Cumhurbaşkanı Adayı, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, dün Girne bölgesi köylerini ziyareti çerçevesinde gittiği Çamlıbel’de köy halkının, köyün Lapta Belediyesi’ne bağlanmasına karşı oluşturdukları “direniş çadırını” ziyaret etti.
Mehmet Ali Talat Seçim Komitesi Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Talat, Çamlıbel halkına bu konuda referanduma gitme hakkı verilmesi gerektiğini söyledi.
Talat, belediyelerin sınırlarının genişletilmesi ve bütün köylerin belediye hizmetlerinden faydalanacak şekilde belediye kapsamına alınmasını doğru bulduğunu, ancak sonuçta, böyle bir operasyonda, halkın düşüncesi ve halkın bunu benimsemesinin son derece önemli olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Talat, “Belediyelerin kapsamına alınacak insanlar, eğer bu kapsama girmek istemiyorsa bu konuda karar verme hakkının onlara verilmesi gerekir” dedi ve sorunun köyde bir referandum yapılmasıyla çözümlenebileceğini belirtti.
Talat, “Benim düşüncem, mutlaka bu konudaki kararı sizin vermeniz yönündedir. Bunun için mutlaka köyde referandum yapılmalıdır. Bunun sonucuna göre karar verilmelidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Talat, kısa süre içerisinde gerekli olan yasal mevzuatın da hükümet tarafından yapılabileceğini sözlerine ekledi.
‘Hakkımızı alacağız’
Cumhurbaşkanı Adayı, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, dün Girne bölgesi köylerini ziyaret ederek halkla sohbet etti.
Akdeniz, Çamlıbel, Sadrazamköy, Kayalar, Geçitköy, Hisarköy, Kozanköy ve Karşıyaka’yı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Talat’, “bazı köylerde yoluna barışın sembolü olan Mersin dalları döşenerek karşılanırken, bazı köylerde de kadınların Cumhurbaşkanı’nı zeytin dalları ile tütsüttüğü” görüldü.
Talat, köy kahvelerinde, genç, yaşlı, kadın, erkek ve çocuklardan oluşanlara hitaben yaptığı konuşmalarda, Kıbrıslı Türklerin 2004 yılından itibaren benimsedikleri barış, çözüm ve dünya ile uyum politikaları sayesinde, dünyanın da Kıbrıslı Türklere bakışının değiştiğini, Kıbrıslı Türklerin artık dünya tarafından kabul gördüğünü belirtti.
Talat, dünyayla uyum politikasının asla birilerine teslim olmak anlamına gelmediğini vurgulayarak, aksine, bunun, Kıbrıslı Türklerin kendi karakterini, kendi kapasitesini, kendi anlayışını, haklarını ve hukukunu dünya ile ilişkilendirmek ve dünyalı yapmak demek olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Talat, son zamanlarda elde edilen kazanımların doğru dünyalılaşma politikaları sayesinde gerçekleştiğinin altını çizerek, “Dünyaya olumlu mesajlar verdik. Dünyalı olduğumuz mesajları verdik. Barış istediğimiz, dünyanın değerleriyle uyuştuğumuz mesajını verdik ve bunun içindir ki dünya bize ilgi gösterdi” dedi.
AİHM KARARI
Talat, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) son kararıyla, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun yeterli iç hukuk üretebileceğini ilan ettiğini söyledi ve bunun devrim niteliğinde bir karar olduğunu kaydetti.
Talat, “AİHM kararı, Kıbrıslı Türklerin tarihinde elde edilen en büyük başarıdır” dedi.
AİHM’in uluslararası hukuk tarafından reddedilen KKTC’nin meclisinin, hükümetinin ve cumhurbaşkanının yaptığı yasal düzenlemeleri dünya hukukuna ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun bulduğunu vurgulayan Talat, bunun, Kıbrıslı Türklerin dünya ile uyumlu hareket etmesinden, ayrılıkçı unsur yerine çözüm arayan bir unsur haline gelmesinden kaynaklandığını belirtti.
