Tanrı bizi korusun

Tanrı’nın bize bahşettiği bu güzel adayı bizler bu hale getirdik. Yıllardır birçok ülkede yaşanan afetler bile bize ders olamadı. Doğadan alınan bir karış toprak bir gün gelir geri döner,doğa asla ve asla affetmez.

Tanrı’nın bize bahşettiği bu güzel adayı bizler bu hale getirdik. Yıllardır birçok ülkede yaşanan afetler bile bize ders olamadı. Doğadan alınan bir karış toprak bir gün gelir geri döner,doğa asla ve asla affetmez.
Toprak, anadır. Nasıl ki bir ananın çocuğunu hiç kimse anadan ayıramaz; toprak ana da öyledir. Dün Güzelyurt’un Bostancı bölgesi için ağlarken bugün tüm Kıbrıs için ağlıyoruz. Bizler yıllar boyu sadece ve sadece siyaset yapmaya çalıştık. Ben nasıl baş olurum savaşı verdik.1974’te Anavatanımızın bize bahşettiği adamızı nasıl güzelleştiririz,ileriye taşırız diye düşünmedik.Hayat sadece siyaset mi?Hani onu da başaramadık ya!Peki şimdi hiç mi vicdanımız sızlamıyor?Elbette sızlıyor.Bizleri bugüne kadar hiçbir ülke sevmedi...O ülkelere inat aşk adamızı daha da fazla güzelleştirebilirdik.Ne acıdır ki adamızı kendimiz gibi kirlettik.Dere yatakları üzerine inşa edilen binalar,çarpık çarpık yapılaşmalar ve moloz yığınları her geçen gün ülkemizi çirkinleştirdikçe çirkinleştirdi.Bunun sonucunda bu yaşananlar nedir? Tanrının bize tokatıdır. Uyanmamız ve kendimize gelmemiz içindir. Bizler birbirimizi sevmezsek Tanrı bizi sever mi?Sevmez.Bizler toprağımızı,taşımızı,ağacımızı,kuşumuzu,insanımızı,kendimizi sevmeliyiz ki Tanrı da bizi sevsin.İnşallah kendimize gelir el ele veririz ve aşk adamızı,adına yakışır bir şekilde aşk ile aşka dönüştürürüz.İnsanımız çok duyarlıdır.Güzelyurt’a gösterilen hizmetler elbette Lefkoşa,Girne ve köylerine de gösterilecektir.Önemli olan doğayı Dünya’ya getirdiğimiz çocuğumuz gibi düşünmemiz ve ona bakmamızdır.Adımımızı atarken acaba yerde bir karınca var mı ?Onu ezer miyim düşüncesiyle yola çıkarsak, her şeyin üstesinden gelip aşk adamızın güzelleşeceğine inanıyorum.Toprak,Ateş, ve Su hepsi birbirini tamamlar.Toprak,verimliliği ile anılır.Ateş,ısıtır.Su,hayat verir.Ya madalyonun öbür yüzü:Toprak yarılır yutar.Ateş, yakar kavurur.Su,boğar ve bizler ne yazık ki çaresizce hiçbir şey yapamayız acı çekmekten gözyaşı göz yaşı dökmekten başka.Bu bize Tanrı’nın bir uyarısıdır.Başarmak için savaş verelim.El ele yürek yüreğe adamızı güzelleştirelim.Bir karış toprağına en güzel giysilerini giydirelim.Her gününü bayrama dönüştürelim. Güney Kıbrıs’a da aynı yağmurlar yağdı ama yollar kapanmadı. Kısacası kaos yaşanmadı.Bizler neden yaşayalım,bizler neden gülünç duruma düşelim.Neden komşularımıza dedikodu malzemesi olalım.Bu afetlerin son olmasını dilerim.Tanrı hepimizi korusun.

Ne masallar dinledik
Yıllar boyu
Başımıza taşlar yağdı
Üstümüze duvarlar örüldü
Ne kervanmlar geldi geçti
Kara bulutlar oluşturdu
Kalemler sırtımızdan
Ne öyküler yazdı
Vaadler dinledik
Yalan yanlış
Ömürler boyu
Özlediğimiz
Mersin dalları
Feslikan kokuları
Bir ışık
Bir yıldız
Doğmalı üstümüze güneş
Nesilden nesile sürecek
Uçsuz bucaksız
Yollar yollar yollar...
Bu haber 3509 defa okunmuştur

:

:

:

: