Star Kıbrıs’ın ele geçirdiği sahte mimarların ifadelerinde yer alan kendisini YDÜ’lü öğretim görevlisi olarak tanıtan Yaşar Kemal Özdemir hakkında KKTC makamları herhangi bir araştırma başlatmazken ikinci bir skandal da kirli işlerin döndüğü ÖSYM’den geldi. Böylece KPSS’de çalınan sınav soruları hakkında başlatılan soruşturma KKTC’ye kadar uzandı. Buradaki öğrencilerin bankalara yatırdığı harçların ÖSYM’nin hesaplarına geçirilmediği ve ÖSYM’de çalışan Türkiyeli bürokratların paraların üstüne yattığı ortaya çıktı. ÖSYM’nin buradaki yetkilisi bu işleri tek başına mı yaptı bilinmez ama kirli bir iş varsa bizimkilerin de parmağı kesin vardır. Çünkü yavruvatan-anavatan birlikteliği en çok bu noktalarda zirve yapar. Şimdi çıkıp bakan, başbakan her bir ağızdan bunu da yalanlar, “olmaz olamaz takoz koyuyorlar” diye. Araştırmayıp hemen inkar edelim ki namımız yürüsün di mi ama!

Gazetemizin web sitesinde diploma skandalı ile ilgili haberlerimize çok sayıda yorum geldi. Birkaçını paylaşalım:

Bu üniversiteler neden vardır, topluma bilimsel yönden ne faydaları vardır? Hepsi de birer ticarethane. Dünyada hangi üniversite petrol istasyonu açar ve işletir? Resmen komedi. Daha çok öğrenci gelsin, derme çatma binalarda okusun, daha çok para kazanayım mantığıyla üniversite olunmaz. Burada amaç sürümden para kazanmaktır. Melissa -New Jersey

KKTC'deki Üniversitelerden alındığı iddia edilen diplomaları kim veya kimler verdiyse derhal ortaya çıkarılmalıdır. Konu çok hassas ve çok önemli bir konudur. Bir değil bir kaç üniversitenin sahte mimar diploması verdiği ortaya atılmıştır. Sayın Bakan, önce sahte diplomaları nasıl verildiğini, hangi üniversite tarafından verildiğini ortaya çıkarma zorundadır. Mantıken budur. Olaydan sıyrılma, olayı saptırma gibi oluşumlar olmamalıdır. Sahte diploma konusunda adı geçen KKTC üniversiteleri kendilerini de bu çirkin iddia karşısında aklamalıdırlar. Yoksa KKTC üniversitelerine güven kalmayabilir diye düşündüm. Sayın Bakan konunun üstüne titizlikle gitmeli ve bu sahtekarlığı yapanlarında kimler olduğu mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Söz manevraları ile konunun saptırılmak istendiği de ortadadır. İlgili bakanlık iş yapsın iş. Saygılar. Fethi -İstanbul

Bana 45 bin avro dediler değmez dedim 2 ay evvel aldım diplomamı. Bana deselerdi 60 bin TL boşuna gitmezdim 4 buçuk sene. Yurttaş-Kıbrıs

Şeytan üniversitelerde, şeytan hükümet dairelerinde, şeytan yollarda, şeytan parlamentoda, şeytan Kıbrıs Türk Hava Yollarında, şeytan hastanelerde, şeytan okullarda, şeytan mahkemelerde, şeytan KKTC’nin kalbinde! LONDRALI - UK

NAZMİ PITIRCIK BENDEN NE İSTER?

Bu pıtırcık beni neden sevmez şöyle özetleyeyim:

1.Asker ağabeylerine yalakalık yapacak diye kendi ekibindeki başarılı bir arkadaşın ayağını kaydırmak üzere içinde benim de olduğum bir program CD’sini karargâha götürüp izlettiği ve benim de bunu ortaya çıkardığım için…

2.Olayı ortaya çıkarmak için sekiz saatimi harcadığım Girne Karargâhta Kurmay Albay’ın telefonda pıtırcığa, “Postalımın içinden çık” demesine şahit olduğum için…

3.Kendi kazdığı kuyuya arkadaşını atamadığı gibi bana toslayarak rezil olduğu için…

4.Star Kıbrıs Medya Grubundan tabiri caizse kovulduğu ve karısını da alıp gitmek zorunda kaldığı için…

Bundan daha fazlası da var da yerim doldu, onları da başka defaya artık…

Şimdi bu arkadaş bu kadar kuyruk acısıyla her hafta Kanal T’deki ‘Hodri Meydan’ isimli çakma programında STAR KIBRIS’ın haberlerini aklı sıra eleştirip duruyor. Ve zaman zaman haddini aşıp, “Yazı İşleri Müdürü olsaydım istifa ederdim” diyerek ondan asla beklenmeyecek (yalandan) onurlu laflar ediyor. Ben de kendisine buradan seslenip, “Hodri meydan be pıtırcık” diyorum.

Hodri meydan, çağır beni programına da ne mal olduğunu anlatayım salak yerine koyduğun bu halka…