Kıbrıs’a Rumların saldırıları neticesinde Türk Askeri 11 yıl kan kusan Kıbrıs türkünü özgürlüğüne kavuşturdu, aradan tam 40 yıl geçti özgür ve bağımsız ne mutlu Kıbrıs türküne. Bu mücadelede hayatlarını kaybetmiş olan şehitlerimiz ve gazilerimiz önünde saygı ile eğiliyorum.
Kıbrıs’a Rumların saldırıları neticesinde Türk Askeri 11 yıl kan kusan Kıbrıs türkünü özgürlüğüne kavuşturdu, aradan tam 40 yıl geçti özgür ve bağımsız ne mutlu Kıbrıs türküne. Bu mücadelede hayatlarını kaybetmiş olan şehitlerimiz ve gazilerimiz önünde saygı ile eğiliyorum. Çok gerilere gitmek istemiyorum ancak tarihi çok iyi incelemek ve bilmek gerekir, eğer tarihi süreci bilmiyorsanız bu yaşananları anlamanız çok da mümkün olmayacaktır.
1960 ortaklık cumhuriyetini ve neden kurulduğunu iyi bilmek gerekir, yaşam süreci 3 yıl olmuştur Kıbrıslı Rum liderliği bu devleti tek taraflı işgal etti ve tam 51 yıldır da dünyayı kandırarak kullanıyor. 1963- 74 arasında ki 11 yılı çok iyi irdelemek gerekiyor Kıbrıs Türk halkının neler çektiğini Rum liderliğinin devleti işgal ederek haklarımızı nasıl gasp ettiğini unutmamak ve geleceği temin ederken ihtiyatlı olmak şarttır.
1974 müdahalesi ondan önce 15 Temmuz Rum hükümetine düzenlenen yunan darbesi nedenini tarihe bakarak öğrenmeli ve dönemin darbe lideri Nikos Sampson’un açıklamaları,” darbe adayı Yunanistan’a bağlamak için yapılmıştır” sözleri unutulmamalı.
Mutlu Barış Harekatı 1. Harekatta sunulan çözüm önerileri Atkinson planı hepsi Rum liderliği tarafından ret edildi, bunu Rumlar çok tartışıyorlar ve hatalar yaptıklarını kabul ediyorlar. Bu günlerde Rum halkı içerisinde Makarios’un çok hatalar yaptığını, Kıbrıs Türkleri’ni yok etmek için planlar düzenlediğini çok konuşuyorlar. Bence bunun nedeni bizim devletimizdir, KKTC güçlendikçe Rum kendi hatalarından kaynaklanan iç hesaplaşmayı daha da yapacaklar.
Bizler devletimizi güçlendirdikçe geleceğe daha da güven ile bakacağız, ada da barış var olmayan bir anlaşmadır bu anlaşmaya da Kıbrıslı Rum liderliği yaklaşım göstermemekte, tarihi süreç içerisinde anlaşmayı destekleyen hep Türk tarafı oldu ancak suçlanan da yine biz olduk, buda Rum lobiciliğinin etkisi olsa gerek.
Bu tarihi gerçek doğrultusun da ada da kuzey ve güney yapısı oluştu benim görüşüme göre güney Rum devleti dememizde hiçbir sakınca yoktur çünkü bizde kuzey Türk devletiyiz, başarı bu gerçeği dünya ya en yalın biçimde anlatabilmektir. Bu gerçeğin 40. Yılını kutluyoruz. Kıbrıs da barış olduğunu Kıbrıslı Rum halkı da kabul ediyor, özellikle halkı diye altını çiziyorum Rum siyasi liderliğinden bahsetmiyorum. Rum sağcıları bu tarihi süreç içerisinde esas suçlu Rum komünistleridir diye açıkça söylüyorlar. Rum komünist solcular ise eğer Türk askeri adaya çıkmamış olsaydı sağcı faşistler önce bizleri katledecekti ki öldürülen çok Rum var Rum sağcılar tarafından. Daha geçenlerde bir Rum’un cesedi bulundu ve darbede öldürüldüğü kabul edildi yani kayıptı. Rusya Türk askeri adaya çıkarken çok büyük karşı duruş sergilemedi ki bunun esas nedeni Rum solcu komünistlerin bu vesile ile kurtulması için. Çıkartma yapılırken Rum faşistlerin elinde tutuklu 15.000 solcu Rum vardı eğer Türk askeri çıkmamış olsaydı tümü öldürülecekti, eski başkan Tasos Papadopoulos da dahil oda merkezi ceza evinde tutuklu bulunuyordu, göstermelik Klerides de tutuklanmıştı, bunları iyi bilmek gerekir.
Ben bu günlerde anlaşma adına devletimizden vazgeçmeyi ve Annan planı çerçevesinde öngörülen toprak tavizine şiddetle karşıyım. Biraz etrafımıza bakalım en canlı örneği ise Filistin soykırım ile karşı karşıya günahsız insanlar katlediliyor, bundan ders alalım ve devletimizden asla ödün vermeyelim Türk askerinin adadan çıkmasını konuşturmayalım anlaşma yapmak başka bir şey barışı sağlamak ise çok başka. Anlaşma yapalım derken var olan barışı da yıkmayalım.
Barış ve özgürlük bayramı tekrar tekrar kutlu olsun nice kırk yıllara.