Yine New Yorka davet Ban Ki Moon Sayın Eroğlu ve Sayın Hristofyas’a davet gönderdi ve New York’ta üçlü görüşme talep etti. Bana göre en önemli yönü kasım ayında ki BM KIBRIS raporu içinde yer alacak değerlendirme Sayın MOON ne yazacak tabi ki Kıbrıs Özel Temsilcisi Sayın Alexsander Downer’in yürüttüğü Kıbrıs müzakerelerinde ki görüşleri saptamaları ve değerlendirmeleri çok önemli. Son dönemde Cumhurbaşkanı Sayın Eroğlu’nun yapıcı tutumu da çok önemli ve Sayın Hristofyas; ikinci CB Sayın Talat’ın dediği gibi çözüme isteksiz bunlar masada değerlendirilecek. Ancak Kıbrıs ile ilgilenen anavatanlar Türkiye Ve Yunanistan NATO üye ülkeleri etkileri olacak, İngiltere Kıbrıs’taki üstler çok önemli ve stratejik gelişmelerde söz sahibi BM’nin beş daimi üyesi ülkeler başta Rusya geçtiğimiz haftalarda Kıbrıs Rum tarafını ziyaret etmişti. ABD en belirleyici ülke ve AB de bu açmazın içinde çünkü AB tek taraflı Rumları üye aldı ve mevcut soruna sorun ekledi.

Gerçekten BM genel sekreteri Sayın Ban Ki Moon’un işi kolay değil kasın ayında bir rapor düzenleyecek ve yukarıda bahsettiğimiz tüm dengeleri koruyacak, aslında işi birazda kolay çünkü Kıbrıs konusunda yüzlerce rapor yazılmış ilan edilmiş ve nerdeyse aradan da 50 yıl geçmiş ne adayı birleştirebilmişler ne de ayırmaya cesaret etmişler. Hâlbuki çok da kolay olurdu siz anlaşamıyorsunuz bundan dolayı görüşmeler kesilir herkes yoluna devam eder ancak yukarıdaki denge dağılımına baktığımız zaman bunu söylemek o kadar kolay olmasa gerek.

Son sözü yine BM söyleyecek ve çok yüksek bir ihtimal ile görüşmelerin Haziran ayına kadar devam etmesi için tavsiye raporu yazacak. Her ne kadar BM askerini çekecek diye söylese de çekmesi çok zor gibi gözüküyor.

Eroğlu daveti olumlu ve yapıcı karşıladı Hristofyas ise gereksiz bir üçlü görüşme dedi veya ortağı Karoyan’a dedirtti. Ancak Rum tarafı bu davetten rahatsız oldu kayba uğrayacak onlar gibi değerlendiriyorlar. Türk tarafının çözüm adına mülkiyet ile ilgili önerileri Rum tarafını sıkıştırdı bu inkâr edilemez, ancak Rum tarafı da tek başlıkla anlaşma olmaz diyor toprak konusu da ele alınmalı ve güvenlik anlaşılan şu ki anlaşma imkanı zor peki ne olacak Annan Planı gibi bir planın olması da zor o zaman tek seçenek görüşme sürecinin altı ay daha uzatılması BM bu görüşten başka bir seçeneği yok gibi.

New York yine belirleyici olacak ve Kıbrıs sorununun hamisi BM’nin olduğu bir kez daha tespit edecek neticede AB ve üyesi bulunan Rum tarafı sorunu AB rotasına koyamayacak ve NATO’nun ağırlığı ile BM etkili bir kurum olarak devrede kalacak. BM aslında görevini yerine getiriyor ve Türkiye’nin de ağırlığını göz ardı etmiyor, netice itibarı ile de KKTC halkının halkları da korunuyor, halklar eşittir düşüncesi var olmadıkça anlaşma olması o kadar da güç olur.