Siyasi liderler için referandum süreci zor bir süreçti yaz sıcağı ve bayram öncesi mübarek ramazan dönemi ve oruç illeri gezip mitingler düzenlemek oruçlu halka hitap etmek ve projeleri anlatmak gerçekten kolay bir süreç değildi. Ancak liderler, AKP Genel Başkanı Başbakan Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve ana muhalefet CHP lideri Sn. Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli bu süreçte en çok yorulan liderlerdi ve çalışan diğer tüm ekipler, ben bu zor sürecin başarılmasında sahsılarını tebrik ediyorum. Türkiye bu süreçte başta AB olmak üzere diğer ilgili Dünya ülkeleri tarafından yakından izlendi, bir değişim için halk hazır mı diye herkes gerçekten merak ediyordu çünkü Türkiye’miz üzerinde çok oyunlar oynanmaktadır. Başbakan Sn Erdoğan her olumsuzluğa karşı mücadele etmiş ve bugün Türkiye bölgesinde yön veren bir güç haline gelmiştir. Anayasal değişikliği içeren bu referandum sonucu bir kabuk değişikliğinin halk tarafından benimsenmesi diye bir sonuç okuyabiliriz. Kim ne derse desin Türkiye büyüyor güçleniyor ve AB--- Avrasya arası bir köprü ve denge oluyor. Orta Doğu ve Kafkaslar TC için çok önemli tarihi bağları olan bölgeler ve daha da önemlisi tarih boyunca köklerimizin ve kültürümüzün bulunduğu yerler bizim buralarda ki yeni Dünya düzenin de uygulanacak politikalar da söz sahibi olmamız gerekiyor Türkiye bu zengin kültür mirası ve gücüne sahiptir yeter ki doğru yönetilsin işte değerli okurlar biz buradan Kıbrıs’tan baktığımız zaman bu gücün yönlendirilmesin de Başbakan sn Erdoğan’ı başarılı görüyorum. Bizim bir yazar olarak değerlendirmemiz şahsi yorumlarımız belki önemli olabilir kimilerine göre de olmayabilir ancak ortada bir başarı var oda Pazar günü TC gerçekleştirilen referandum ve Başbakan Sn. Erdoğan’ın başarısı ve EVET oyunu destekleyen diğer siyasi parti ve sivil toplum örgütleri, ancak şu bir gerçek ki geminin kaptanı Sn. Erdoğan. Türkiye demokratik bir hukuk Devleti olma yolunda ki öyledir, gelişen ve değişen dünya düzenine adaptasyonu kaçırtmamak için ciddi değişiklikler yapmak zorundadır, Atatürk de “münhasır medeniyetler” derken kast ettiği bu cesur adımlardı ve TC tarihinin ilk on yılında beklenmedik gelişmeler sağlandı, Türk Milleti’ni yok oluyor sananlar bu gelişmeleri ibretle izlediler. Bu gün bana göre benzer gelişmeler yaşanıyor Kıbrıs sorunundan tutunda TC’nin tüm sınırlarında yaşanan gelişmeler ve artan ticaret, ekonomik güç kendini yürütülen siyasette de gösterir ve bugün de bu olmaktadır. Türkiye de halk 1982 anayasasında değişiklik için verdiği evet oyu ile yeni bir dönemin başlangıcının yapılması için açılım ve yatırımların daha da çok olması için daha çok demokratikleşme sağlana bilmesi açısından güçlü bir adım atmıştır. AB’ye uyum konusunda gelişmeler sağlanmakta TC halkı referandum da kullandığı evetle bunu ispat etti %58 evet % 42 hayır demokratik seçim ve oylamalarda sonuçların bu şekil de çıkması gayet doğaldır. Halkın çoğunluk kararı önemli ancak karşı görüş koyanların da kararı bir o kadar da önemli ortaya bir sonuç çıkıyor ki o da uzlaşı sanatı bunu da Türkiye rahatlıkla başarır Sn. Erdoğan’ın ilk verdiği mesaj da bana göre uzlaşma vardır. AB yolunda ilerleyen ve kendi coğrafyasında lider ülke konumunda, orta doğuda özellikle Müslüman ülkeler arasın laik demokratik ülke ve barış için mücadele veren Türkiye’ye ve her fırsatta arabuluculuk görevi yapmakta olan bu güce Kıbrıs konusun da suçlu muamelesi yapılmak istenecek, anlam vermek imkansız. Kaldı ki KKTC halkı Annan planına kapsamlı bir çözüm için evet dedi ancak esas anlaşmayı istemeyen Rum tarafı olduğu için hayır demişti ve süreç sonlandı. Bu yeni süreçte KKTC hak ettiği yere gelmelidir. Ben bu yeni süreçte Türkiye ve mümtaz yöneticilerine başarılar diliyorum, yeni Dünya düzenin de yerimizi en iyi şekilde alacağımızdan da şüphem olmadığını düşünüyorum.