Son NEW YORK BM toplantılarında RUM tarafı istediğini bulamadı, TÜRKİYE’NİN çok ciddi şekilde eleştirilmesini beklerken HRİSTOFYAS beklediğini bulamadı. Görüşmeler devam ederken ki anlaşmanın önündeki engelin RUM tarafı olduğunu ANNAN planının ret edilmesi ile tüm DÜNYA öğrenmişti çünkü ilk kez iki halk ayrı referandum gerçekleştirmişti ve RUM tarafı hayır TÜRK tarafı da evet demişti. Rum tarafında da hayır demenin ilk mücadelesini veren sn HRİSTOFYAS olmuştu. HRİSTOYAS başkan olunca KIBRIS görüşmeleri ikinci CB sn TALAT’IN girişimleri ile yeniden başladı, sn TALAT müzakere sürecinde sn HRİSTOFYAS’IN anlaşmaya çok isteksiz olduğunun açıklamalarını gerçekleştirmişti.
CB EROĞLU müzakere sürecine devam kararı alınca sn HRİSTOFYAS aslında rahatsız olmuştu çünkü TÜRK tarafını anlaşma istemez diye DÜNYA’YA gösterme niyeti olduğunu biliyoruz. En büyük neden de BM’NİN gözetimin de yürütülen bu görüşmelerin temelinde ki anlaşma modeli yeni federasyonu içeren devletin kurulmasıdır “KIBRIS CUMHURİYETİ” değildir, 1960 anayasası artık ortadan kalkmaktadır. Rum tarafının istemediği yeni bir devletin oluşmasıdır.
Bunlar devam ederken doğal gaz petrol aramasında yeni adımlar attı ve müzakereleri gölgede bıraktı, TÜRKİYE’NİN sert tepkisi ile de RUM tarafı kendi yasal olmadığı durum içerisinde ciddi bir çıkış için çırpınışta. En son açıklaması da anlaşma olmasa bile K TÜRKLERİ haklarını alacaklar demesi ile ne kadar zorda olduğunu göstermektedir, bu açıklama ile RUM muhalif partileri de sn HRİSTOFYAS’I ciddi şekilde eleştirmiştir.
İSRAİL’E çok güvendiler ABD nin yanlarında olacağını söyleye durdular ancak NEW YORK da beklenen olmadı, İSRAİL ile askeri anlaşma yapıldı denildi ve askeri yardım alacakları konusunda da yine çılgınca fikirler ürettiler onlar da boş çıkınca sn HRİSTOFYAS biz TÜRKİYE ile savaşmayız açıklamasını gerçekleştirdi. ABD de TC BB sn ERDOĞAN ile KKTC CB SN EROĞLU’NUN kıta sahanlığı anlaşma yapması gerçekte çok ciddi bir mesaj içermekte, bence sn HRİSTOFYAS bu mesajı iyi algıladı, algıladı algılamasına da ne yapacak geri adım atamaz siyaseten daha da çıkmaza girer tek çaresi kuyu kazmaya devam edecek ve bulunacak gazı çıkarmaya gelince o zaman şirket yetkilileri ile durum değerlendirmesi yapacak. Ancak Kıbrıs RUM halkına da ben neticede gazı buldum diyecek. TÜRK gemisi PİRİREİS şu anda BAF açıklarında çalışmalara başlıyor refakat eden TÜRK savaş gemileri ile birlikte RUM tarafı AB den müdahale etmesini bekliyor. ancak bir RUM yetkili AB bir ekonomik birliktir demiştir askeri konuda herhangi bir müdahalede bulunması söz konusu değildir RUS deniz altılarının da bölgeye geldiğini açıklamıştı RUM tarafı o da yalan çıktı İSRAİL içinde gerekirse birlikte TÜRKİYE ile savaşa girecekleri konusun da söylemlerde bulundular o da bir hayal neticede döndü dolaştı sn HRİSTOFYAS ve biz TÜRKİYE ile birlikte savaşa girmeyiz dedi. Bence çok yalnız kaldı çünkü büyük uluslar arası çıkar işbirliği ve stratejilerden yoksunlar.
TC. BB. SN TAYYİP ERDOĞAN POLİTİKALARINIZI TÜM GÖNLÜM İLE DESTEKLİYORUM DİK DURUŞUNUZ KIBRIS KONUSUN DA BAŞARIYA ULAŞMIŞTIR RUM TARAFININ MASKESİ DÜŞMÜŞTÜR. HERKES BİLMELİDİR Kİ DOĞU AKDENİZ BÜYÜK BİR TÜRK GÖLÜDÜR BİZ SORUMLUYUZ BU BİR BARBAROZ PLANIDIR HERKES BUNU BÖYLE BİLMELİ.