Sandığa kadar demokrasi

Ne olacak bu memleketin hali? Son zamanların en popüler sorusu. Deveye, sormuşlar neden boynun eğri diye, devenin cevabı ise nerem doğru ki şeklinde olmuş. Memleketin

Ne olacak bu memleketin hali? Son zamanların en popüler sorusu. Deveye, sormuşlar
neden boynun eğri diye, devenin cevabı ise nerem doğru ki şeklinde olmuş. Memleketin
halini gerçek anlamda göz önüne alırsak, durumun pek içi açıcı olmadığı ortadadır.
KKTC sapır sapır dökülüyor. Hangi yöne baksanız, hiçbir şeyin yolunda gitmediğini
görürsünüz. Üzücü, hatta acı ama gerçek maalesef bu. Felaket sözcüsü olmak gibi bir
niyetim yok ama yaşanan olaylara baktığımız zaman anlatmak istediğim nokta apaçık
ortada. İşin garip tarafı bizim gördüklerimizi herkes görüyor. Fakat önlem alma erki
elinde olanlar, başını kuma saklayan deve misali, sorun çözmeden kaçıyorlar.

Devletin tüm kurumları iflas etmiş. Devlete, devletin kurumlarına ve yöneticilere
karşı inanılmaz bir güvensizlik var. Artık devletin sözüne, icraatına, yasasına,
meclisine, vekiline insanlar şüphe ile bakıyor. Seçilmişler seçim zamanları dışında,
topluma inip sorunları yerinde irdelemiyor. Eğitimde, sağlıkta, güvenlikte,
adalette, devletin her kademesinde sorunlar gün ve gün büyüyor. Çok düşünmeye gerek
yok. Son zamanlarda toplum olarak tanık olduğumuz olaylara bakarsak anlatmak
istediklerim daha kolay anlaşılır. Devletin önemli kurumları, KTHY, KIB-TEK, DAÜ ve
benzeri bazı kitler, deyim yerinde ise can çekişiyor. Nitekim KTHY durumu ortada.
Aylardır tartışılıyor. Ve bizler devlet, olarak, toplum olarak, bir hava yolu
şirketini idare edemedik, layıkıyla yönetemedik. Yıllardır imdat çığlıkları atan bir
sistemi, besledikçe besledik. Tüm suç siyasilerin mi? Elbette hayır. Siyasilere bu
erki veren toplum da suç ortağıdır. KTHY’nı Atlasjet’e verdik. Hayırlı olsun. Umarım
herkes
için iyi olur. Peki, özelleştirme kavramı ile adı anılan diğer kurumlarımız ne
olacak. KIB-TEK’i de Türkiye kökenli bir talihliye veririz. DAÜ ve LAÜ de Suat
hoca alır. Devlette üstündeki yükü hafifletir. Çok açık bir şekilde ortadadır ki
siyasetin girdiği, her alan iflas etmiştir.

Başka neler oluyor ülkemizde? Hırsızlık, mekân basma, tehdit etme, uyuşturucu
ticareti, intiharlar, trafik kazalarında kaybedilen canlar, küçük çocuklara cinsel
tacizler. Yani geri kalmış, sorma gir hanına dönmüş, kültürel yozlaşmanın günden
güne belirginleştiği bir ülkede neler olması gerekiyorsa onlar oluyor bu coğrafyada
. Üzgünüm ama dahası var. Mesela; Boşanama davalarında patlama var. Duyunca
kulaklarıma inanamadım, mahkemelerde onlarca boşanma davasının görüldüğü günler
oluyormuş. Sekiz ay evli olan insanlardan tutunda, sekiz gün evli olan insanlara
kadar boşanma talepleri olabiliyormuş. KKTC ekonomisinin lokomotif sektörlerinden,
inşaat sektöründe yaşananlara ne demeli. Hatırla, adam kayırmacılıkla göz yumulan,
önüne gelenin müttahit olduğu bu ülkede böyle rezillik görülmedi. Evinin parasını
ödeyen birçok insanın evi gözleri önünde satıldı. Üstelik ev sahiplerinin çoğu
yabancı uyruklu. İşte güvenilir ve gayri resmi AB toprağı olan KKTC devletinin içler
acısı hali. Bu
sorunların üstü örtüldükçe, sadece ortaya çıkma zamanı ertelenecektir. Seçimler,
seçim için akıtılan milyonlar, sadece insanların gözündeki demokrasi perdesinin
kalkmasını engeller. Bizdeki demokrasi anlayışı, sandıkların açılacağı ana kadar
geçerlidir.



Bu haber 557 defa okunmuştur

:

:

:

: