileceğinin sinyalleri gelmeye başladığını düşünüyorum. Başta BM şubat ayında BM genel sekreteri Ban Ki Moon Kıbrıs’a gelecek deniyor, geçen haftalarda ABD dışişleri bakanı sn Hilary Clinton tarafından sn Talat ve Hristofyas arandı ve cesaretlendirildi. Gelişmeler Hristofyas’a sorulduğu zaman başarı için çalışıyoruz başarısızlığı kabul etmiyoruz. Keza sn Talat’ta benzer mesajlar veriyor, herkesi şok eden Orams davasının meşhur sonucu hukuken Türk tarafı davayı kaybetti davanın arkasındaki siyasi oyunları göz ardı etmemek şart.

İngiltere başbakanı Brown yine sn Talat ve Hristofyas telefonla arıyor ve müzakerelere destek verdiğini çözüm için devrede olduğunu açıklıyor, davadan da herhalde Sn. Talat’a üzgün olduğunu belirtiyor. AB’DE her zaman devrede ve benim toprağım olan tüm Kıbrıs’ta AB hukukuna TC’nin de saygı duyup uymasını bekliyoruz diye verilen mesajları ezberledik. İngiltere’nin de askeri üstleri konusunda sn Hristofyas’la anlaştığını düşünüyorum.

Orams davasını kaybettikten sonra tek şansımızın çözüm olduğu dillendirilmeye başlandı, işte sevgili okurlarım tüm amacın bu olduğunu görmemiz lazım 1960 anayasasından gelen siyasi haklarımızı siyasi hukuk davaları ile unutturmak ve Kıbrıs Türkü’nün direncini bu noktada kırmak. Çünkü mahkemenin kararının gerçekten çok ciddi olduğunu bende kabul ediyorum.

ABD başkanı Sn. Obama Kıbrıs’a özel temsilci atayacağını açıkladı. Taşları toparladığımız zaman ortaya bir eser çıkabilir.
Yıllarca süren bu var oluş mücadelesinde bir mahkeme kararı kafaları bulandırmaya yetiyor ve halkımızın morali bozulup kendi ulusal davamızı sorgular hale geldik.
Dışarıdan bakıldığı zaman iki lider de sorunu çözmeye istekli sorun beklide halklarda çünkü kamuoyu açıklamaları bu işareti veriyor o zaman da dış güçler eğer sorunu çözmeye kararlı ise halkları başka yollarla baskı altına almanın yollarını bulmak gerekir işte size Orams, Hurma ve daha da gelecek benzeri davalar. Başta ABD, AB, BM ve İNGİLTERE olmak üzere olası bir anlaşma metnine evet denmesi için bu dört güç devrede olacak! Bazı guruplarımızda zararın neresinden dönersek misali devreye gireceklerinden eminim.
Neticede değerli okurlarım bu Ada’da hiçbir şey tesadüf olmuyor.

erkanegmez@hotmail.com