Kıbrıs Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas , Avustralya gezisinde, bol bol konuştu. Heyecanlandı, milli hisleri kabardı, şahlandıkca şahlandı ve attı tuttu.

Kıbrısı bölen duvar kalkacak,
Vatanımız yeniden birleştirilecek,
Yerlerinden edilenler geri dönecek,
İşgalciler, Türk askeri ve yerleşikler gidecek,
Talatla uzlaşacağımızı sanmıştım, beni hayal kırıklığına uğrattı. Seçilirkenden gitti Ankaranın elini öptü..... ve uzar gider inciler listesi.

Patriyoti mu Dimitri, bak sana birçak lafım olacak. Beni, lütfen, iyi dinler.

* Evvela Kıbrısımızda fiziki bir duvar- yani sık sık benzettiğiniz Berlindeki utanç duvarı gibi, bir milleti, Almanları bölen, Alman ulusunu Doğu ve Batı Almanya, Doğu Berlin-Batı Berlin diye belirli bölgelere hapseden bir durum yok. Utanç duvarının böldüğü Alman ailelerinin bazıları Batıya kaçmak ulaşmak için çıktıkları serüven esnasında vurulup öldürülen de yok.

* Doğrudur, Kıbrıs ve Lefkoşa, Kuzey ve Güney olarak ikiye bölünmüştür. İlk bölen İngiliz Koloni idaresine bağlı silahlı güçlerdir. Ve ilk bölmeyi Lefkoşada Mason Dixon Line dedikleri dikenli tel örgülerle gerçekleştirdiler.(1955-58 çatışmaları) Daha sonra Kıbrıslı Türklerle Rumları ayıran hat her yerde, “Green Line” olarak isimlendirildi Ve bu Yeşil Hat, Birleşmiş Milletler müzakerelerinde, rezolusyonlarında da yer aldı. Zaman zaman, “Buffer Zone-Tampon Bölge”, “No man’s Land, UN Controlled area- BM kontrolünde kimsenin olmayan arazi”, “Mined area-mayınlanmış bölge” olarak da tanımlandı. Ama, kesinlikle hiçbir yere Berlindeki Duvar gibi bir katı duvar örülmedi.

* Evet, iki halkı ayıran bir hat, bir sınır, hayali bir engel vardır. Ancak, bu beyinlerdeki, düşüncelerdeki, hayali duvarı şu veya bu şekilde aşanlar, aşmaya kalkışanlar canice öldürülmemiştir. En azından Türk güçleri bunu yapmamıştır. Ama, Yorgacisin katilleri bir zamanlar çektikleri dikenli ayırıcı duvarlar ve engeller önünde çok Kıbrıslı Türkü kaçırmış, vurmuş, öldürmüş kaybetmiştir.

* İki halk yıllardan beri ayrılmış vaziyette yaşamış. Gettolara, anklavlara sıkıştırılan Türkler olmuş.
Kıbrıs tam anlamı ile 1974 de Yunan askerleri-EOKA “B”-İşbirlikcileri üçlüsünün gerçekleştirdikleri kanlı darbe sonrasında bölünmüş ve yalnız harita üzerinde değil, fiziki olaraak da ayrılmıştır.

* Sizin istila ve işgal dediğiniz, dilinizden düşürmediğiniz anlaşmalardan kaynaklanan askeri Türk müdahalesi değildir adanın bölünmesini sağlayan. Önce İngilizler sonra da sizler ayırdınız iki toplumu. Kanlı darbenizden sonra , Girne ile Lefkoşa arasındaki dar bir bölgeye konuşlanan Türk silahlı kuvvetlerinin önerisini kabul edip, bu koridordan 10 kilometre geriye çekilseydiniz, ikinci harekat olmayacak ve Ada Mağusadan, Yeşil Irmağa-Mansuraya kadar bölünmeyecekti.

* Kıbrısın Birleştirilmesi için yapılan bütün Türk önerileri ve Birleşmiş Milletler Planları ve formülleri sizler tarafından reddedildi, değil mi? Hani da adanın yeniden birleştirilmesini istiyordunuz ve ödün verecektiniz? Hayır. Gerçek istediğiniz bütün adanın size teslim edilmesidir. Bu mümkün müdür, olabilir mi? Olması için dünyanın ters dönmesi lazımdır. Veya Kıbrısın bölünmesinde baş rolü oynayan, Rum-Yunan ikilisini cesaretlendiren, İngilizin, Amerikanın ve Yunan medeniyeti hayranı ulusların Kıbrıs konusundaki politikalarını değiştirmeleri gerekir.

O zaman da , 1959- 60 Zürih ve Londra anlaşmalarının feshedilmesi, geçersiz kılınması ve yerlerine başka uluslar arası bir anlaşmanın kabulü, imzalanması şarttır. O imzaları da atacak olanlar garantör ülkeler Türkiye, İngiltere, Yunanistan, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk temsilcileridir. Ve böyle bir durumda Amerikan Amca ile AB nin de arka kapıdan onayı istenecek. Çünkü artık Kıbrıs AB toprağı ve tam üyesi.
Eee, Kıbrısta inanılmaz yatırımlar yapmakta olan, stratejik ve coğrafi, askeri planları olan İsrail ne diyecek, hiç düşündünüz mü? Kıbrısın münhasır ekonomik bölgesinde bir de petrol ve doğal gaz kaynakları söz konusu olunduğunda sizin sözünü ettiğiniz “duvar” nerede başlayıp nerede bitecek, o duvarı kim yıkacak, iştgalci dediklerinizi adadan kimler çıkartacak, Kıbrısı yeni baştan kimler birleştirecek ve Rum halkına buyurunuz eski köylerinize, evlerinize diyecek? Ve deseler bile bunlara kim izin verecek?

Evet, Kıbrıs çoktaaan bölünmüştür. Ve de yeni nesiller birbirini tanımamakta, ayrı yaşamak arzusunda. Anketleriniz de bunu göstermekte. O halde, patrioti mu Dimitri, ileri geri konuışmamaya bak. Zaten gelecek seçimlerde milliyetci Rum liderler, o koltuğu sana bırakmayacaklar.

Omiru, Anastasiades, Karoyan, Galanos tetikte bekliyorlar. Sen fazla uğraşma. Bırak da onlar yıksın duvarları, olmayan, hayali duvarları. Ve döksünler denize istilacıları, işgalcileri, yerleşikleri ve oturtsunlar sizi “Morfuya, Varoşaya, Kerinyaya, Amahustoya, Kithreaya, Lisiye, Yalusaya, rizo Karpasiaya....”, Kıbrıs Türklerini de toplu mezarlara, kuyulara veya derelere gömsünler. Megalo Nisiyi- Büyük adayı Yunanistanla ilhak etsinler, ENOSİSi gerçekleştirsinler.
Megali ideacı , büyük hayalcilere sen de pabuç bırakma, daha iyisi katılıver onlara. Sanki ayni yolda yürümüyorsunuz!!!

Haydi göreyim seni.