Evrendeki en büyük güç insan gücü

Bugün çok farklı bir konuya değinmek istiyorum... İnsanlık yüzyıllar boyu uçsuz bucaksız çıktığı upuzun tüm yollarda hep mutluluğu aradı...

Bugün çok farklı bir konuya değinmek istiyorum... İnsanlık yüzyıllar boyu uçsuz bucaksız çıktığı upuzun tüm yollarda hep mutluluğu aradı... Evrenin en büyük gücü düşünce... Bizler bu düşünceye sahip olduğumuzu bile bile hatalar yaparız. Yaşamımızı yöneten her zaman düşünme biçimimiz değil mi? Bizleri başarıdan başarıya götüren ya da tam tersi başarısızlığa... Bize sevgi, mutluluk ya da yalnızlık ve sefil bir yaşam verebilir. Her yaz mevsiminde insanlığı bir telaştır alıp alıp götürüyor... Bu telaş nedir? Düğün telaşı, bin bir hazırlık, masraflar, diz boyu kurulan ev düzeni… En güzel mutfaklar, oturma ve yatak odaları… Korkunç bir ihtişamla giyilen damatlıklar, gelinlikler, aile fertlerinin giyim kuşamı, kimi salonlarda kıyılan nikahlar, kimi günümüzde moda olan kır düğünleri... Ardından balayı... Pardon! Düğün salonuna giderken arabaların üzerine yazılan evleniyoruz, mutluyuz kelimeleri... Daha sonra başlıyor zorluklar, sorumluluklar ve o zaman anlıyor insanoğlu yaptığının büyük hata olduğunu anlar... Aile içi huzursuzluklar elli yıl sürecek olan beraberlikler ve ne yazık ki yollar mahkeme kapılarında son bulur... Peki, neden bu hatalar her yıl bile bile tekrarlanıyor? Yazık, günah değil mi verilen emeklere, boşa geçen zamana yaşanan huzursuzluklara… Kendi düşünce gücümüzü kullanarak duygularımızla ahenk içinde yaşamak varken, Neden bütün bu hatalara düşüyoruz? Yoksa atalarımızın dediği gibi nikâhta keramet var, çok mu eskilerde kaldı? Tanrının bize bahşettiği güzel aşkı dolu dolu yaşamak varken… Neden bu güzelim yolları güzelleştirmeyelim? Gönül gönüle sevdiğimizle birlikte bu yola baş koymayalım? Evrende var olan güzellikleri görebiliyorsak ve her şey bizim düşünce gücümüze ait olduğunu farkına varabilirsek, çıktığımız upuzun yollarda sadece aşk denilen kutsal gücü yaşarız. O zaman bir başka bakarız hayata, bir başka koklarız havayı, bir başka nefes alırız... Yeter ki bunu biz insanlık görebilelim ve isteyelim, istediğimiz sürece başarıdan başarıya koşar ve elli yıl değil yüzlerce yıl efsaneleşir isteklerimiz arzularımız…Unutmayalım ki her doğan insanın mutlaka ve mutlaka aynı frekansta bir eşi vardır, o eşi bulmak hiç de zor değildir...Hiç ummadığımız bir anda bir şekilde karşımıza çıkar...İşte o zamandır ki mutluluk kapımızın,mekanımızın anahtarı olur..
Bunun üzerine çok sevdiğim bir dostumun bana anlatmış olduğu kısaltılmış gerçek öyküsünü sizinle paylaşmak istedim... Bir zamanlar sahilde karşılaşan ve büyük bir tutku ile dünya evine giren iki güzel insan birçok zorluklara göğüs germelerine rağmen o yapılmaması gereken hatanın içinde buldular kendilerini... Her şey yolunda giderken neydi o hatalar bilinçsiz insanların kişileri yönlendirmesi ne kadar yanlış bir davranış... İnsanın insana karışması, yönlendirmesi, abuk subuk sorular sormaları, her şeyi bilmeleri… Tanrım! Ne büyük bir hata... Bu güzelim gezegenimizde aşkı ve mutluluğu yaşamak varken. Neden bütün bunlar oluyor? Anlamış değilim... Bu güzel iki insan uzun süre ayrı yaşamaya başladıktan sonra hatalarını anladılar ve yeniden bir araya geldiler… Şimdi büyük bir aşkla hayata sarıldılar ve kaldıkları yerden birbirlerine sarıldılar... Ne kadar güzel bir duygudur… Mutluluk içinde barındırdığı imgeleri doya doya yaşamak yaşatmak... Unutulmaması gereken en büyük faktör insanın en büyük dostu ve düşmanı kendisidir! Düşünce gücümüzü kullanarak hayatımızı yönlendirebiliriz… Bilinçaltında gizli kalan muhteşem gücün farkına varırsak asla ve asla hata yapmayız... Her zaman her yerde en büyük güç sizinle olsun…
Sizi seviyorum...
Bu haber 4373 defa okunmuştur

:

:

:

: