Mübarek gitti! Şimdi ne olcak?

Mübarek’in çekilmesi son değildir. Elbette önemli bir süreçtir. Mübarek’in müttefiki olan ABD Başkanı Obama ile bu süreçte gelgitler oldu.

Mübarek’in çekilmesi son değildir. Elbette önemli bir süreçtir. Mübarek’in müttefiki olan ABD Başkanı Obama ile bu süreçte gelgitler oldu. Sonuç olarak yeni bir süreç başladı. Haftalardır bu konuda yazılan çok makaleler oldu.Tartışma programları sunuldu. Mısır’da Mübarek’in gitmesinden sonra dikta rejimi tamamıyla sona ermedi, her şey yeni başlıyor. Ortadoğu coğrafyasında yeni oluşumları tetikleyecek olaylar dizisi Mübarek’in devrilmesi ile gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Gazetemizde yazdığımız yazılarımızda haksız çıkmadık. Mübarek gitmeden halkın tepkisini sona erdirmeyeceğini, Mübarek’in 30 yıllık dikta rejiminin bu şekilde sona ereceğini söylemiştik. Haklı da çıktık. Kısaca düne bakmak gerekirse; CIA ve diğer uluslararası aktörlerden gelen açıklamalar, Mübarek’in gideceği yönündeydi. Öyle de oldu. Mübarek yetkilerini yardımcısına devretmişti. Fakat halk bununla yetinmedi. Ortadoğu’da reform ve özgürlüklere susamış kitle Mübarek’in gitmesine kendisini koşulladığından, Mübarek’siz bir Mısır arzuluyorlardı. Nitekim öyle de oldu.Halkın arasındaki konsensus işe yaradı. 30 yıllık saltanata son verdi. Mısır’daki bu süreç Orta Doğu’ya nasıl yansır? Bu da önemli bir mevzudur. Mısır’da ki sürecin Ortadoğu’daki ülkelere etkisi büyük olacaktır. Özellikle Ürdün, Yemen ve Cezayir’de işler Mısır’da olduğu gibi yönetimdekilerin aleyhinde gelişecektir. Eğer Mısır’da yeni bir anayasa, demokratik seçimler yapılabilirse kesinlikle söyletebiliriz ki Mısır benzeri tepkiler ortaya çıkacaktır. Ordaki yönetimleri zor günler beklediğini söyleyebiliriz. Mübarek’ten görevi alan ordu, şu an Mısır’da en büyük aktördür. Mısır’da her şey yeni başlıyor demiştik. Çünkü Mübarek’in çekilmesinden sonra ordunun durumu kuvvetlendi. Mısır’da nasıl bir yönetim rejimi kurulacak bu da önemli bir sorudur. Mısır’da ordunun görevi ele alması İsrail ve ABD’yi memnun etmiş görünmektedir. Burada bir tehlike de vardır. O da yönetime ordudan birisinin başa geçebilme ihtimalidir. Bu da ordu içinde güç savaşının başlangıcı olacaktır. Halkın ordu içinden başa birisinin gelmesi ile tekrardan aynı tepkiyi göstereceği doğru bir tespittir. Mısır’ı şimdi zor günler beklemektedir. İktidar mücadelesinin yaşanacağı Mısır’da dileriz ki dönüşüm kısa sürede başarılabilinir. Mısır’da yaşanan olaylar dizisinde uluslararası aktörler olaya müdahil olmuştu. Bunlardan birisi de Türkiye’ydi. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan söylemleri geçtiğimiz haftalarda Mısır Dışişleri’ni çok rahatsız ettiğinden, uluslararası aktörlerin Mısır’ın içişlerine karışmamasını söylemişlerdi. T.C Başbakanı Mübarek’in gitmesinden yani statükonun sona erdirilmesinden yana oy kullandı. Çok riskli bir durum olmasına rağmen sonuç olarak buradan Türkiye’nin elinin güçlendiğini görebiliriz. Hatırlarsak Erdoğan’ın bu söylemleri Türkiye’de muhalefetin iktidar partisine çıkışmalarının altını fişeklemişti. Sonuç ortada halktan yana taraf olan Erdoğan, süreçte elini güçlendirdi. Ayrıca El Cezire Televizyonu, Mübarek’in istifasının ardından bu ülkelerde halkın sokaklara çıkarak sevgi gösterilerinde bulunduğunu duyururken, yayına katılan birçok konuğun Mısır’a Türkiye’deki demokrasi modeli tavsiye edildi. Son zamanlarda en çok konuşulan-tartışılan konulardan birisi de budur. Türkiye’de ki demokrasiye geçiş sürecinin Ortadoğu’da ki dikta yönetimlerine model olması mevzusudur. Türkiye’de serbest seçimle iktidara gelebilme, serbest oy kullanma(baskı olmadan), özgürlükler noktasında bu ülkelerden daha ileri noktada olabilmesi Ortadoğu ülkelerine örnek olmaktadır.Gelişmeleri hep beraber izleyip göreceğiz.
Bu haber 683 defa okunmuştur

:

:

:

: