Yağdır (ma) Mevlam su

Oldukça uzun süren bir kuraklık ve susuzluk döneminden sonra ülkemize bol yağmur düşüverdi.

Oldukça uzun süren bir kuraklık ve susuzluk döneminden sonra ülkemize bol yağmur düşüverdi. Aniden demeyeceğim, çünkü, Meteoroloji yetkilileri yağmur gelmekte olduğunu, sağanak, selli ve fırtınalı olacağını duyurmuş, halkımızı uyarmıştı. Kulak veren, tedbirini alanlar olduğu gibi, boş ver buralara yağmur yağmaz, meteorolojimin raporları hep aldatıcı çıkar düşüncesiyle hareket etmeyip gerekli önlemleri almayanlar da oldu. Almadıkları da, işte yaşanan felaketlerle saptandı.

Dere ve yağmur suyu yolları çöp ve molozlarla tıkadı, dere yataklarına, yağmur sularının akacağı yerlere binalar inşa edildi. Güzelyurt ve Göçmen köy bölgelerinde geçtiğimiz sezon yaşanan sel baskınlarından da ders alınmadı. Ve sonunda Vadili, Karpaz, Mağusa, Kukla vs. bölgelerde felaketler yaşandı, maddi hasar inanılmaz boyutlara ulaştı.
Bereket versin ki tam teşekküllü Sivil Savunma Teşkilatımız vardır da anında harekete geçerek, itfaiye ekipleri ile birlikte can ve mal kaybının çok daha büyük olmasını önledi. Allah kendilerinden razı olsun! Onları güçlü kılsın. Amin.

Su baskınlarından, sellerden, çamur deryasından zarar görenlerin yardımına koşulacak ve zararları devlet, belediyeler ve hükümet tarafından karşılanacakmış. Öyle deyiverdi büyüklerimiz!

Göçmenköy’deki ve Güzelyurt civarlarındaki sel felaketzedelerine de güya gerekli yardım yapılacaktı. Yapılmadı diyor zarara uğrayanlar. Ama yetkililer sayfalar dolusu demeçler verdiler, medya önünde şov yaptılar. O kadar. Ondan sonra hiçbir önlem alınmadı. Bazı az sayıdaki yerlerde ufak tefek tedbirler alındı ve işe yaradı.
Kuraklıktan beli kırılan tarımcılar, hayvan besleyicileri, rençperler, bahçeciler, seracılar uğradıkları zararlardan sonra şimdi de nerede ise, “Yağdır Mevlam su dualarını, YAĞDIRMA Mevlam su” dualarına çevirdiler.

Başa gelen en büyük ders olur, derdi Atalarımız. Ama öyle görünüyor ki bizim insanlarımız başlarına gelenlerden de yeterli dersleri almıyorlar.
Sonuç ortada. Mandıraların, bazı binaların çatılar uçtu, seraları, evleri sular ve çamurlar bastı.

Zarar çok büyük.

Olay yerlerinde derhal peyda olan yetkili bakanlar, görevliler, hükümet temsilcileri zarar görenleri teselli etmeye, medya önünde poz vermeye koştu. Her zaman olduğu gibi bol keseden atıp tuttular. Gereken yardımlar yapılacak, zarara uğrayanların zararları karşılanacak.
Eminim olaydan iki gün sonra bu sözlerin de boş çıkacağı görülecek. Tıpkı geçmiş sel felaketlerinde zarar gören vatandaşların imdadına siyasi liderlerin, hükümet edenlerin yetişmediği, ufak tefek yardımlarla işi, atlattığı görülecek. Yardım alanlar bile şikâyetçi olmuşlardı, az yardım verildi diye. Bir de hiç yardım almayanlar olmuş ve “hükümet kendi yandaşlarını kolladı” denmişti. Hele seçim öncesi oy avcılığına çıkıldığı ve sel felaketzedelerinden yardım karşılığı oy istendiği dedikoduları daha kulaklarımızda çınlarken, buyurun bu ilk yağmurlarla yaşananları değerlendirmeye. Türkiye’den felaketzedeler için gönderilen bir milyon TL’nin de nereye gittiğini soran felaketzedeler var.
Doğal afettir, ne yapalım, Allahtan geldi, Şükredelim de daha büyük zararlar ve can kaybı olmadı, hükümet olarak, belediye olarak yardımlarımızı yapacağız sözlerini ve vaatlerini tekrardan işitiyoruz.

İnşallah partizanca davranılmaz ve zarara uğrayan vatandaşlara gereken yardımlar bütünü ile yapılır.

Madalyonun bir diğer yüzü daha var. Yüzbinlerce ton yağmur sularından ne kadarı barajlarımıza, göletlerimize sevk edildi, ne kadarı zay olmaktan, denize akıp gitmekten kurtarıldı. Bir de ona bakalım. Her damla suyun boşa gitmemesi ihtiyacı olan bu aç topraklarda, az da olsa, yağan yağmur suları yeterince ve gerektiği biçimde depolanabiliyor mu? Yoksa yağmur mu var da baraj, gölet, derivasyon inşa edilecek düşüncesi hala geçerli midir?

Ya yağarsa! Bunu da düşünüp değerlendirmek gerekmez mi?
Yeraltı su kaynaklarımızı, su kuyularımızı takviye edebilecek bu yağışlardan, İnşallah, azami şekilde yararlanmanın yolları da aranır ve bulunur.

Büyük zararlara neden olan son yağmurların bereket getirmesi dualarımızı tekrarlarken, tedbirsizlik nedeniyle daha da büyük zararlara ve can kaybına düçar olmamak için gereken önlemleri alalım ve sakın ola, “Aman Mevlam YAĞDIRMA su” diyecek hallere düşmeyelim.
Yazımı noktalarken, sel felaketzedelerinin, yağışların ve fırtınanın en ağır vurduğu yerlere ve insanlarına yardıma koşan Sivil Savunma ve İtfaiye ekipleri ile duyarlı vatandaşlara teşekkür eder, Allah onlardan razı olsun derim.

Hükümet ve Belediye ile yerel yöneticilerini de daha ciddi ve sorumluca görev yapmaya davet ederim.
Bu haber 117 defa okunmuştur

:

:

:

: