Mutlu olabilmek, ayağımızı yerden kesebilmek, havalarda uçabilmek, her insanın arzuladığı, özlem duyduğu güzellikleri kim istemez ki! Hayatı dolu dolu yaşamak, çoğu zaman mutluluğu yakalayabilmek için boş hayaller peşinde koşuyoruz. Oysa ki mutluluk bizim içimizde, yanı başımızdadır. Perspektifimizi elden bırakmazsak ve ne istediğimizi biliyorsak mutluyuz. Mutluluk tıpkı saksıda ve bahçemizde yetişen mis kokulu feslikan, ful, yasemine benzer yemyeşil feslikan huzur verir. Ful, yasemin bembeyaz saf mutluluk verir. Suladığımız beslediğimiz sürece yeşerirler, çiçeklenirler. Etrafa mis kokular salgılarlar. Yaptığımız işte başarılı olmak, ailemize, sevdiklerimize, sevgilimize zaman ayırmak mutluluktur.

Bir öğrencinin mezuniyeti, ailesi ve kendisi için ne büyük mutluluktur. Düzenli besleniyorsak, spor yapabiliyorsak, sigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak durabiliyorsak, zaman zaman kitap okuyabiliyorsak, uçan kuşa bir dilim ekmek verebiliyorsak bu mutluluktur. İngiltere'de Leicester Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre dünyanın en mutlu yeri Danimarka. Soğuk kasvetli havasına rağmen çok çok mutlu bir ülkedir. Yıllardır mutluluğu hiç bir ülkeye kaptırmıyor. Komşuları Norveç, İsveç zengin sağlıklı olmalarına rağmen onlardan daha çok mutlular. Hatta Edebiyat yönü mutsuz karakter olarak biliniyorlar. Bunun yanı sıra çok yüksek vergi ödüyorlar. Danimarkalıları mutlu kılan nedir ve ne olabilir? Çağımızda ne yazık ki yapılan istatistiklere göre insanlık bir para yarışıdır ve bu yarış aldı başını gitmektedir. Danimarkalıların öyle bir düşünceleri yoktur. Son derece mütevazi bir şekilde hayatlarını yaşamaktadırlar. Kazançlarının %50 /%70'ini vergiye ödüyorlardı.Bunun karşılığında eğitim ve sağlık ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmaktadır.Danimarka'da yaşayan insanlar eşit şartlar altında yaşadıkları için kimse kimseden üstün değildir.Danimarkalılar mutluluğu aile ve insan ilişkileri ile sevdikleri işte ararlar.Daha fazla para kazanarak zenginliğin ve mutluluğun anahtarını yakalayamayacaklarına inanmaktadırlar.Kısacası hayattan tat almayı bilenlerdendirler.Para ile mutluluğun satın alınamayacağını çok iyi bilmektedirler.Zengin ve güçlü Amerikalılar 23'cü sırada Türkiye mutlulukta 133'cü sıradadır.Peki biz Kıbrıslı Türkler kaçıncı sıradayız?Ünlü bisiklet şampiyonu Lance Armstrong babasız ve çok zor şartlarda büyümüştür.25 yaşında testis kanserine yakalandı.Kanser beynine ve akciğerlerine sıçradığı için yaşama şansının %20 olduğunu kendine söylediler.Doktorlara aldırmayıp sadece kendi mutluluğunu düşündü.Kanserle mücadelede dünyanın en önde gelen vakıflardan biri olan Lance Armstrong Vakfını kurdu.Toplumun kansere karşı duyarlılığını artırmak için dizayn ettiği Livestronrong adını verdiği bilekliklerden 45 milyon dolar toplandı. Ağrı geçici ama vazgeçmez sonsuza kadar kalıcıdır. Lance Armstrong daha sonra yedi kez Tourde France şampiyonu oldu. Mutluluğu şampiyonluğu değildi. Her şeyin bir sonu olduğu gibi elbette şampiyonluğun da sonu vardı. Mutluluğun kanseri yenmesinde en önemli faktörü bir an bile onu yalnız bırakmayan aşkı, sevdalısı, canının öbür yarısı, hayat bağının yanında olmasıdır. Her şeyi bir yaşadılar. Aynı tabaktan yemek yediler,bir bardaktan şarap içtiler,çıplak ayakla kumsalda koştular,aynı çiçekleri kokladılar,kuşları seyrettiler,sabahlara kadar seviştiler,sarmaş dolaş birbirlerine sıkı sıkı sarılıp uyudular,bir nefes oldular.Her zaman savunduğum bir tez vardır:Bütün yollar sevgiden geçer,aşk insanı iyi eder.Mutluluk kendi içimizdedir.Beynimize ne yüklüyorsak bir şekilde bize geri gelir.Sizi seviyorum.Mutluluklarla yüklü bir dünya sizin olsun.'Mutluluk istediğine sahip olmak değildir,sahip olduğunu istemektir'.(Rabbi Hyman)