Mahkumuz!..

Ortadoğu’yu yeniden dizayn etme projeleri son birkaç yıldır iyice hız kazandı...

Ortadoğu’yu yeniden dizayn etme projeleri son birkaç yıldır iyice hız kazandı...
Her ne kadar ülkemiz gündemi her zaman olduğu gibi son günlerde bu gelişmelerden kopuk olsa da Filistin, Irak, Libya, Suriye ve Mısır gibi ülkelerde ortaya çıkan ürkütücü gelişmeler, içerisinde bizler açısından ciddi tehditleri de içermektedir...
Dünyadan ve yaşadığımız coğrafyadan ne kadar soyutlanırsak soyutlanalım, ne kadar içimize kapanırsak kapanalım bu gelişmelerin varlığımızı tehdit edici etkilerinden kurtulmamız mümkün gözükmemektedir...
Bütün bu gerçekler ortada dururken, çevremiz kan gölüne dönmeye devam ederken, kimin eli kimin cebinde, kim kimle dost ya da düşman ayırt edilemezken, ülkemizde yaşanan siyasi belirsizliğin bizi götürdüğü noktanın ürkütücülüğü siyasilerce umursamaz bir edayla göz ardı edilmekte...
Dünya düne göre bugün çok daha kaotik ortama sürüklenmiştir. Anavatan Türkiye kıskaca alınmaya çalışılmakta, asırlar önce Anadolu da Türk varlığına son vermeye yemin edenlerin torunları adım adım bu yemini gerçekleştirmeye kararlılıkla devam etmektedirler.
Malazgirt meydan muharebesinden başlayarak, bu vakur milleti yok etmeye yönelik girişimleri tarihi süreç içerinde bir film şeridinde izler gibi izlediğimizde, sürüklendiğimiz ama farkında olmadığımız uçurumun büyüklüğünü çok daha net görürüz.
Köklü bir medeniyetin temsilcileri olmamız, coğrafi olarak sahip olduğumuz konum ve bu coğrafyada etkin olan inanç yapımız nedeniyle Mısır’da, Suriye’de bir taş yerinden oynasa deprem olarak hissediyor, Hazar’da meydana gelen dalgalanmalarda boğulma hissi yaşıyoruz...
Buralarda çıkan olayların, kargaşanın olanca ağırlığını yaşamaya mahkûmuz bir anlamda. Bunu itiraf etsek te böyle, etmesek te…
Bu ve benzer gerçekler düşünüldüğünde akıllı bir insandan beklenen yaşamını, neslinin güven içerisinde yaşamasını gerektiren her türlü tedbiri almak, gelecek nesillerini yok oluşa sürükleme ihtimali olan senaryolara karşı hazırlıklı olmaktır.
Çok tehlikeli gelişmelere hamile, her saniye yeni bir gelişmenin yaşandığı bu coğrafyada, bu denli hızlı değişen gündemle baş edebilecek miyiz? Nereye doğru sürükleniyoruz? Geleceğimiz nasıl olacak?...
Bu ülkede yaşayan her fert ümit verici, aydınlık yarınları gösteren bir açıklamaya muhtaç bugün… Her vatandaş, ülkemizin olaylar karşısında ki tutumunu, duruşunu duymaya, bu tutum ve duruşun milletimizi götüreceği noktanın neresi olduğuna dair aydınlatıcı bilgiye, bu bilgiden alacağı ümit ışığına hasret bugün…
Hızla içerisine sürüklenmeye devam ettiğimiz ürkütücü manzarayı bütün çıplaklığıyla yaşamış Mehmet Akif Ersoy’un serzenişiyle soralım bizde:
Bütün yokluk mu her yer? Bari bir yok der seda yok mu?
Bu haber 9767 defa okunmuştur
  • merhaba Leylacik  Majorna - 21.08.2013 Okudugum en içerikli yazı. Umarım muhatap ülkelrrin başbakanları okur bu yazıyı. Belki kafaları dank eder. Arabistan'a baksana. Hacca gitmesin kimse müslümanlara yakışır bir yönetim gelene kadar Arabistana. Başka türlü akıllanacakları yok.

:

:

:

: