Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözüm bulunabilmesi için 50 yıldır görüşmeler yapılıyor, aslında görüşülmeyen de hiçbir şey kalmadı bunu iki taraf da ifade ediyor. Rum Yönetimi LideriNikosAnastasiadis meşhur Annan planına evet diyen bir liderdi tüm muhalefete karşı. Bu tavrı özellikle Anglosakson dostu ve bir takım hesapların yapıldığından dolayı gelişti bunu Rum halkı da söylüyor.
Seçimi kazandıktan sonra ekonomik sorunları bahane ederek müzakerelere bir yıl gecikmeli başlayabildi, o başlangıcı da ortak açıklamaya dayandırdı. İki lider ortak açıklama da anlaşamadıklarını bir toplantıdan sonra ayrı ayrı açıkladılar, ancak ben o zaman da söylemiştim madalyonu ters çevirin biz anlaşamıyoruz üçüncü birileri bizi anlaştırsın. Çok gecikmedi ABD servisi ile ortak açıklama geldi, bu gelişmeyi Cumhurbaşkanı Eroğlu da teyit etti.
Ben geçen hafta Rum müzakereci Mavroyannis’i dinleme fırsatı buldum, adamın dediği şu ortak açıklamada tıkandık Eroğlu kabul etmiyordu ABD’yi devreye koyduk ve ortak açıklama kabul edildi, bu bir çerçeve antlaşmasıdır dedi Mavroyannis.
Bundan sonraki stratejileri de Maraş oldu.Anastasiadis içte ciddi siyasi sıkıntılar içerisinde bulunuyor hükümet azınlığa düştü beraber yola çıktıkları DİKO hükümetten Kıbrıs sorunundaki tutumundan dolayı hükümetten çekildi. Annan planına zamanın da evet dediği için yine sıkıntılı. Gözler Maraş’ta eğer. Maraş Rum eski sahiplerine iade edilirse bir sonraki kapsamlı anlaşmanın önünü açacak. Sürekli bunu işliyorlar, çünkü Maraş’ı alırlarsa Anastasiadis bir güç kazanacak, hiçbir liderin başaramadığını başarmış olacak ve halkını bir sonraki kazanımları elde edeceği konusunda inandırmış olacak. Mavroyanniskonuşmasında Maraş anlaşmanın mayasıdır dedi.
Değerli okurlar öyle bir diplomasi başardılar ki, BM, ABD, İngiltere, AB buna inandı ve destek veriyor. Geçen hafta bir de kamuoyu araştırması yaptıklarını açıkladılar.
Sordukları soru Maraş’ın Rum tarafına iadesi anlaşmaya katkı koyar mı? %63 evet demiş Rum halkı.Araştırmayı PIK ile yabancı bir şirket yapmış, bundan emin olun ki, Kıbrıs ile ilgilenen yabancılara da verdiler Türk tarafına baskı için yardım istediler
Bundan 3-5 ay önce ben bazı Rum yetkililer ile görüştüğüm zaman Maraş karşılığında Ercan havalimanının serbest uçuşlara açılmasını kabul ediyorlardı, şimdi kabul etmiyorlar Magosa limanının AB gözetiminde açılması ve bazı AB başlıklarının Türkiye’ye açılmasını kabul ediyorlar. GYÖ çerçevesinde Maraş’ı talep etikleri zaman, Türk tarafı mayınları temizleyelim önerisini yaptı çok ama çok cılız bir teklif. İki gün sonra BM bir açıklama yaptı ve Derinya ve Mammari bölgelerinde Kamboçyalı bir şirket temizliğe başlandı.
Bu tamamı ile benim görüşümdür, bizler AB parlamentosunda bize ait olan iki milletvekilini kuzeyde bizlerin seçmesini isteyebilirdik Rum tarafı çok rahatsız olurdu ve tartışma başlardı. Ercan havalimanının serbest uçuşlara açılmasını, Magosa limanının açılmasını talep edebilirdik.
Bizim taraf iktidar muhalefet ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu Maraş kapsamlı anlaşmanın parçasıdır diye cevap verdiler, bu güzel ortak bir akıl yakalandı.
Beni endişeye sevk eden ansızın Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun New York’a davet edilmesi oldu. Rum tarafı gitmiyor, öyle bir haber yakalamadım güneyde peki ama niye gidiyor? BM Genel Sekreteri ile görüşeceğini açıkladı Cumhurbaşkanı. Ancak ABD’ye gitti, ortak açıklamayı ABD servis ettiğine göre ve Kıbrıs sorununun çözümü ile çok yakından ilgilendiklerini açıkladıklarına göre de bence Cumhurbaşkanı Eroğlu ile görüşecekler. ABD Dışişleri Bakanlığı müsteşar yardımcısı Kıbrıs’ı ziyaret etti ve Maraş konusunda farklı mekanizmaları geliştireceklerini açıkladı.
Bu New York ziyareti çok önemli yalınız biz gidiyoruz, Rum tarafının gündeminde böyle bir şey yok.