İstanbul büyülü bir şehir, bir masal imgesi gibi anlatmakla yazmakla olmuyor. Binlerce kez görülmeye değer, dünyada eşi benzeri olmayan bir elmas parçası ışıl ışıl yanan, göz kamaştıran, dünya insanının gözü üstünde olan bir şehir ve içinde barındırdığı bir çok altın kalpli, birbirinden değerli insanlar, bir kısmı sanatla iç içe bir çok bestelere her geçen gün imza atar. Biz Kıbrıslı besteciler birçoğumuz Mesam’a üyeyiz. Türkiye Cumhuriyeti telif haklarını çok iyi koruduğu için Mesam’a üye olduk. Bizim kendi derneğimiz Müder’in haklarını devletimiz koruyamadığı içindir ki bizler Mesam’a üye olduk. Burada Mesam’ın sayesinde bu yürekleri güzel insanlarla tanıştık. Müzik arenasındaki başarıları dünya çapında biz Kıbrıslı bestecilere bu imkanı sağlayan çok değerli Ali Yavuz’a milyonlarca teşekkürler ediyorum. Ali Yavuz Mesam yönetim kurulunda canla başla çalışan bir güzel yürek. Dünyaca ünlü Unıversal Müzik Taksim Edisyon Mesam’la iş birliği içerisinde çalışmalarını büyük bir titizlikle yürütüyorlar. Kıbrıslı besteciler sıkıntılarımızı Ali Yavuz’a aktardıktan sonra biz Müder Yönetim Kurulu’nu İstanbul’a davet etti. Bu bizler için büyük bir mutluluktur. Mesam ile Unıversal’ın bu denli çalışması yani bu projenin kurucusu dünya tatlısı bir hanımefendi Mine Aksoy’dur. Çok iyi bir öğretmen, bir yönetmen, bir patron, yurtdışında almış olduğu eğitimi ile işinin kraliçesidir. Ama her şeyden önce mükemmel bir kalbe sahip, burada hizmet veren herkes tam bir aile ortamı içerisinde Savaş Bey, Oğuz Bey, Yağmur Hanım, Begüm Hanım isimlerini sayamadığım birbirinden değerli yürekleri güzel insanlar bu projenin kuruluş tarihi Taksim Edisyon A.Ş. 2002 besteci sayısı her geçen gün artmakta, birçok ülke ile birlikte başarılara imza atılmaktadır. Bunların arasında Lübnan, Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Azerbaycan, Arjantin, Mısır, İspanya, İsrail, Almanya, İngiltere daha yazamadığım birçok ülke... Adres inanılmaz güzel bir mekan Arnavutköy, boğazın tam karşısında. Binanın dokusu ve tarihçesi on dokuzuncu yüzyıldan kalma, Arnavutköy Ortodoks Kilisesi’nin karşısı. Geçmişte rahipler yaşıyordu bu güzel binada, Binanın görünüşü, duruşu yerdeki mermer dokusu, duvarları süsleyen Atatürk’ün posterleri, duvarlardaki orijinal 250 yıllık boya dokusu üst katlara çıkan kıvrım kıvrım merdivenler. Bizler üçüncü katta oval bir masa etrafında toplandık. 7-8 kişilik bir grup aramızda Şair Ahmet Selçuk İlhan. Bizleri bu güzellikleri yaratan besteci Ali Yavuz, Savaş Bey, Oğuz Bey birlikteliğiyle sevgili Mine Aksoy’un elinde kalem bu güzellikleri en ince detayına kadar anlattı.48 ülkede ofis, Ortadoğu merkezi, yabancı müziğin %60’ı Türkiye’ye bağlı yani bu projeye şu an 170 Türk besteci yabancılarla birlikte 8 milyon şarkı. Bugün devletlerin ülkelerin yapamadığını şarkılar besteler yapar. Bu yüzden değil midir isyanlarımız, şikayetlerimiz? Müzik her zaman evrenseldir. Hangi dilden olursa olsun dinlenir ve son derecede keyif alınır. Keşke politikacılarımız her zaman her yerde şarkı söyleyebilselerdi. Bu önemli projeyi dinledikten sonra biz Müder yönetim kurulu üyeleri Kıbrıslı besteciler adına sözleşmeyi imzaladık. Bizlere CD’lerini ulaştıran arkadaşlarımızın CD’lerini teslim ettik. Büyük bir haz büyük bir mutlulukla tekrar tekrar bizlere bu imkanları yaratan değerli Ali Yavuz’a binlerce kez teşekkür ediyorum. İlerleyen süreçte tekrar bir araya gelip iki ülkenin Kültür Bakanlıkları ile birçok etkinlik ve toplantıyla bu güzel proje adına adım atacağız. Toplantı finalinde çok değerli Mine Aksoy himayelerinde bu güzelliği kutladık. Dışarıda başlayan yağmurla birlikte sözleşmenin üzerine bereket yağdığına inandık. Bizler Kıbrıslı besteciler bu projede emeği geçen herkese milyonlarca teşekkür ediyoruz. Sizi seviyorum.