Toplumun sesine destek vermemek sadece kendini düşünmektir

Beklenen gün geldi ve beklendiği gibi de sona erdi. Binlerce insan İnönü meydanını hınca hınç doldurdu.

Beklenen gün geldi ve beklendiği gibi de sona erdi. Binlerce insan İnönü meydanını
hınca hınç doldurdu. Bu saatten sonra bu mitingi sadece sendikal platformun bir
eylemi olarak düşünmek büyük bir hata olur. 28 Ocak mitingine gösterilen tepkiler, 2
Mart mitingini daha da önemli bir hale getirdi. Kıbrıs Türk Toplumu da bu güne ve
duyurmaya çalıştığı sesine gerçek anlamda sahip çıktı. Miting öncesi hem
Cumhurbaşkanımız hem de hükümet yetkilileri miting yapılması için bir gerekçe
olmadığının altını çizdiler. Hatta Sayın Başbakanımız bir müjde(!) verdi. Bundan
sonra kamu çalışanlarının maaşlarından kesinti yapılması gündeme geldiği zaman önce
vekillerden başlanacak. Yani kamu çalışanlarının maaşlarından kesinti yapılması
mutlaka bir gün olacak. Sayın Cumhurbaşkanımız da miting öncesi yaptığı açıklamada
Başbakanı uyardığını ve bazı kararların ayak üstü alınamayacağını söylediğini
anlattı. Bunlar miting öncesi dile getirilen söylemlerdi.

Daha önce de söyledik. Yaşanan olayları temenni ve tasvip etmiyoruz ama bugün
Ortadoğu’nun birçok ülkesinde insanlar her anlamda özgürlük için mücadele
veriyorlar. Yıllardır ezilen halklar ekonomik, siyasi, kültürel, sosyal ve toplum
olarak yaşayabilmenin gereği olan tüm özgürlükleri, tüm hakları elde edebilmek için
ortak ve bütünlük içerisinde bir mücadele veriyorlar. Bu topraklarda kan dökülüyor.
Bu topraklarda çocukların ellerinde silahlar oyuncak niyetine kullanılıyor. Ve tüm
dünya bu sese saygı duyuyor. Artık dünya eski dünya değil. Artık toplumlar
birleşmenin, birlikte mücadele etmenin, yılmamanın ve korkmamanın her engeli
aşacağını farkına varmış durumda. Bu düşünceden yola çıkarsak, dünyada en büyük güç
nedir? Topla silahla sağlanan güç mü daha önemlidir. Yoksa toplumun desteğini,
güvenini sağlamak mı daha önemlidir. Toplum gücünü arkasına almayı başaran, hiçbir
düşünce, siyasi hiçbir hareket kolay kolay kaybetmez. İçinde bulunduğumuz süreçte
KKTC hükümetinin önemli bir güven ve prestij kaybı söz konusudur. Konuyu biraz daha
genişletirsek, KKTC’deki siyaset kurumu bütün olarak halk güvenini yitirmiştir. Bu
noktada yaşanan süreçle beraber iktidar partisi gün ve gün zayıflamakta iken
toplumun yanında olan toplumsal güce sırt veren muhalefet partileri de bir yerde
kaybettikleri toplumsal güveni kazanmak üzereler.

2 Mart mitingi başarılı bir şekilde gerçekleşti. Mitingin yankıları henüz tam
anlamıyla açıklığa kavuşmadı. Mitingin yapıldığı saatlerde, 28 Ocak mitinginde
olduğu gibi hükümet toplantıda idi. Ve çıkan kararlarda özet olarak bakanlar
kurulunun görev başında olduğu, eylemlerin yapılmasının normal bulunduğu fakat
hükümetin halk için çalışmaya devam ettiği açıklandı. Özelleştirme yasası da ivedi
olarak hazırlanacak. Yani mitinge ve binlerce insana selam, çıkılan yolda her şeye
rağmen yürümeye devam. Yeri gelmişken bir noktanın daha altını çizmek isterim. Bu
mitingler sadece ekonomik kararlar veya Türkiye karşıtlığı için yapılan eylemler
değildir. Bu mitingler çok uzun yıllar sonra, Kıbrıs Türkünü ayni amaç için bir
araya getiren bir “Toplumsal Varoluş” düşüncesinin ürünüdür. Ve bu mitinglerde bu
toplumun yanında olmayan siyasi partilerin, dernek ve kuruluşların topluma hizmet
etme söylemleri toplum nazarında itibar bulmayacaktır. Burada söz konusu olan,
binlerce farklı insanın, binlerce farklı düşüncenin birleşerek oluşturduğu ortak
güçtür. Toplumun sesine destek vermemek demek, toplumdan önce kendi durumunu
düşünmek demektir. Bugünden tezi yok bundan sonrası için düşünmenin ve hareket
etmenin vaktidir. Hükümet ben yaparım olur demeden diyalog yolunu sabırla açık
tutmalıdır. Kendilerine iletilen istekler sendikal platformun veya yöneticilerinin
istekleri olmaktan çıkmış ve toplumun sesi olmuştur. Kıbrıs Türkü düşünce ve
isteklerini net bir şekilde ortaya koymuştur. Üstelik bir defa değil. Bundan sonraki
süreçte hem KKTC hükümeti hem de Türkiye hükümeti olayı iyi analiz etmelidir.
Ağızdan çıkacak her söz söylenecek her kelime için defalarca düşünülmelidir.
Bu haber 606 defa okunmuştur

:

:

:

: