Festivaller

Sıcak havaların başlaması ile etkinlikler arttı da arttı.

Sıcak havaların başlaması ile etkinlikler arttı da arttı. Bu etkinlikler arasında festivaller damgasını vurdu. Portakal, çilek, karpuz, ceviz macunu, isimlerini sayamadığım bir yığın festival organizasyonları, arabacıklarda şans oyunları, çocuklara has lunaparklar, atlı karıncalar;hani büyümüş de çocukluğunu kaybetmemiş yetişkinlerin de uğrak mekanı oluyor festivaller.

Şamişi,lokma,döner,satan seyyar mini restorantlar,Kıbrıs'a has üzümlerden yapılan susamlı,pastelli bir yığın tatlandırıcı.Henüz yatağınızdan yeni kalkıyorsunuz ki belediye arabalarından yükselen sesler bu gece konser...(Ferhat Göçer)Her köşede reklamlar... Gazetelerde ayrıca boy gösteriyorlar kim kaç paraya nereye geliyor.Nerede ağırlanıyor.Uçaktan iner inmez demet demet çiçeklerle mi karşılarlar,en iyi şekilde mi ağırlanırlar.Bu düzen her yaz akar da akar.Hani Kıbrıs'ta sanat yapan sanatçı var mı?Kimi kimden zaten para da almaz ya Kıbrıslı sanatçılar, kırk yılda bir yönetim kurulunun aklına gelecek de telefonla aranacak da... Bir kadeh su ikram edecek bu yönetim kurulunun hiç aramaması daha iyidir. Kendi ülke sanatçıları sevilseler de sevilmeseler de hiç ama hiç yılmadan üretiyorlar da üretiyorlar. Kendi yağlarında kavruluyorlar. Kendi hamurlarında yoğrulup sonsuza kadar da yoğrulmaya devam edeceklerdir. Sanatını sanatçısını inkar eden bir toplum kendini inkar eder ve kendisine en büyük saygısızlığı yapmış olur. Aydın olan insan sabırlıdır, üretkendir. Zira kendisi ile barışıktır. Sabır ve sessizlik insanoğluna her zaman başarıya taşıyan en büyük unsurlardır. Yüce Rabbim sonunda güldürendir.

Her kara bulutların ardından yağmur yağar sonra öyle bir güneş açar ki hiç kimse karşısında duramaz. Her taraf ışıl ışıl olur. Bir bakıyorsunuz bir yığın televizyon programları saymaya kalksanız sayamazsınız. Kim ne konuşuyor kim ne anlatıyor herkes usta, herkes bilgin, herşeyi biliyorlar sadece ve sadece onlar bilgili, bir yığın klipler döndürüyorlar. Peki ne derece eğitici hiç önemli değil. Ayşe, Fatma, Hüseyin sen tanıdıksın getir veya gel sen süpersin. Biliyor musunuz hiçbir insanın ömrü yetmez bir dalda uzmanlaşmaya. Sayısız eser yaratmalı insan kırk fırın ekmek yemeli, binlerce kitap okumalı, bir yığın insan tanımalı birçok ülkeleri ziyaret etmeli, değişik değişik müzikler dinlemeli ve yine de beyninde her zaman soru işaretleri oluşmalıdır. Hiç kimse bilgin değildir. Bütün bu haksızlıkların arasında beni en çok üzen devlet televizyonumuz bir zamanlar hiç ayrım yapmadan tüm sanatçılara eşit davranırdı. Şimdi ne oldu neye kime hizmet ediyor anlamadım. Memur zihni ile mi hareket ediliyor? Olabilir görsellik. Kulağa hitap çok çok önemlidir. Beden dili, diksiyon, şan, zarafet bütün bunların eğitimleri vardır. Ders çalışmalarda sadece tarih, coğrafya olur mu? Yukarıda sıraladığım ödevler çok çok daha önemlidir. Nasıl ki evinizi yaparken bir mimara ihtiyaç vardır.

Kişinin de bu gibi durumlarda duayen bir öğretmene ihtiyacı vardır. Kişi neye soyunacaksa canla başla çalışmalı, bir bilenden ders almalıdır. Öğrenmenin ne yaşı ne de zamanı vardır. İşte böyle festivaller bir curcunadır devam ediyor. Peki bu gelen sanatçılar vergilerini ödüyorlar mı? Bir devlet büyüğümüz bunu açıklasın lütfen. Maliye Bakanımız Sayın ErsinTatar denetliyorlar mı?Sayın Bakanımız Maliye konusunda her konuda da olduğu gibi çok çok titizdir.Bazen hayaller kuruyorum. Kıbrıs çok güçlü bir ülke çiftçisi, memuru, sanatçısı dünyanın dört bir yanında adından söz ettiriyor.Peki başka ülkelerde yaşayan insanları düşünür müydük?Ben bu konularda çok hassasımdır.Her insanın görevi önce başkalarını sonra kendini düşünmek olmalıdır.

Bu haber 7038 defa okunmuştur
  • EN ÇOK ACITAN YARADIR Fatma   Girne - 03.07.2011 AĞZINIZA YÜREĞİNİZE KALEMİNİZE KUVVET. EN BÜYÜK YARAYA PARMAK BASTINIZ, VATANIMDA SESİM DUYULMAYACAKSA BEN NERDE OLAYIM. YABAN ÜLKEDEKİ BAŞARI DA ÖNEMLİ BELKİ AMA BEN DOĞDUĞUM TOPRAĞIN İÇİNDE YOĞRULMAK İSTERİM. ÇÜNKÜ BU VATAN BENİMMMMMMMMMM.......

:

:

:

: