1975 yılında kurulan UBP, tarihinde ilk kez 3 adayla kurultaya gidiyor. 4 Aralık’ta kurultaya gidecek UBP’de partinin başına geçecek 3 adaydan birisinin seçilmesine sayılı günler kalmış durumda. Başbakan İrsen Küçük ve Sağlık Bakanı Ahmet Kaşif’in ardından Bayındırlık ve Ulaştırma eski Bakanı Lefkoşa Milletvekili Hasan Taçoy da aday olduğunu açıklamıştı. Bu başkanlık yarışında başkan olabilmek için parti tüzüğüne göre de başkan adayları delegelerden salt çoğunluğundan oy almak zorundadır. Bu haftaki yazımı kaleme almamın malum sebepleri vardır. Evvela yaklaşan UBP’de başkan seçimi ve bu seçimde yarışanların basında verdiği demeçlerdir. Bu demeçlere değinirsek; bunların içinden en çok dikkatimi Hasan Taçoy’un verdiği demeç çekmiştir. Demeçte Taçoy, ‘UBP seçimlerde halka verdiği sözleri tutmuyor mu? sorusuna karşılık, ‘Ne yazık ki yerine getirilemiyor. Bunların tümüne bakıldığı zaman benim şahsımın daha genç ve UBP vizyonunu ve kendi vizyonumu temsil edebilecek ve UBP’ye ve ülkeye fayda sağlayacak genç ancak tecrübeli birisi olduğuma inanıyorum’’ diyerek beni hayrete düşürdü. UBP Başkanı ve Başbakan İrsen Küçük’ü hedef alan ve devamlı bir yarış içindeyiz şeklindeki açıklamaları beni şaşırttı. Yaklaşan kurultay öncesinde Taçoy’un bu şekilde açıklamalarda bulunmasını talihsiz olarak adlandırmak istiyorum. Senelerce UBP içinde bulunan Taçoy, nasıl olurda genç kişiler bu ülkeye lazım
der... Burada bir paradoksal ilişki mevcut. Bundan önceki dönemlerde Eroğlu ile aynı parti altında bulunan kendisi değil miydi? Şimdi İrsen Küçük’ün de adaylığı ve rekabeti mi bu açıklamaları getirdi? Kesinlikle evet. Taçoy, kurulan İrsen Küçük hükümetinde kabine dışında kalmıştı. Özellikle Ercan Devlet Havaalanı’nda yapılan antrepo, KTHY’deki bazı istihdamlar ve ihalelerle ilgili kamuoyunda ciddi suçlamalarla yüzleşen Taçoy bunların dışında ayrıca
Taçoy’un, Töre’nin bakan yapılması ile ilgili, “Bakanlıktan alınmam yanında, kabine içerisine Töre’nin girmesi de beni rahatsız ediyor” dediği biliniyor. Bu gelişmelerin ışığında paralel olarak adaylığını ortaya koymuştur. Ercan Havaalanı’nda “Ulaştırma Bakanı’nın görevden alınmasına sebep” olarak gösterilen, önce ‘ihalesiz – duyurusuz’ verilen antre-depo inşaatı izni, ardından bir türlü sonuçlanmayan “Duty-Free” ihalesi sırasında Hasan Taçoy ve ihaleye katılacak olan “Take-Off /Duty Free” isimli şirketin ortak ve direktörlerinden Nurettin Tayanç ihale sürecinde beraber içip eğlenmesi şaibe iddialarını güçlendirmişti. Bunların hiç birinin cevapları doğru düzgün açıklanamadı. Ayrıca geçen sene açılan “Katran İhalesi’nde’’ Artesa Ltd. ihaleyi kazandıktan sonra ihale hükümlerini zamanında yerine getirmemişti. Zamanında
teslimat yapamamıştı. ‘Devleti zarara uğratmayacağız’ diyen Taçoy da, ihalenin ucuza kapatıldığının altını çizerek ihaleyi kazanan Artesa Ltd’yi savunmuştu. Bu günlerde yine iddialar gündemdeydi. Sayın Taçoy’a sormak istiyorum; bakanlığınız döneminde ihalelerde bu tür iddialar karşısında açıklamalarınıza göre, iddiaların doğru olmadığını söylemiştiniz. Doğru değilse neden yeni kabinede yer bulamadınız? Ayrıca UBP’nin Başkanlık seçimine az bir zaman kala “Take-Off Duty Free” isimli şirketin ortak ve direktörlerinden Nurettin Tayanç’ın tekrardan sizin yanınızda bulunmasının sebepleri nelerdir? Bazı duyum ve iddiaları göre Tayanç’ın finans destekçisi olarak yanınızda bulunduğunun altı çizilmektedir. Ortada gezen bu iddialara cevabınız nedir? merakla beklemekteyim. Ortada bu kadar iddia ve şahibe söylentileri varken ve bu konularda kesin bir cevap muhataplardan alınmamışsa neye güvenerek aday oldunuz onu da anlamadım. Açıklamalarınızda her seferinde güvenilir insan karakteri çizmektesiniz. İhale sürecinde, ihaleye katılan “Take-Off Duty Free” isimli şirketin ortak ve direktörlerinden Nurettin Tayanç’la beraber aynı yerde içkili, sazlı sözlü eğlenmeniz ne kadar doğruydu? Yine iddialara göre; Tayanç’ın finansör olarak tekrardan sizin yanınızda olması hakkındaki iddiaların da cevabını merakla beklemekteyim. UBP’de kurultay öncesi adayların açıklamalarını takip etmeye çalıştıkça bunları da burada tartışıp ortaya koyacağız. UBP gibi köklü partinin başkan adaylarından Taçoy’un kendi hakkındaki iddialardan sıyrılması gerekiyor. UBP’nin karar almada zorlandığının altını çizen Taçoy yıllardır bu partideyken bunları dile getirmemişken bugün söylemlerinde bu konuları deklere etmesinde ki tek amaç iddiası gündeme gelmektedir. O da Başkanlık için oyunu artırmak ve sonunda UBP’nin başkanı olmaktır. İddialara göre, bakanlığı döneminde bir çok tartışmanın kaynağı olan Taçoy’un, UBP başkanlığı döneminde neler yapabileceği de ortadadır.Yorum sizde..