Upuzun yollarda hangimiz yürümüyoruz ki yeter ki sevgi ile yürüyelim. İki dünya iyisi güzel insan, tesadüfen denizin köpük köpük köpürdüğü, dalgaların şarkı mırıldanırcasına kıyıda duran çakıl taşlarını yalarcasına bir ileri bir geri gidip gelerekten kıyıyı okşamasında tanıştılar. Önce göz göze geldiler ve birbirlerine kilitlendiler.

Zaman durmuş gibi gözlerinden birbirlerine ışık akıttılar. Birlikte çakıl taşlarının üzerine oturdular. Hiç konuşmadan çakıl taşlarının üzerine oturdular. Her bir çakıl taşları onların yıldızı oldu. Uçsuz bucaksız gökyüzünde el değmemiş yıldızlar bir anda onların oldu. Aşkı, sevdayı o anda tanımış hissetmiş oldular. Hani üç beş senede gelir veya hayat boyu gelmez. Bu iki güzel insan aşkı yakaladı ve öyle bir duygudur ki ne anlatılır ne de kaleme dökülür. Şiirlere şarkılara aktarılsa da kişiler kendi içlerinde yaşayarak tadarak yaşatırlar yaşarlar. Bu iki güzel yürek toplamış oldukları çakıl taşlarının üzerine tek tek inançlarını düşüncelerini yazdılar. Birbirimizi çok sevelim. Saygıda kusur etmeyelim. Her günün doğuşunda ikimizi düşünürken de başka başka insanları düşünüp faydalı olmaya çalışalım. Hiçbir zaman bencil olmayalım. Her gün kitap okumaya çalışalım. En az beş gün spor yapalım. Sanatın tüm dallarını yakından takip edelim. Çevremizi koruyalım. Vatanımızı çok sevelim. Birbirimize her zaman yardım edelim, insanları, hayvanları, ağaçları çok sevelim. Topluma hayırlı evlat yetiştirelim. Ön yargılı olmayalım. Dedikodu yapmayalım. İnsanları olduğu gibi kabul edelim. Sigara içmeyelim, sebze ağırlıklı beslenelim. Her zaman sofraya birlikte oturalım birlikte kalkalım. Hiç şikayet etmeyelim her zaman Allah’a dua edelim. Ağaçlar dikelim. Her zaman temiz, bakımlı olalım.

Güzel konuşmaya çalışalım. Her gün yeni yeni bilgiler öğrenelim. Dilimizden ayrı bir dil daha öğrenelim. Yalan söylemeyelim. Her geçen gün birbirimizi bugünden daha çok sevelim. Sevgimizi küçük küçük sürprizlerle tazeleyelim. Küçücük armağanlarla taçlandıralım. Birbirimize sıkı sıkı sarılalım. Romantizmi yaşayalım. Sık sık dans edelim. Doya doya öpüşelim, sevişelim ve karşılık beklemeden muhtaç insanlara yardım edelim. Her bir sözcük çakıl taşlarına inci gibi dizildi. Her biri altın anahtara dönüştü. O kadar güzel anlattılar ki etkilenmemek mümkün değil. Bir yandan derin bir sevda bir yandan birbirinden değerli düşüncelerini aslında kalplerine belleklerine kazıdılar. Aşk öyle bir güçtür ki yeter ki insan istesin. Gerçek eşini bulabilsin. İnsan sevdiğini bulduğu zaman bir başka üretken olur, bir başka verimli olur. İnsanın bakış açısı, düşünceleri değişir. Gökyüzündeki yıldızların tümünü saymaya kalkar ellerini uzatır tek tek toplayacakmış gibi olur. Şiirler şarkılar bir başka ahenklenir, kalpler heyecanlanır. Hücreler yenilenir, ömür uzar, insanoğlu öyle bir güzelleşir ki yerinde duramaz, içi içine sığmaz olur. Herkese faydalı olmaya başlar. Ne güzel bir duygudur aşk. Herkes yaşamalı aşkı, yaşamalı ki el ele verilsin, zenginlikler, güzellikler yaratılsın. Güzellikler dolu dolu yaşanıp akıp gitsin. Aşk, mutluluktur. Aşk sahip olduğunuz en iyi şanstır. Aşk içinizi ısıtan güçlü bir histir. Aşk yüzünüzü güldürendir. Aşk büyük bir sevinçtir. Aşk kalplerinizin birlikte atmasıdır. Aşk büyük bir zenginliktir. Aşk sağlıktır. Aşk insanı yüceltir, güçlendirir. Sağlıklı düşünmeye sebep olur. Mantıklı adım attırır. Aşk öyle yücedir ki insanın ayaklarını yerden keser enerji yükler. Dünya tatlısı iki yürek öyle kenetlendiler ki birlikte atan bir yüreğe dönüştüler. Bütün topladıkları çakıl taşlarını evlerinin en güzel köşesi olan şömine taşının üstüne dizdiler. Kazıdıkları yazılar yanan ateşle birlikte hatırlatırcasına her gün alev alev yandı. Kalplerinde tutuştu. Çakıl taşlarının arasında birbirlerinden habersiz kocaman birer çakıl taşlarına ayrıca altın harflerle kocaman kocaman puntolarla hiç kimseye muhtaç olmadan çok ama çok çalışalım. Büyük bir aşk ile halkımızla birlikte aydınlık günlere doğru ilerleyerek sonsuz olan mutluluğu yakalayalım. Özgeçmişimizi, tarihimizi unutmadan tertemiz, pürüzsüz aydınlık günlere yürüyelim. Sizi seviyorum.