Sn.. Talat'ın tepkisi

KKTC Cumhurbaşkanı Sn.. Talat AKMP’de içeride AB milletvekillerine hitap ederek bir yerde kendi halkının çözümle ilgili düşüncelerini aktarma fırsatını değerlendirerek AB'de görüşlerini ortaya koydu.

KKTC Cumhurbaşkanı Sn.. Talat AKMP’de içeride AB milletvekillerine hitap ederek bir yerde kendi halkının çözümle ilgili düşüncelerini aktarma fırsatını değerlendirerek AB'de görüşlerini ortaya koydu. Sn.. Talat oraya davet edildiği zaman bazı yerel gazetelerde Sn.. Talat'ın KKTC Cumhurbaşkanı olarak davet aldığını yazdılar. Tabiî ki bunun böyle olmadığının ortaya çıkması geç olmadı.doğru söylemek gerekirse Rum tarafının tam üye olduğu AB içerisinde Sn. Talat'ın KKTC Cumhurbaşkanı diye temsilen bulunup konuşmasını beklemek biraz saflık olur, en azından bu aşamada.

Biraz da gerçekçi olmak şart diye düşünüyorum. Hristofyas niye ki ortada bir baskı unsuru yokken Sn. Talat KKTC Başkanı diye anılsın. Elinizde çok güçlü stratejik yaptırım argümanlarınız olacak ki bunları kullanırken zorlayıcı olasınız ve o zaman AB içerisinde

KKTC'den söz ettirebilesiniz. Eğer çözüm siyasetimiz birleşik Kıbrıs olmaya devam ettikçe, AB'nin sizden KKTC olarak bahsetmesi imkansızdır. Hele de Rum ve Yunanistan’ın üye olduğu birlikte, gerçekçi olmak ve pozisyonumuzu iyi bilmek gerekir.

Ancak ne olursa olsun Sn. Talat, orada salon içerisinde konuştu. Bu da bir ilkti ve halkımızın haklı isteklerini dile getirdi, belki salonda dinleyen çok parlamenter yoktu ancak Sn. TALAT konuşuyordu. Bu gerçeği de Sn.. Hristofyas değiştiremedi. Benim şahsi fikrimdir; Ne şekilde olursa olsun, böyle yerlerde bulunup konuşmak halkınıza bir şey kaybettirmez yeter ki söyleyecekleriniz ulusal çıkarlarınızla örtüşsün, bence esas olan da budur. O zaman gündemi yakalar ve haklı davanızdan söz ettirebilirsiniz. Rum tarafında Sn.. Talat'ın konuşması geniş yankı buldu. Başta Rum Başkanı Hristofyas tarafından sert şekilde eleştirildi. Hristofyas; “Talat maksimalist tavrı ile olası anlaşmayı engelliyor' dedi, Sn. Talat'ı ‘Kemalist askeri’ tavır içerisinde olduğundan dolayı suçluyor. Ancak diyor ki; 'Anlaşma olacak diye umutlu olmaya devam edeceğim'. Rum hükümetinin küçük ortakları sağcı DİKO ve sosyalist EDEK; “Görüşmeler hiç başlamamalıydı” diye açıklama yaptılar. Rum Türk çalışma gurupları ve teknik heyetlerin verimliliklerine bakılacaktı çözüme  ümit varsa o zaman görüşmeler başlamalıydı diyor bu iki siyasi parti. Ana muhalefet DİSİ partisi Talat'ın isteklerinin kabul edilmesinin söz konusu olmadığını, Talat'ın Ankara'nın ve askerin baskısı altında olduğunu ancak görüşmelerin devam ettirilmesinin ileride Talat'ı sıkıştıracağını savunuyor. Bu görüşler ulusal konsey toplantısın ortaya kondu ve toplantıda tekrar altı çizildi ki Kıbrıs sorunu 1974'de 'Türk askerinin adayı işkal etmesi ile başladı', aynı tezi bugün (6 /10 /08)'Bulgaristan Cumhurbaşkanı ile görüşmesinde Hristofyas birlikte ortaya koydular. Neticede aslında Rum komşularımız kendileri açısından yapmaları gerekeni yapıyorlar taktir etmek lazım. Bizde durum böyle mi acaba? AKMP, Sn. Talat'ın konuşması ile ilgili bir rapor açıkladı ve Sn. Talat'ın fikirlerini yerden yere vurdu.Anında Sn. Talat cevap verdi ve raporun; “değersiz, gerçeği yansıtmayan, tatsız temcit pilavı”na benzetti çok da doğru yaptı. Şahsını tebrik ederim. Neticede Sn. Talat'da halkının haklarını savunuyor aslında siyaseten Hristofyas'la aynı şeyi yapıyorlar.Bizde ulusal konsey olmadığına göre meclisin yasama yılına başladığı gün Sn. Talat'ın AKPM raporunu eleştirdiği gibi bir raporu oy birliği ile onaylasın ve anında halkı adına tepki koysun ve Sn. Talat'ı da yalnız bırakmasın ancak nerede! Bizim Meclis Başkanı hala daha birleşik Kıbrıs'tan tabii ki bu anlaşma olabilme ihtimali varsa olacak ancak siz değerli büyüklerimiz anında koymanız gereken tepkiyi koyun da geç kalmayasınız.

 

Bu haber 580 defa okunmuştur

:

:

:

: