Joe Biden Kıbrıs’ı ziyaret ettikten sonra bazı gerçekler ortaya çıktı, Biden’in Kıbrıs ziyaretini ABD de yaşayan Rum-Yunan lobileri organize etti ve burayı ziyaret etti esas amacı da Maraş konusun da Türk tarafına baskı yapmak için olduğu da ortaya çıktı. Çok olmadı, geçen hafta ABD dışişleri bakanlığı sözcüsü başkan yardımcısı, ”Biden’in söylediklerini bilmiyorum” dedi ancak ABD Kıbrıs politikası benim açıklamadır.” Biden Türk askeri Kıbrıs’a gelmemeliydi diye bir açıklama yapmış bunu da özellikle beyaz sarayda ziyaretçi olan Rum-Yunan lobisi temsilcilerine yönelik açıklama yapmıştı.
Anlaşılan şu ki ABD Kıbrıs politikası esas olarak ABD dışişleri bakanlığı tarafından yönlendirilen politikadır, Biden makamını kullanarak kendi siyasi durumundan Rum-Yunan lobisinin isteklerini gerçekleştiriyor bu da ABD Kıbrıs politikası ile örtüşmüyor açıklamalar bunu gösteriyor.
Bir Rum gazeteci sormuştu dışişleri bakanlığı sözcüsüne şu soruyu; ABD Rusya’ya Kırım konusunda çekilmesi için baskı yapıyor, ayni baskıyı niye Türkiye ye yapmıyorsunuz 40 yıldır Kıbrıs’ın kuzeyini “işgali” altın da tutuyor ve başkan yardımcısı Biden’in de Türk askeri Kıbrıs’a çıkmamalı idi açıklaması var diye sormuştu. Sözcü Biden’in açıklamasını bilmiyorum ancak ABD’nin Kıbrıs politikası benim söylediğimdir demişti.
“Kıbrıs da siyasi bir sorun var iki toplumlu müzakereler devam ediyor BM 50 yıldır
ada da görev yapıyor ve bu siyasi soruna çözüm bulunmaya çalışılıyor, TÜRK askerinin varlığı da ada da bundan kaynaklanıyor.”
Bu açıklamayı gördükten sonra Biden’in Kıbrıs ziyareti bir şovdan ibaretti. Anastasiadis Maraş konusunu neticede söyletti, ancak bir siyaset olmadı. Rum tarafı baskı yapmaya devam ediyor mu? Maraş konusunda evet devam ediyor edecekte çünkü onlar için bir çıkış konusu oldu Maraş. Önümüzdeki hafta, 9 Ağustos’ta o bölgede Mağusa temsili belediye başkanı Alekkos Galanos büyük bir miting planlıyor bu miting Maraş’ın iadesi içindir. Galanos Maraş’ın iade edilmemesi AB ve BM’nin ayıbıdır dedi, bu miting ve faaliyetleri yalınızca hükümete bırakmamalıyız. Burada sendikalar, sivil toplum örgütleri, Maraşlılar, siyasi partiler çok etkin rol almalı ve ciddi ses getirmeliyiz. Başta ABD’de bulunan Rum-Yunan lobileri bizi destekliyor Brüksel’deki lobiler destekliyor.
Galanos ısrarla ABD deki yetkililer ve Joe Biden bize söz verdi diyor, verilen söz de, Türkiye CB seçimlerinden sonra Maraş konusu gündeme gelecek ve ne gerekirse yapılacak, yani değerli okurlar söylenen şu ki Maraş iade edilecek. Rum bakışı ile Biden’i bunlar bu şekilde baskı altına aldılar ve bu şekilde gündem yaratmaya çalışıyorlar. Tutar mı? Emin olun ki hiçbir kayıpları yoktur hele de 9 ağustos günü gerçekleştirecekleri miting de büyük bir kalabalık toplayabilirlerse etkili olacak ve oradan mesaj Türkiye’ye olacak amaç zaten bu.
Gelelim ABD’nin bölgedeki faaliyetlerine… Ortadoğu’ya bulaştığı zamandan itibaren kan ve gözyaşı bitmedi her gün yüzlerce ölü var daha bugün Filistin’deki 72 saatlik ateşkes öncesi İsrail saldırıları ile 79 günahsız Filistinli daha öldürüldü, ölü sayısı 1400’ü geçti, 8000 yaralı ancak siyasi kukla Obama İsrail saldırıları meşrudur demeye devam ediyor.
Kıbrıs ile ilgili ABD ne düşünüyorsa ben gerçekten endişeliyim, doğal gaz ve petrol konusun da aklımızı başımıza toplamazsak (!) hem Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler olarak var olan huzuru da kaybedeceğiz ve geriye dönüşü olmayan bir yolda yok olacağız, bu yok oluş da kimse yanlış anlamasın siyasi olacak. Buna neden olanda bazı siyasi figürler olacak Türk ve Rum tarafında olmak üzere.