Bu günlerde Kıbrıs ta siyaset yine hızlandı ve fırtına öncesi sessizleşti, bir fırtına kopacağa benziyor. Biz KKTC olarak nasıl karşılayacağız, gerçekten ciddi şekilde hazırlığımız var mı yoksa kendi içimizde bir birimizi yemekten fırsat bulmuyoruz mu????

HRİSTOFYAS aslın da siyaseten bitmiştir niye diye akıllara gelen sorunun cevabı çok da basit olacaktır. Ekonomiyi yönetemediğini herkes söylüyor bir de bunun üzerine gelen patlama. Mari köyünde yakınında ki EVANGELOS FLORAKİS deniz üssündeki 98 konteyner içerisinde bulunan 2000 tondan daha fazla patlayıcıların patlaması, aslında patlatılması belki de bunların patlatıldığını söyleyen ilk kişiyim ve azınlıktayız ancak bulgularıma göre de sabotaj olduğu doğrudur.
Rum tarafın da bunun esas sorumlusu HRİSTOFYASTIR demeyen kişi kalmamıştır. Yönetim demokratik olduğuna göre seçilen başkan da ayni zamanda da sorumludur. Tüm muhalif siyasi partiler SN HRİSTOFYAS’IN istifasını istemektedirler ve en önemlisi halk rum halkı başkanları HRİSOFASIN istifasını saray önünde yapmış oldukları eylemlerde dile getirmektedirler.

Bu patlayıcı malzeme SURİYE YE gideceği için HRİSTOFYASIN başına bela oldu ESAT’ın devrilmesi için ABD korkunç baskı yaparken, tut HRİSTOFYAS sen de bu malzemeyi SURİYE YE sat hangi akıla uyar bu.ABD ve diğer güçler ESAT’I devirmeye çalışıyorken HRİSTOFYAS DA güç katmaya çalışıyordu ben bu konuda yorumumu zaten yaptım değerli okurlar siz kendi düşünceleriniz ile yorumlayabilirsiniz.

Bu kadar olumsuzlukların yaşandığı RUM tarafında KIBRIS sorununa kapsamlı bir çözüm bulmak amacı ile yürütülen müzakereler ve en büyük muhalif olan KİLİSEYE karşı anlaşma yapmak kolay olmasa gerek çünkü 2. HRİSOSTOMOS TÜRK’LERE taviz verdi diye sürekli HRİSTOFYASI suçluyor. Halk sürekli iç ve dış gelişmelerden dolayı başkanı suçluyor eylül ayında patlamanın ihmalinden dolayı HRİSTOFYASIN ifadesi alınacak.

Tek kurtuluş olarak petrol ve doğal gaz araştırmalarını ileri götürmek RUM halkına bu zenginliği anlatmak ve destek bulmak bundan dolayı gerginlik yaratacak doğal gazı ne pahasına olursa olsun çıkartmayı deneyecek başka kurtuluşu yoktur ancak yine uluslararsı bir tepki ile karşı karşıya kalabilir. BM bunun ilk işaretini verdi gibi İSRAİL büyük elçisinin CB SN EROĞLUNUN özel temsilcisi KUTRET ÖZERSAYI ziyaret etmesi çokta tesadüf olmasa gerek.

Bu gelişmeler yaşanırken ki daha öncede köşemde AKDENİZDE sular ısınıyor diye yazmıştım, şimdilerde herkes bunu söylüyor ben aylarca önceden dile getirmiştim. Esas olan KKTC meclisi ve Hükümet bu konuda ne düşünüyor nasıl bir birliktelik sağlayacaklar yoksa yine küçük hesapçıklar peşinde koşmak suretiyle üretilmesi gereken fikir ve uygulamaları sağlayamayacaklar mı??????
Benim için esas önemli bu BİZ NE YAPIYORUZ