Cumhurbaşkanı, geçmişte KKTC’de dünya ile bütünleşme politikası değil, dünyaya meydan okuma politikalarının izlendiğini, dünyaya meydan okudukça da Kıbrıslı Türklerin aleyhine kararlar çıktığını kaydetti. Talat, “Ne zaman ki politika değiştirdik ve dünyayla uyumlu hale getirdik politikalarımızı, dünya da bize daha sıcak bakmaya başladı” dedi.
“SON BİRKAÇ YILDA, 40 SENEDE
YAPILMAYAN ULUSLARARASI TEMAS”
Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs Türk liderliğinin son birkaç yılda, 40 senede yapılmayan uluslararası teması da yaptığını vurguladı.
Talat, “Bu bizi sevdiklerinden değil, politikalarımızdan oldu. Politikalarımızın dünya tarafından kabul görmesinden oldu” dedi.
Talat, bu süre içinde Kıbrıslı Türklerin haklarından bir milimetre taviz verilmediğinin de altını çizdi ve tam aksine, Kıbrıslı Türklerin artık Kıbrıs’ta daha sağlam bir zemine bastıklarını vurguladı.
Talat, “Kim olursa olsun, kim kazanırsa kazansın görüşme masasından kalkmayacak, görüşmeler devam edecek,” gibi yaklaşımların içinin boş olduğunu kaydetti ve halkı bu yaklaşımlara rağbet etmemeye çağırdı.
Görüşme zemininin, genel hatlarıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından tarif edildiğini vurgulayan Talat, “kimsenin bu çerçeveyi değiştiremeyeceğini, böyle bir şeyi dile getirdiği anda da masadan uzaklaştırılacağını” söyledi.
İSPANYA’NIN ÖNERİSİ...
Dünyanın Kıbrıslı Türkler’in çözüm istediğini gördüğünü ve bir anlamda Rumları zorlayabilmek için ne yapılabileceğini araştırdıklarını belirten Talat, İspanya’nın AB Dönem Başkanı olarak uluslararası bir toplantı kotarma çabasının da bu amaca yönelik olduğunu söyledi.
Talat, AB’nin tüm kurumlarının Kıbrıslı Türklerin haklılığını gördüğünü, teslim ettiğini söyledi ve yanlışlığa düşmeden bu politikanın sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi.
HRİSTOFYAS’A ELEŞTİRİ
Cumhurbaşkanı Talat, Hristofyas’ın, Türkiye, Yunanistan, İngiltere, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti” ve “Türk ve Rum toplumlarının” bir araya gelerek uluslararası bir konferans yapılması önerisine de değindi ve sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”ne karşılık Kıbrıslı Türklerin toplum olarak katılacakları bir toplantı önerisinin kabul edilemeyeceğini vurguladı.
TC KÖKENLİ KKTC VATANDAŞLARI KONUSU
Etrafta çözüm olması halinde TC kökenli KKTC vatandaşlarının geri gönderileceği yönünde dedikoduların da dolaştığını söyleyen Talat, “Böyle bir şeye inanabileceğinizi düşünmüyorum. Biz vatandaşlarımız arasında ayırım yapmayız. Vatandaşlarımızı pazarlık konusu yapmayız” dedi.
Talat, halktan bu yalanlara inanmamasını da istedi.
Kıbrıslı Türklerin tarihi bir dönüm noktasında olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs Türk halkının bu seçimlerde düne mi döneceğine yoksa dünyaya mı yöneleceğine karar vereceğini vurguladı.
Talat, “Dünyaya meydan okuyan zihniyetin tekrar iktidar olması, Kıbrıslı Türkleri tekrar o eski karanlık günlere götürecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Talat, halkı iyi düşünmeye, dikkatli bir şekilde durumu değerlendirip ona uygun adımlar atmaya davet etti. Talat, “Bu sadece 200-300 bin insanın meselesi değil. Bu mesele Türkiye’nin de meselesidir, 70 milyonun da meselesidir. Burada meydana gelecek bir kaza, 70 milyonu da üzer. Onun için çok dikkatli olmak zorundayız” dedi.
Talat, “Hem Kıbrıs Türkü’nün aydınlık geleceği için, hem Türkiye’nin dünyada oynadığı ve gittikçe artan rolü için, biz çok dikkatli olmak zorundayız. Bu küçücük toplum bu kadar önemlidir ve bu kadar önemli kararları vermenin arifesindedir” dedi.