Aylardır beklenen Kraliyet Düğünü’nde geri sayım başladı.. 29 Nisan Cuma günü veliaht prens Charles’ın büyük oğlu Prens William, üniversitede tanıştığı ve 8 yıldır birlikte olduğu Catherine Middleton ile dünya evine giriyor.
Evet İngilizler, 1981’de damat Prens William’ın anne-babası Leydi Diana ile Prens Charles’ın düğününden sonra en fazla ilgi çeken düğüne hazırlanıyor. 30 yıl içinde başka kraliyet düğünleri de oldu. Evlenip, boşanmalar birbirini izledi. Ancak hiçbiri 30 yıl önceki düğün kadar ilgi çekmedi. Zaten kısacık yaşamının her anı paparazilerin gölgesinde geçen, hatta ölümünden bile sorumlu görülen basın, bu kez William ve Kate’in düğününe nedense zoraki ilgi gösteriyor. İngilizler de 1981’deki düğün gibi buna çok sıcak bakmıyor. Yapılan kamu oyu yoklamalarına göre halkın yüzde 33’ünün umurunda bile değil bu düğün. Cuma gününün resmi tatil oluşu, 1 Mayıs’ın ertesi gününe gelen Pazartesinin de “ bank holiday” tatili nedeniyle 4 günlük uzun hafta sonu, İngilizlere güzel bir tatil havası yaşatacağa benziyor.
Sizler Akdeniz’in ortasında, biz Manş Denizi kıyısındayız.. Havalarımız arasında dağlar kadar fark var. Ancak bir haftadır İngiltere, özellikle Londra’daki hava, Akdeniz’i aratmayacak kadar sıcak, güzel. Tam yaz havası. 27 dereceye kadar yükselen hava sıcaklığı, Paskalya tatili nedeniyle tam gevşeyen İngilizleri, tatil havasına sokmaya yetti de arttı bile. Hyde Park, Regent Park, mahallelerdeki irili ufaklı parklar, binlerce insanla dolup taşıyor. Bahçeler rengarenk çiçek açan kiraz, erik, badem ağaçlarıyla mis gibi… Otlar yemyeşil… Daffodiller, çiğdemler, güller baharın değil, yazın müjdecisi adeta. O gri, bulutların yere değdiği hava gitti. Yerine taze çim kokan, mis gibi bir havaya bıraktı..Hele akşam üstü saat 5 gibi güneşte değil oturmak, birkaç dakika bile durmak insanı kavurmaya yetiyor. Öylesine sıcak bir hava var. Bilenler bilir, burada yaz kalıcı değildir.. Böyle Nisan ortasında yaz yaşatır, birkaç gün sevindirir. Sonra kar, dolu yağar. Kaloriferler yakılır. Temmuz ortasında palto giydirir. Böyle havalar kalıcı olsa Londra’nın tadına doyum olmaz, cennetten bir köşe olur. Ama ne yazık ki yalancı bahar, yazdır yaşadığımız.
Düğün haftasına girdik. Haftaya bugün yeni evliler balayına başlamış, düğünle ilgili son dedikoduları öğrenmiş olacağız. İngiliz basını birkaç haftadır habere ilgi göstermeye başladı. 2 milyar kişi TV’den düğünü izleyecek. Düğünün tatiller nedeniyle ekonomiye maliyetinin 20 milyar sterlini bulması bekleniyor. Düğünün masrafları gelin ve damadın babaannesi, babası tarafından ortak karşılanacak. Pastası, gelinliği, misafirlerin konaklaması, Buckingham Sarayı’nda düğün sonrası Babaanne Kraliçe 2. Elizabeth’in torunu ve eşi şerefine vereceği öğlen yemeği, Prens Charles’ın vereceği akşam daveti yüzbinlerce sterlin iki aile arasında paylaşılacak. Vergi yükümlülerinin ödeyeceği polis, korumalar, temizlik, gelen devlet başkanları, kraliyet ailelerinin ağırlanması faturasını zamanla öğreneceğiz.
Prens William’ın düğünü diğerlerinden daha fazla önem çekiyor. Babaanne Kraliçe 2. Elizabeth seneye tahtta 60’ıncı yılını kutlayacak. Yerine oğlu Prens Charles’ın geçip geçmeyeceği hala büyük bir soru işareti. Seneye 30 yaşına girecek olan Prens William, bu görev için doğduğu günden itibaren yetiştiriliyor. Tahta geçiş sırasında ikinci ancak zamanın ne göstereceği belli olmaz. Evet hava, tam düğün havası. Günlük, güneşlik. Çiçekler rengarenk.. Genç çifte mutluluk dileyip, darısı diğer bekarların başına diyelim.
21’inci yüzyılın peri masalı başlıyor..