Bu son günlerde güzelliklerle dolu sözcükleri ardı ardına sıralayıp şiir tadında yazmak isterdim. Gülen yüzleri, mutluluklarla dolu yuvaları, upuzun akıp giden sağlıklı yolları, huzur yüklü araçları, saygıda kusur etmeyen yürekleri, güzel yurdumun insanı sürücüleri uyarmak istiyorum. Lütfen herkes aracını sakin bir şekilde kullansın. Sürücülerimiz yol boyu radyodan yükselen nağmelerle yollarında ilerliyorlar. Yol kenarında dikili ağaçları, rengârenk çiçekleri seyrede seyrede ilerliyorlar. Hız yok, sürat yok, çevre tertemiz mis gibi feslikan, yasemin, ful, gül damlası, hanımeli kokuları her tarafta gökyüzüne doğru yayılıyor. Uçan kuşlar bile hissediyor güzelim mis kokuları. Evde bekleyen eş ve çocuklarımız, hazırlanmış soframız, kapıda karşılanıyoruz. Hep birlikte sofraya oturuyoruz ve tatlı sohbet tadında yemek yiyoruz. Yemeğin üstüne Türk kahvesi yudumlayaraktan hayatın tadını almaya çalışıyoruz. Televizyondan yükselen haberler iç açıcı, moral verici, hiç bir sıkıntı yok. Sonra ardı ardına okunan kitaplarla derin bir uyku ve yeni bir güne huzurla, mutlulukla başlamak ne güzel bir hayat hep güzellikleri yazmak isterdim. Her Pazar kalemimden dökülen her bir sözcük şarkı tadında olmalıydı, yollarda son bulmamalıydı. Hayatlar baharlarının en güzel deminde yitirilmemeliydi. Hayattan göçüp gitmemeliydiler birbirinden değerli güzel yürekler. Bu acıların kara haberlerin ne denli büyük olduğunu biliyorum. Ateş düştüğü yeri yakar da yakar. İçiniz acır canınız yanar. Bir an bile unutamazsınız, hayatın ne denli boş olduğunu anlıyorsunuz ve hayata olan bakış açınız bir anda değişiyor. Etrafınızdaki yüreklerin gülmesini istersiniz. Bu son günlerde ardı ardına gelen ölüm haberleri beni derinden yaraladı. Yollar mı katil, insanlar mı katil mantığım almıyor.Her gün trafik kazaları, gelen acı haberlerle uyanıyoruz. Toplum olarak son bulması için dua ediyoruz. Bu acıları yazmak istemezdim. Ama her şeyi dert eden insanlar var ya! Bardak neden kırıldı? O ne dedi? O neden yaptı? Bunu neden alamadım? Bütün bunlar o kadar boş ki, her şeye çare vardır da yitirilen değerlere çare yoktur. Her gelen acı haber bana çok erken kaybettiğim canlarımı, kanlarımı, değerlerimi yaşatır ve kim bilir daha kimlere kimlere yaşatır? Sağlıklı yaşadığımız sürece şükretmeliyiz. Tanrıdan dilerim bir an önce trafik canavarı dediğimiz şeytan son bulur. Ocaklar sönmez, gülen yüzler solmaz. Araçlar azaltılır, seneleri dolan araçlar trafikten toplatılır. Nüfusumuza göre araçlar trafiğe çıkartılır. Yollarımız tekrar tekrar gözden geçirilmelidir. Polislerimiz denetimlerini daha sıkı ve de daha ciddi güler yüzle gerçekleştirmelidirler. Özellikle de yollarımız bir an önce aydınlatılmalıdır. Adım başı kurulan araba galerileri daha sıkı denetlenmeli ve nüfusumuza göre düşebilecek sayıda galerilere satış izni verilmelidir. Çünkü bu küçücük ada için çok sayıda açılan galeri vardır. Toplu taşımacılık tekrar gözden geçirilmeli ve bunu artırabilecek önlemler alınmalıdır. Havalimanlarına gelen yolcularımız limuzin taksi yerine helikopterle rahat bir şekilde taşınabilmelidir. Eskiden Mağusa'dan Lefke'ye kadar tren vardı. Bence bu konu gündeme getirilip yaratılmalıdır. Bugün toplu taşımacılık gerçekleştirilirse inanıyorum ki trafiğimiz nefes alacaktır. Her evden iki üç araba yola çıkmayacaktır.50 TL benzin masrafı yerine 10 TL yol masrafı yapmış olunacaktır. Hem ekonomik yönden hem de trafik yönünden rahatlamış olacağız. Aynı zamanda insanımız araç kullanırken kendini de bilmelidir. Toplu taşımacılık yapan şoförlerimiz araçlarını kullanırken çok dikkatli olmalıdırlar. Çünkü aracın içerisinde bir çok can taşıdıklarının farkında olmalıdırlar. Çünkü birçok canın sorumluluğunu artık üstlenmiş olmaktadırlar. Bütün bunların bilincinde oldukları için bu mesleği seçiyorlar. Her atılan adım güzellik ve iyi niyetle atılırsa sorunlar çözülür. Yeter ki bilinçli hareket edilsin. Dilerim bütün bu acılar son bulur. Yurdumun insanı ancak o zaman aydınlık dolu günlere kavuşur. Sizi seviyorum.
