Cassis'den sevgiler

Çıktığım upuzun yolculuğumda yollar, köyler, kasabalar birbirine karıştı.

Çıktığım upuzun yolculuğumda yollar, köyler, kasabalar birbirine karıştı. Hiç aklımda olmayan ve bugüne kadar hiç karşıma çıkmayan (Cassis) küçücük bir coğrafya. Birbirinden güzel, yeşil armonisi, ilerledikçe Kıbrıs Dillirga yöresindeki eski mimari yapıtlar bitki örtüsünün birebir ölçüşen ve en önemlisi insanların bizim insanlarımıza benzemesi... Yeşil, mavi, ela gözler ağırlıklı. Gözle görülen mutlu çiftler elele kucak kucağa... Pırıl pırıl bir kasaba yol boyu döşenen taşlar sanki cilalanmış gibi, turizme yönelik dükkanlar yüzlerde okunan huzur. Deniz sayısız küçük küçük gemilerle süslenmiş. Kordon boyu restoranlar şıklıkta ve hijyende sanki birbirleri ile yarışırlar. Masalarda duran zarif kaliteli şarap bardakları her restorandın köşesinde sergilenen şaraplar ve aşırı bir şarap tüketimi... Boş bulduğumuz bir restoran da yerimizi aldık. Şaraplarımızı söyledik uzun zaman olmuştu patates yemeği yememiştim tanrım inanamadım sanki nur içinde yatsınlar anneciğimin pişirmiş olduğu aynı tat ve babacığımın yapmış olduğu salata.

İnanılmaz duygulandım, gözlerim doldu taştı, hatta yan tarafımızda karşılıklı oturan iki bayan saç kesimleri, duruşları ablama benziyordu. Araştırmalarım arasında köklerimin Luzinyanlara dayandığı ve atalarım (Kraliçe Katerin Kornaro) torunları olduğunu öğrendim… İlerleyen süreçte bir başka yazımda (Kraliçe Katerin Kornaro) hayatını sizinle paylaşacağım ta tepede duran kale önünde fotoğraflarımızı görüntüledik sokaklarını gezdik. Her sokakta hanay evler nenelerimin, dedelerimin yaşadığı taş veya kerpiçten yapılan evler... Ve yine turistlere yönelik tek bir gazinosu olan bir mekan oldukça ilkel. İçilen bir bardak su dahi para ile cezbeden yanı sigara içilen yer. Ayrı tamamen kapalı camlar arkasında duygu yüklü anlarla ayrıldık o küçücük Cassis'ten… Gezmek, görmek imkanları dahilinde birde yanında okuyarak ileriye doğru yürürsünüz. Başınız dik beyniniz donanınmış. Birbirini aratmayan upuzun yollar, farklı farklı manzaralar yaptılar. Özellikle çok geçmiş yıllarda düşmana karşı korunan kaleler, göletler upuzun akan bereketli nehirler, farklı farklı insanlar... Yeşilin beldesi, yeşil örtünün koruma altına alınması ağaçlara zarar verildiği an en büyük cezalara mahkum edilir… Nice'ye yapılan yolculuğumuzdan sonra Hollanda Hans Üniversitesinden gelen davetle devam ediyor gelecek hafta yorumlarım sizlerle... Sizi seviyorum

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber 7272 defa okunmuştur

:

:

:

: