Uluslararası sularda Akdeniz’in güney doğusunda Rum tarafının hidrokarbon yataklarında yapmış olduğu kazılardan başları derde giriyor. 2011 yılında Türkiye dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu kıta sahanlığı ve hidrokarbon yataklarında arama izinlerini de içeren bir anlaşma imzalamışlardı. Bu anlaşma da ABD’de yapılmıştı. Zamanın UBP hükümeti KKTC’de bu anlaşmaya destek çıktığını açıklarken ana muhalefet partisi CTP ret ettiğini açıklamıştı. Türk savaş gemileri İtalyan şirketine (eni kokas) ait olan palatformu ki, kazı çalışmaları yapıyor, 9. Parselde yakından takip ediyor ve bu yakın takip Rum tarafını rahatsız etti.
Rum Dışişleri Bakanı YannakisKasulidis açıklama yaptı ve eğer Türk savaş gemilerinin tehditleri devam edecekse, müzakerelerin devam etmemesi gerekir ve Rum Yönetimi Lideri NikosAnastasiadis’in tüm siyasi partileri toplantıya çağıracağını ve görüşlerini alarak bir karar vereceğini duyurdu. Rum Dışişleri Bakanlığı’nın önerisi açıktır; Anastasiadis-Eroğlu görüşmesinin iptali ve tehditler devam ederse görüşmelerin kesilmesi. Rum Yönetimi Lideri NikosAnastasiadisYunan Başbakanı Samaras ile de telefonda görüştü. Bu durumda Avrupa Birliği de devreye konulmaya çalışılacak. Avrupa Birliği’ne üyelik yolunda olan Türkiye’ye ne tür engellemeler yapılacak. Konuşmalarda ABD’nin de adı geçti ve oradan da destek aranmakta ve YannakisKasulidis açıklamasında tüm komşu ülkeler ile de görüşüldüğünü ve onlardan da Türkiye’ye yönelik destek istendiğini açıkladı.
Açıkçası Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, şu an itibarı ile teyakkuz haline geçti. Kendilerinin dile getirdiği İŞİD tehdidi de ayrı bir konu. Kürtler Rum tarafında ABD Büyükelçiliği’ne yönelik yürüyüş yaptı ve İŞİD bombalanmadığı için özellikle eylem yaptılar. Polis bariyerlerini aştılar, bilahare temsili bir heyet ABD elçisi tarafından kabul edildi ve görüşme gerçekleşti. İngiliz üslerinde durum kırmızı alarm, savaş hali Güney Kıbrıs Rum Yönetimiliderliğine önceden haber vermeden İngiliz Başbakanı David Cameron da geliverdi Güney Kıbrıs’a.
Lillikas katıldığı bir TV programında; “Türk savaş gemileri kazı yapan platformu tehdit ediyorlar bu şekilde devam edemezler.NikosAnastasiadis her hangi bir tepki göstermiyor ve pasif kaldı müzakerelerden çekilmeyi derhal gündeme getirmeli. AB Türkiye ye yönelik hangi tedbirlerin alınacağını derhal gündeme almalı, ben zamanın da Dışişleri Bakanı iken oluşan bir kabul edilmez durumda derhal Türkiye’ye karşı AB başlıklarında dört tanesini kapatmıştım. Bu şekilde Türkiye’ye geri adımlar attıracak önlemler almaz isek özel şirketlere ait olan bu kazı platformlarını korkutacaklar ve bölgeden kaçacak bu şirketler. Ondan sonra da bu bölgede kazı için şirket bulamayacağız, Hükümet sessiz kalmakla yanlış yapıyor” dedi.
Türkiye KKTC ile anlaşmayı yaptıktan sonra yanılmıyorsam bir milyar beşyüz milyon dolara 2012 yılında bir platform aldı ve servisine başlandı. Daha sonra da üç tane olan sismik araştırma gemisialdı. Barbaros gemisi de araştırmalara başladı. Şimdi hedefte kazıların başlaması var. Rum tarafı buna çok kızdı ve ihlal olduğunu ısrar ile söylüyor. Peki onlar ihlal etmiyorlar mı? Biliyorlar ki, bu doğal zenginlik yalınızca onların değildir. Bizim de hakkımızın olduğunu zaten kendileri söylüyor. Ancak Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için yoğunlaşacaklarına kazı yapmaya yoğunlaşıyorlar. O zaman bizde Türkiye ile işbirliği yaparak hakkımızı da koruyacağız. Yeter ki, KKTC bu konuda tek yumruk olabilsin. Rum tarafı ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile çok iyi ilişkiler kurmaya çalıştı. O da sarf ettiği sözlerden dolayı Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan defalarca özür diledi. Bu durum da Rum tarafında soğuk duş etkisi yarattı. Ben haftalardır yazıyorum JoeBiden’i ciddiye almayın o Rum-Yunan lobisi sözcüsü oldu. Son yaptığı ile ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan özür dilemesi ile benim ne kadar haklı olduğum bir kez daha doğrulandı. Konjoktür çok uygundur. Biz Kıbrıs sorununda haklı ve mağdur olan tarafız. Şimdi çıkış zamanı. Bunu sağlamalıyız. Ancak KKTC içerisinde bazıları bunu anlayacak görüşte değiller maalesef. Onlara da anlatacağız hukuki haklılığınızı ancak güçlü olduğunuz zaman kazanırsınız. Bu sözüm de böyle biline dünya bu örnekler ile dolu.