Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti öyle bir zamandan
geçiyor ki eylemlerin ardı arkası kesilmiyor. Her kesimden sendikacıların
eylemlerinin olmadığı bir güne uyanmak bir düş oldu artık. Arda arda benzine ve
diğer tüketilen ürünlere gelen zamlarla vatandaşımız çileden çıkmış durumda.
İrsen Küçük’ün ülkesini ne kadar sevdiğini
biliriz. Onun yüreğinide. Fakat UBP’de işler bir türlü rayına girmiyor. Hükümet,
halk Sayın Eroğlu’nun UBP dönemine hasret kalmış durumda. Sayın Eroğlu
cumhurbaşkanlığını
kazandığı günden bu yana UBP ‘de taşlar bir türlü yerine oturtturalamadı.
Toplumda Eroğlu dönemi hakkında
konuşmalarını duymak mümkün. Arkadaşlarımdan duyduğum sözler Eroğlu ‘nun UBP’de
ki döneminin özlendiğinin bir örneği oldu bana. Laf aralarında Eroğlu döneminde
bunlar yapılmıyordu gibi sözler duymak sizi sakın şaşırtmasın.
Sayın Eroğlu Cumhurbaşkanlığı
görevini en iyi şekilde yönetiyor. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Eroğlu,
sandığımın tersine Talat’ın kaldığı yerden müzakereleri devam ettirmesi beni
şaşırttan nokta oldu. İkinci şaşırtan hususta Ankara’da Özel Güven Hastanesinde
geçirdiği kalp ameliyatı sonrasında kısa bir sürede ayağa kalkması, ben hazırım
diyebilmesi beni gururlandırdı. Sayın
Eroğlu’nun görevine ne kadar bağlı olduğunu ve çözüm için zaman kaybedilmemesi
gerektiğini bu yaptığıyla herkese anlatmaya çalıştı. Müzakerelerde Türk tarafının
zaman kazanma niyetininin olmadığını bir kere daha gösterdi. Kalp ameliyatı
sonrasında 10 gün gibi kısa
sürede ayağa kalkmak ben hazırım demek kolay iş değildir. Hayatını riske
atmaktır. Çünkü Babamın da kalp ameliyatı geçirmesinden 1 aydan sonra evden
çıktığını biliyorum. Sayın Eroğlu’nu bu yaptığıyla vatanına ne kadar bağlı
olduğunu tekrardan kanıtladı. Sayın Eroğlu, Denktaş, Küçük gibi isimler bu
ülkenin siyasetinin migenk taşlarıdır. İrsen Küçük’ün de amcası sonrasında bu
ülkede siyaset hayatında önemli isimlerden olduğunuda unutmamamız lazımdır.
Fakat UBP’de taşlar cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında bir türlü yerine
oturamadı. Hatırlıyoruz mu kısa süre önce UBP’nin başkan seçimlerini... Tek
aday beklenirken uzun zamandır görülmeyen 3 adayın bir parti başkanlığına aday
oluşunu. Koltuk sevdasını. Bu ülkeye koltuk sevdası değil hizmet gerekmektedir.
İyi yönetim gerekmektedir. Adalette, ekonomide, eğitimde,sosyal konularda her
yerde ki yırttıkların bir an evvel giderilmesi gerekmektedir.
Sayın Eroğlu’nun müzakerelerden
başını bile kaşıyacak vaktinin olmadığını biliyoruz. Fakat iç siyasette işler
yolunda gitmiyor. Sözüm sadece Başbakanımıza değil.. Sözüm tüm hükümet
yetkililerine. Bir an evvel KKTC’de ki bu kötü gidişe dur denilmeli. Bununda
Eroğlu’nun tekrardan UBP’ye el atması ile olacağına inanıyorum. Çözüm
noktasında bir yolda, bazı konularda Eroğlu ve hükümet arasında istişare
etmekten geçiyor. Herşeyin çıkmazda görüldüğü bu zamanda Eroğlu’nun
müzakelerden vakit ayırıp, iç siyasete el atması gerekiyor.
Her kesimden insanın mahdur olduğu
bir dönemde UBP’nin yapacağı, hükümetin yükümlülüğü olan vatandaşının refahını
sağlamak olmalıdır. Ülkede kemer sıkma politikalarının çözümden çok
çözümsüzlüğü getirdiği bir an evvel anlaşılmalı. Gerekli atılım ve girişimler
ambargolar altında sürdürülmelidir. Halkın umutları terkardan filizlendirilmelidir.
Toplumda emeklisinden çalışanına kadar refah bir kuşak tekrardan
oluşturulmaldır. Bunlarda siyasette ki koltuk sevdasından vazgeçip millete
hizmet götürmekle sağlanacaktır. Sayın Eroğlu’nun kısa sürede ben ‘’hazırım’’
demesi karşısında teşekkürlerimizi sunmak istiyorum.