Sanata dair

Yaz yazlık yüzünü göstermeye başladı hanidir... Ara sıra “Sizi kandırdııııım...” demeyi de ihmal etmiyor.

Yaz yazlık yüzünü göstermeye başladı hanidir... Ara sıra “Sizi kandırdııııım...” demeyi de ihmal etmiyor. Günlerden Pazartesi... Sevgili arkadaşım, güzel insan Özden Selenge’nin resim sergisi ve son kitabının imza günü var. Hiç kaçırır mıyım. Sergi Lefkoşa Belediyesinin eski binası... Şimdi adı EMAA Başkent Sanat Merkazi oldu. Tarihi bir bina. Çok da sıcak görünüşlü... Oldukça kalabalık.... Başka türlü de olamazdı elbette... Giriş katı restore edilip sergi salonu haline getirilmiş. Pek de güzel olmuş hani... Özden Hanımın yüzünde güller açıyor, bir bayram çocuğu kadar mutlu görünüyor...

Daha az resim yapıp daha çok roman yazın, diye yalvardığım Selenge, her ikisini de o kadar güzel yapıyor ki bu yalvarışlarımla ona ve elbette sanatına haksızlık ettiğimi düşünmeden edemiyorum.

Enfes bir sergi... Dokuya yönelme var. Figürler ve tema elbette olmazsa olmaz kadınlar ve Özden Selenge kuşları... Hiç gülmeyin efendim, bizzat kendilerine sordum o tombul ve mutlu görünen kuşları... ( Ben mutlu görmek istiyorum diye yorumum da öyle...) Hemen her resminde ya bir yerlere saklanmış ya da açıkta beni görün der gibi...

Bu kez renklerle düzenlemeye girmiş ressamımız... Kırmızılar, sarılar, morlar... Dokular, figürler, parlak dokunuşlar... Özellikle ipliğin renklerle ve resimle dansı mükemmel olmuş... Sanırım resimdeki yaratıcılığın bir başka yönü... Selenge’ye özel, Selenge’ye özgü...

Kutlarım arkadaşım, bütün kalbimle hem de... Tanrı sana uzun ömürler versin de resmin de kalemin de daim olsun... Romanına başlamadım henüz... Ama biliyorsun ben kitaplarının sevdalısıyım... O masal diline, o şiir diline bayılıyorum. Yaza iyice girmeden el çabukluğu ile birbiri ardına sıralanan etkinliklere yetişmem gerekiyor. Tatil havasına girip bir köşeye çekildiğimde içime sindire sindire, notlar ala ala, keyifle okuyacağım “ Korkma Ay Doğacak” romanını... Hiç kuşkum yok ki “Sana Sevdam Sarı” kadar, “ Lale Yüreğin Beyaz” kadar çooook seveceğim onu da... Pek çok köşesine bir şeyler yazacağım. Uluslararası sunumum olunca da önce onu anlatatıp tanıtacağım. Dinleyenler seni göremedikleri için hayıflanacak, tıpkı Kazakistan’da Ahmet Yesevi Üniversitesinde olduğu gibi... Zaten haftaya program konuğum olacak, her konuda tatlı tatlı konuşacağız.

Çok önemli bir etkinlik daha... Haftaya Türksoy Opera Günleri Bellapais’teymiş davetiyemi aldım. 11- 12 Haziran geceleri... Ardında 16 Haziran’da da yine aynı yerde,sevgili Rüya Taner’in konseri var. Geçenlerde babası Yılmaz Beyle karşılaştık, ayaküstü sohbetimiz oldu. İlk fırsatta Rüya ile buluşmayı kararlaştırdık.

Gördünüz mü ne kadar yoğun geçiyor şu günler... Yakındığımı düşünmeyin sakın bayılıyorum ben bunlara... Hoşça kalın, sanatla kalın efendim...

Bu haber 2732 defa okunmuştur

:

:

:

: