Konu, İngiliz Avam Kamarasındaki Gölge Kabine’nin açıklanmasıyla aynı günlere rastlamasa, konuya hiç girmeyecektim. Ancak, Sevgili Ejder Aslanbaba’nın , “Gölge bakanlık” görevi istediği ve bu görev verilirse Ulusal Birlik Partisine geçeceğini okuyunca biraz şaşırdım. Haberi birkaç kere okudum. Gazetedeki arkadaşlara okuduklarımdan anladıklarımı sıraladım. Hayır, ben de bir anlama noksanlığı yoktu.
Ancak “gölge bakanlık” ile Sevgili Aslanbaba’nın isteği birbiriyle taban tabana zıt iki kavramdı.

Gölge kabine demek öncelikle ve öncelikle “ Muhalefet” olmaktan geçiyordu.. Yani sen hem gölge kabinede olacaksın ( KKTC Meclisinde böyle bir şey olabilir mi, onu birazdan yazacağım), hem de iktidardaki partinin kadrosunda, onun milletvekili olacaksın..

Eşyanın tabiatına aykırı bir durum..
Gölge Kabine veya Gölge Hükümet nedir, önce onu tanımlayalım..
Bu kavram Birleşik Krallık , Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’da mevcut bir politik olgu.

Wikipedia’daki tanımlamasına göre, “ Muhalefet partisinin liderinin önderliğinde söz konusu partinin üst düzey sözcülerinden oluşan ve her biri iktidar partisinin yönetimindeki bakanlarının birine alternatif yani gölge oluşturan, kendileri iktidar olursa iktidar partisinin belli bir konuda yaptığı uygulamadan farklı olarak ne şekilde davranacaklarını belirten” üyeler topluluğudur.
Bu tanımlamada ne sözcüğü geçiyor öncelikle. “Muhalefet” Yani gölge kabine kurmak veya orada yer almak için birincilikle “muhalefet partisine” mensup olmak gerekiyor.. Yani iktidarda olmamak lazım. İkincisi, iktidar partisinin bakanlarından birine alternatif yani gölge oluşturacaksın. Üçüncüsü ise iktidar olursa, bir önceki iktidar partisinin belli konularda yaptığı uygulamadan farklı şekilde davranacaksın.

Sayın milletvekili Aslanbaba’nın açıklamasındaki mantık hataları birden fazla.
Kendisi DP’den oldukça yüksek oyla KKTC meclisine girmiş bir milletvekili. Daha sonra partisinden istifa ederek, bağımsız olarak mecliste yerini alan bir parlamenter.
Oldukça faydalı eleştirilerde bulunan, devamlı irdeleyen, sorgulayan bir siyasetçi. Ayağa kalktığında adeta gürlüyor, esiyor. Sözleri ses getiriyor…Buraya kadar iyi, güzel.. Ama bu olmadı Sayın Aslanbaba. Hem iktidardaki partiye geçmeyi teklif edeceksin, hem gölge bakanlık isteyeceksin. Yani hem muhalefet edeceksin, hem iktidar olacaksın… Ya biri, ya diğeri. Ona siz karar verin.
Politika okumadım… Ancak bunda bir mantıksızlık var gibi… Siz ne dersiniz ??

Gölge kabine, KKTC meclisine gider mi?
11 Bakanlıklı kabineye karşı, 11 gölge bakan olabilir. Tabii en az 12 milletvekili çıkartan bir partinin yapabileceği bir oluşum bu. Yani ana muhalefet partisinin kuracağı bir gölge kabine… Keşke olsa. Her bakan daha dikkatli olur.. Karşısında kendini gölge gibi izleyen, en az kendisi kadar konuyla ilgili, bilgili bir rakip olduğunu bilir.. Her bir politikacının bir basket, bir futbol maçında olduğu gibi adam adama markajı söz konusu olur.

Ejder Aslanbaba, gölge Ulaştırma ve Bayındırlık bakanlığı istiyor. Kimden mi, iktidardan. Karşılığında UBP’ye yani iktidardaki partiye geçecek. Bugün Sayın başbakanla görüşeceğini belirtiyor bizim gazeteye.. Eğer isteği kabul görürse, yarın da UBP’ye geçeceğini söylüyor. (Bu işler böyle kolay mı sizin orada ?)
Sevgili Aslanbaba, dünyanın ilk ve tek “iktidardaki gölge bakanı” olarak, farz edelim ki isteğiniz kabul gördü.. ( O zaman UBP’nin aklıseliminden de şüphe ederim ).
Siz de çok istediğiniz şekilde UBP’ye girdiniz. İktidardaki partinizin kabinesinde yer alan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanını nasıl eleştirecek, nasıl karşı çıkacak ve nasıl muhalefet edeceksiniz? Onun nasıl gölgesi olacaksınız?
Aslanbaba bu arada “ajanlık görevi istediğini, himayesinde kimlikleri gizli tutulacak 10 kişinin kamu dairelerini gezip müfettişlik veya ajanlık” yapacağını da söylüyor.. Kamu dairelerindeki mevcut yanlışları düzeltemezse de 6 ayda sonra istifa edeceğini ekliyor. Bu ifadelere karşı yazacak, verecek cevabım yok.I rest my case..

Biz dönelim Gölge Bakanlığa.
Gölge Kabine’nin görevi, sizin sandığınız gibi işlemiyor.. Gölge Kabine ve bakanları sizin zannettiğiniz gibi hiç çalışmıyor.

Çok istiyorsanız, bence siz silahşorluğunuza “bağımsız” olarak devam edin.Adınız ne olursa olsun, istediğiniz bakanı gölge gibi izleyin, soru yağmuruna tutun.İktidar değişikliğinde ise uzmanlaştığınız “gölge kabine bakanlığına” seçilin..
Veya açık açık “Ben UBP’ye, iktidar partisine girmek ve karşılığında bakan olmak istiyorum” deyin lütfen. İnanın bence bu çok daha samimi, şık ve size yakışan olur.
Dost acı söyler. Sözlerimi böyle değerlendirmeniz dileğiyle.