Bu yılki ithalat miktarı, 150 milyon Dolar civarı olarak açıklandı. İhracat ise 2 milyon… Sağlık sistemi yetersiz, kamu ve özel sektör maaşları yetersiz, sanayi yok, tarım üretimi elde kalıyor, iş güvenliği yok, eğitim sistemi sıkıntılı, esnaf “iş yok” diye yakınıyor, sendikalar eylem rekoru kırıyor ve insanlar “mutsuzuz” diyor!
İşte tüm bunlar, ülkede her gün duymaya alıştığımız şikayetler ve yaşadığımız gerçekler. Ama ülkedeki yaşam, resmen madalyonun iki yüzüne sahip… Bir taraftan bahsettiğimiz tüm sıkıntılara haykıran toplum gerçeğini yaşarken, diğer taraftan ise değerleri 50 bin Euro’yu (150 bin TL) bulan araçlarda gezen toplumumuza rastlıyoruz.
Bir ekonomistin dediği laf geliyor aklımıza: “Fakirleşmeye yüz tutan toplumlarda, lüks ön plana çıkar.” İşte tam da bunu yaşıyoruzdekren; Ekonomist Mustafa Baturalp, gazetemize bir değerlendirmede bulunuyor ve açıklıyor: “Bu yılkı mevduat oranı 12 milyar Dolar!” Yani kişilerin veya şirketlerin, bankalarımızda toplam 12 milyar Doları bulunuyor.
Akıl erdiremiyoruz tabi bu duruma… KKTC’nin yıllık toplam geliri iki buçuk milyar Dolar! Ve her yıl bu paranın büyük bir oranı, Anavatan Türkiye’nin sağladığı mali yardımlar sayesinde karşılanabiliyor. Anavatan desteği olmasa, ülkenin geçinme şansı yok! Ancak öte yandan yıllık mevduat 12 milyar Dolar olarak açıklanıyor. Ve yine Mustafa Batural’ın sorusu üzerinde düşünüyoruz: “Bu 12 milyar TL’lik mevduat kimin?”
Bu para toplumumuzun ise bu serzeniş niye? Yok, toplum gerçekten zordaysa, bu para niye?