Cemil Çiçek haklıdır

Cemil Çiçek haklıdır… KKTC “batacak”… Ancak, Cemil Çiçek’i dinlemezse değil…

Cemil Çiçek haklıdır…
KKTC “batacak”… Ancak, Cemil Çiçek’i dinlemezse değil…
Bu yargıya nerden varıyorum? Bildiğimiz durumları, ters takdim etmesinden!
KKTC, batacak… Cemil Çiçek, haklıdır…

Suçumuz nedir? Sıkıyı görünce, bazıları gibi kaçıp Anadolu’ya yamalanmamak, durup savaşmak… mı?

“Kendi hallerine bırakırsak, KTHY’yi batırdılar; KKTC’yi de batırırlar” dedi… Kimse cevap vermiyor. Cevap vermeyelim, gerilimi artırmayalım, ne sizin ne de bizim işimize yaramaz dedikçe, sayın bakan bindiriyor!

KTHY neden battı? Bugün oldu, kimse ağzını açıp da gerçek nedeni anlatmıyor! Haberiniz yok…

Bu sorunun cevabını vermek için, önce şunu sormak lâzım: KTHY, Ümit Utku gibiler tarafından yönetilir ve bizim bakanımıza televizyonlarda “Sen kimsin be çocuk?” diye terbiyesizlik edilirken, kârda mıydı? Hayır değildi… Beş yüz personel ve altı uçakla KTHY, zaten batakta bir şirketti, hem de tekel olduğu günlerde bile… KTHY, tekel olduğu günlerde bile, zarar eden bir şirketti! Herhalde, “yer yok” diye araya bakan torpil sokup, zorla girilen uçakların boş uçtuğu günleri, unutmadık… Birileri belki de çok iyi para kazanıyordu ama şirket hep zararda idi…

Peki, nasıl uçuruluyordu o zamanlar?

Şirketin kasasından ciddi bir miktar para bir kenara ayrılmış, gecelik repo yapılıp, oradan gelen faiz gelirleri ile durum dengede tutuluyor, buna rağmen halâ kapatılamayan açık da bütçeden kapatılıyordu. “BU şirket bizim için stratejiktir, ille bizim olmasını istiyoruz” dendiğinde, alınan cevap da “Veririz ama sakın ondan sonra açığı kapatmamız için bize gelmeyiniz” olmuştur.

THY’nin hisseleri özelleştirilirken, KTHY’deki THY hisseleri, Kıbrıs Türk İnkişaf Sandığı ve Kıbrıs Vakıflar İdaresi, Türkiye’de bir şirket kurmasıyla, satın alındı… Bu yapılırken, durumun ne olduğu bilinmiyor muydu? Biliniyordu evet… Ancak o güne kadar nasıl yüzdürülmüşse, gene aynen yüzdürülebileceği var sayılıyordu. Ancak:

Tam da o günlerde, iki gelişme yaşandı. Türkiye için hayırlı, ama KTHY için sonu belirsiz bir maceraya neden olan iki gelişme! İlki, Türkiye’de enflasyon çift rakamlı düzeylerden, normal seyrine indi… Böylece TL istikrar kazandı ve dolar ile TL arasındaki oynamalardan para kazanma, bitti… İkincisi, ilk gelişmenin sonucu, Türkiye’de faiz oranları düştü ve gecelik faizden para kazanıp, zararın önüne geçme şansı da kalmadı. Repoya yatırılan, aklımda yanlış kalmadıysa 65 milyon dolar gibi bir para da elde kalıverdi… Dolayısıyla, yapısal değişiklik gerçekleşmediği takdirde, o şirket zaten batıktı!

Burada, Cemil Bey’in haklı olduğu bir durum ortaya çıktı: Bizdeki siyasi irade, o yapısal değişikliği gerçekleştiremedi! Yıllar içerisinde oraya doldurulmuş, gereğinden çok fazla çalışanı ayıklamaya çalıştı ama büyük sosyal reaksiyonlar neticesinde, geri adımlar attı… Pansuman değişiklikler bile, sendikal dirençle karşılaştı. Kişisel hatalar da yapıldı, politik hatalar da… Bunlar da var olan durumun üstüne, tüy dikti… CTP hükümeti gittikten sonra, en son aşamada, gene de Ankara’nın verdiği para, seçim üstü istihdama harcandı…

Cemil bey de “Bir kuruş daha kaynak vermem mademki öyle…” dedi… Haklıydı… Ancak işin ta başından zaten zararda olup da açığını gecelik faizde adeta kumar oynayarak kapatan bir şirketi, sanki de dünyaları kazanırken, biz batırmışız gibi göstermek, bin türlü yorumlanmaya müsaittir…

AKP, Türkiye’de paradigmayı değiştirdi. Başarılı da oldu… Bu güvenle bize de ayni programı öneriyorlar. “Biz denedik, biraz acı çekilir ama ekonomi düzelir” diyerek… Ancak şartlar ayni değil… Buranın yapısal yanlışlarını biz kurmadık. Zaten biz konuşturulmadığımız için, yapısal yanlış söz konusu… Çareyi, birlikte bulmalıyız. Yoksa KKTC batacak!

Zaten ekonomik olarak batıktır… Böyle, buranın şartlarını düşünmeden önerilen önlemlerle, yakında iflasını ilan edecek…
Bu haber 747 defa okunmuştur

:

:

:

: