Atatürk’ün ölümsüzlüğe kavuştuğu 75. Yıldönümünü saygı, sevgi ve bağlıkla anıyoruz, ne mutlu bize ki Tanrı böyle büyük bir lideri bize Türk milletine bağışladı. Atatürk yaşıyor, nasıl diye düşünmüş olacaksınız! Eğer bu gün Anıtkabir’de binlerce kişi Atatürk önünde saygı geçişi yapıyorsa ve Türkiye’nin birçok yerinden geliniyorsa evet yaşıyor demektir.
Atatürk’ü anlamaya çalışırken şunu bizlere öğütlemişti” benim fikirlerimi yaşatın” en önemli yönü de bu değerli okurlar Atatürk’ü yaşatmak onun fikirlerini hayata geçirmek ile olur. Yüzlerce Atatürk heykeli yapabilirsiniz bence çok önemli değildir esas olan gençliğimize anlatmamız gereken
Atatürk; nasıl bir cumhuriyet yönetimi arzuluyordu, devlet nasıl teşkilatlanmalı, münhasır medeniyetler derken neyi kastetmiştir, gençlik için öngörüsü neydi? Bu soruları o kadar çok çoğaltabiliriz ki!!! Nasıl bir dış politika uygulamamız gerektiğini, Türkiye Cumhuriyet’inin kurulmasın da iç ve dış etkenler ile nasıl bir mücadele verdi.
Bu konularda çok kitaplar yazıldı çok belgeseller yayımlandı ama inanız ki yetmiyor mutlaka daha da çalışmalar yapılmalı.
Ankara’da küçük bir anımdan bahsetmek istiyorum, Kızılay caddesinde taksiye biniyorum özellikler yabancı elçilikler bölgesinde yol daralıyor trafik sıkışık akmıyor, ben yol dar diyorum taksiciye. Abi siz Kıbrıs’tan geldiniz değil mi? Evet yolu yapacaklar 1925-1930 yıllar zamanın mühendisleri gidip bir de Atatürk’e soralım diyorlar ve gidiyorlar Atatürk” 120 metre” diyor daha orada hiçbir bina yok yabancı elçilikler gelmiş değildir. Geri dönüyorlar ölçüyorlar 120 m çok geniş, tekrar huzura çıkıyorlar Atatürk kızıyor” 120 m demedim mi” geri dönüyorlar ancak Atatürk’ün dediğini de yapmıyorlar, taksici bana Atatürk haklı çıktı abi diyor. Benim ziyaret tarihim 2010 Atatürk 80 yıl önce bu günü hesaplıyor.
Bugün Yunanistan’ın yaptığı rezillik beni onlar hakkında tekrar güvensizliğe itti. Atatürk’ün doğduğu topraklara gitmek için tren Selanik’e doğru yola çıkıyor için de bir de bakan var Yunanistan sınırında tam üç saatten fazla bir gümrük muamelesi ve saat 9.05 yetişemiyor Türk vatandaşları, bunların zihniyeti değişmedi bu günün özel bir ziyaret olduğunu bildikleri halde anlayışa bakın, demek ki bizler Türk milleti olarak çok daha dikkatli olmamız gerekiyor.
Kurtuluş savaşı sonrası İzmir’e giren Atatürk önüne Yunan bayrağı seriliyor basıp geçmesi için Önder kızıyor” bayrak bir milletin simgesidir basılıp çiğnenmez” diyor, Ama bu gün Yunanlıların yaptığını affetmek zor.
Kıbrıs Türk halkı Atatürk’e her zaman bağlı olmuştur İngiliz yönetimi idaresinde bile ki bir çok özgürlüğümüz kısıtlanmıştı, Atatürk’ün devrimlerini hemen benimsemiş ve uygulamaya almıştık, hiçbir zaman zaman ilkelerinde vazgeçmedik ve de vazgeçmeyeceğiz canımız pahasına sahip çıkacağız.
Atatürk, Türkiye Cumhuriyet’ini kurduktan sonra” Kıbrıs’a dikkat edin” demişti,” eğer Kıbrıs düşmanın eline geçerse Türkiye’nin ikmal yolları tıkanmıştır” diye ikaz etmişti.
Çok şükür büyüklerimiz davalarını iyi savunmuşlar ve bizleri devlet sahibi yapmışlardır, KIBRIS bu mücadelede düşman eline geçmemiştir. Ama bundan sonrası ne olur zaman gösterecek ancak çok hassas bir dönemden geçiyoruz, ne yapmalıyız işte Atatürk’ün ilkeleri bize rehber olmalı.
Bağımsız bir Türk devleti olarak kalmalıyız, çözüm anlaşma, asla Egemenliğimizden ödün vermemeliyiz.
Atatürk’ün dediği gibi barış içinde olmalıyız ama kul olup benliğimizi kaybetmemeliyiz. Değerli okurlar eğer Atatürk bizlere rehber ise daha Kıbrıs’ta yapacak çooooook işimiz var.