Bundan 1 yıl 4 ay kadar önce Türkiye 12 Eylül 1980 de yapılan darbenin 30. Yılında referanduma gitmiş ve darbecilerin temel kurduğu o sisteme hayır demiş ve sandıktan Evet demeyi başarmıştı.Türkiye için o gün dönüm noktası olduğunu diğer yazılarımızda da anlatmaya çalışmıştık.O oyladığımız paket Türkiye’nin yeniden belinin doğrulduğu gün idi. Biraz hatırlayalım o referandum günleri , Ak Parti’nin bu paketine karşı çıkanlar bile olmuştu. Kimisi Kenan Evren’i halen savunuyordu. Darbe yapan bir şahşiyeti.Bu paketin içinde yer alan bir madde vardı. 15 . md göre darbeciler artık yargılanacaktı. Kimileri kalkıp dedi ki ‘’ kimse darbecileri yargılayamaz’’ diyordu. Olmaz denilen oldu. 1980 de o cuntacılar için mağdurların sorunları ve şikayetleri sonucu davalar açıldı. Olmaz denilen oluyor… Kenan Evren’i yargı önüne çıkaramaz diyenler şimdi sus pus! Gelelim Türkiye’yi sarsan dün ki habere Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ‘’internet andıcı’’ soruşturması kapsamında Ergenekon Savcısı Cihan Kansız tarafından sorgulandıktan sonra İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nce ‘’silahlı terör örgütü yöneticiliği ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’’suçlamasından tutuklandı. Şimdi 15 md yi bir daha hatırlayalım ve darbe girişiminde bulunan kişilerin yargılanmaz diyenleri bir hatırlayalım. Bugün darbe yapmaya teşebbüs edenler bile kanun önüne çıkarılıyor. Mahkeme’de yargıçlar tarafından tutuklanıyorlar. Bırakın darbe yapmayı darbeye teşebbüs edenler bile! Türkiye’de büyük işler oluyor. Başarılıyor.Adalet Siviller için bugüne kadar nasıl işlediyse askerler içinde ilk defa bir eski genelkurmay başkanı içinde işliyor. Kısacası artık Türkiye’de olmaz denilenler oluyor.Olmaya devam ediyor. Dün bir dostumuz İlker Başbuğ’un suçlu olsa da yargılanması sonucu serbest kalacağını diyordu. Gece saatlerinde Silivri’ye götürülen İlker Başbuğ dostumuzu biraz yanıltı. Biraz şaşırsak da hani derler ya adaletin kestiği parmak acımaz! İşte öyle… Haklı haklıdır, Haksız da haksızdır! ‘’Uludere Olayı’’ İçin Türkiye’de Toplumun Her Kesiminin Kenetlenmesi Gerekmektedir. Uludere ilçesinde bir kaymakama yapılanları Uludere de yaşayanlarda tasnif etmiyor.Bu yapılanların birkaç kendini bilmez tarafından Uludereli olmayanlar tarafından yapıldığını söylüyrolar. Hasip Kaplan hakkında çıkan haberlere gelince ‘’ ateş olmayan yerden duman çıkmaz’’ Meclise gelen teröristin babası dün şunları diyordu’’Barışı destekliyorum.Silahlar sussun daha hiçbir kimse ölmesin’’ BDP’li Selahattin Demirtaş ne diyor tam tersini. Bölünme içerikli konuşmaları barışı mı destekler. Yok. Desteklemez. Kürt sorununun çözümünde bu ülkede daha önceden atılmaya cesaret edilmeyen adımlar AK Parti iktidarı ile atılmıştır. BDP ‘li vekiller bu duruma destek vereceğine tam tersine köstek oluyor. Çözümsüzlük işlerine geldiğinden ortak bir noktada duramıyorlar. Çözüm için neler olmadı ki? TRT 6(ŞEŞ) açıldı. Kürtçe propaganda yapmak serbest oldu.Partileri kapatmak için yasa çıkarıldığı günde BDP meclisi terk edip kaçtı. Türkiye’nin tarihi dönüm noktalarında BDP yüzünü meclise dönmedi.Sırtını dönüp sorunların çözülmesinin dışında durmayı istediler.Devamlı tehditkar konuşmalar içinde bulunmak toplumda taraf olmaya itmek barışı istemek değildir.BDP Kürt sorununu çözmeye değil orda ki halka efendilik yapmaya gelmiştir. Tıp ki son Uludere olayında Hasip Kaplan’ın cenaze törenlerinde yaptıkları buna örnektir.