Kıbrıs bu yeni dönemde çok hızlı değişimlere hazırlanıyor, bu 1 Ekim Rum tarafında KC kuruluşu kutlandı ekonomik nedenlerden dolayı resmi geçitte mekanize birlikler geçmedi, bu gösteriş ilk kez gerçekleşmedi. Mesajlar Kıbrıs da kalıcı bir çözüm için verildi, ama her zamanki gibi Kıbrıs’ın en büyük sorunu işgal sorunudur diye de açıklamalar yerini aldı.
Herkes bilmeli ki KC İŞGAL altında bir devlettir ve tek yanlı RUMLAR tarafından temsil edilmektedir anayasası çiğnenmiş değişikliklere uğramıştır, açıkçası RUM tarafının iddia ettiği gibi 1960’ta kurulan KC anayasasından eser kalmamıştır. Yıllar içerisinde RUM devletine dönüştürülmüş bir anayasa ve kurumları söz konusu.
Rum ekonomisinin çökmüş olması aslın da ekonomik yönden de şımartılmış olan bu toplumun gerçek ile yüz yüze kalmış olması sürdürülebilir bir yapılarının olmadığını göstermektedir. İşsizlik şu an itibarıyla 76.000 kişiye yükselmiştir, Lefkoşa RUM kesiminde dükkanların kapanmış olması da pazarın ölü olduğunun açık ifadesidir.
Diğer tarafta ise doğal gaz ve petrol, Kıbrıs adasının kara sularında bulunan bu hidrokarbon yataklarında ki, zenginlik de ne kadar RUM halkının payı var ise o oranda Kıbrıs TÜRK halkının da payı vardır. Deneme ürünü gayet başarılı oldu ve 12. Parsel deki gazın değerli olduğu açıklaması da gerçekleşti. Ben geçen yıl böyle olacağını iddia etmiştim. Hatta esas fazla miktarın 10. Parselde olduğunu da iddia etmekteyim. Yani değerli okurlar aldığım bilgiler doğrultusunda konuşuyorum.
Ancak ve maalesef geçen yıl birileri Cumhurbaşkanı Sayın EROĞLU’NU yanlış yönlendirmiş ve doğalgaz miktarının az olduğu açıklamasını yapmıştı. Cumhurbaşkanı Sayın EROĞLU, demek ki birileri ya bilmeden konuşuyor ya da kasıt mı var sorusu aklımıza gelmiyor değil?
Cumhurbaşkanı Sayın EROĞLU’NA bir kez daha tam destek olduğumu ve bu zenginlikte Kıbrıs TÜRK halkının da hakkının olduğunu bir kez daha dile getiririm.
Bugün Rum başkan NİKOS ANASTASİADİS kendi basın mensuplarına yönelik bir toplantı düzenliyor, özellikle gelinen durumları anlatacak, basından destek isteyecek. Çünkü KIBRIS’ta bir anlaşma olmalıdır diye de 1 Ekim konuşmasında dile getirmişti. Rum tarafında çok fanatik grupların olmasından dolayı basına büyük görev düşmektedir ondan dolayı onların yardımını isteyecek, ortamın yumuşatılmasın da basının aktif rol almasını rica edecek.
Siyasi partilerin geleceği daha iyi görebilmeleri için ve sorunların giderilebilmesi açısından kalıcı bir anlaşmanın olması gerektiğini çok fazla dile getirmeye de başlamış olması ANASTASİADİS’in yeni bir siyaset düşündüğünü göstermektedir.
Bu dönemde ABD çok aktif rol almak için kendine rol biçiyor, ama bu sorun yalınızca ABD nin isteği için çözülmemeli. TÜRK ve RUM halklarının yüksek menfaatleri doğrultusunda çözülmeli ve bölge ile ilgilenen diğer büyük güçlerin de hassasiyetlerinin de göz ardı edilmeyeceği bir doğrultuda çözülmeli. RUSYA Kıbrıs ve bölgesinde önemli bir güç, İNGİLTERE ve üslerİ kim göz ardı edebilir ve KIBRIS AB üyesi bir ülke onların da stratejik çıkarları.
Peki TÜRKİYE bu bölgede en büyük DÜNYA gücü olan bir ülke KIBRIS TÜRK’ÜNÜN tek güvencesi ve anavatanımızdır ve biz Kıbrıs TÜRK halkının her yönü ile işbirliği yaptığımız, bizi ekonomik olarak destekleyen ayakta durmamızı sağlayan her şeyimizi karşılıksız olarak karşılayan tek ülke. Savunmamızı ve korumamızı yıllardır sağlıyor ve bu bölgede hem bizim hem de TÜRKİYE’NİN güvenliği için aktif rol alması kaçınılmazdır.
Doğal gazdaki haklarımızı birlikte talep edeceğimiz ve hakkımız oranında almamızı sağlayacak tek ortaklık kuracağımız ülke TÜRKİYE, yani bulunacak anlaşmanın bir ucu da TÜRKİYE ile birlikte olmalı.
Her ne olursa olsun KIBRIS artık bugün gibi kalmayacak. Değişim şarttır. MARAŞ konusunda ben bir açılım bekliyorum. MARAŞIN iadesi söz konusu olursa bunun karşılığı limanların açılması ki, özellikle ERCAN hava limanıdır. KKTC nin tanınması mı? Bence hayır. Siyasi tanınma başka bir şey ancak ayni anda bu adımın gerçekleşmiş olması güven ortamını güçlendirecektir, tutucu RUM fanatikleri de frenlemiş olmanın belkide ilk adımı olacaktır. Çünkü parasız işsiz kalan RUM halkının çoğunluğu artık farklı düşünüyor.
Kapsamlı çözüm için de çok ayrı bir çalışma gerekecek ve bu ANNAN planı olmayacak. Eğer ABD Dışişleri Bakanı KERRY adaya gelirse bilinsin ki, MARAŞ ve ERCAN için gelecek.