Dünyanın, başka ülkesinde, ülke gündemi, bizdeki kadar değişken mi ?
Daha açıkçası, bir günden ertesi güne yel değirmeninin, kanatları gibi dönerek, her gün için, ayrı bir gündemle, ülke insanları meşgul edilir mi ?
Her gün için dedim.
Aslında bizde, bir günde, öyle bir noktaya getirildik ki , ülke insanımız , birden çok gündemle, karşı karşıya kalır.
Hangisi ile meşgul olacağını şaşırır.
Trafikten, ölüm olayları.
Yolların, alt yapısının yetersizliği.
Hastanelerin yetersizliği.
Maaşların ödenip ödenmeyeceği.
Eğitimdeki sorunlar.
Siyasi erktekilerin, birbirleri ile olan, diyalog eksiklikleri.
Yeni tarım reformu ile, üreticilerin karşı karşıya getirilmesi
politikaları.
Çevrenin, bir çıkmaz içerisinde olması.
Bir bakanın, Kaymakamın elinden, plaket alması.
Nerede ise, bir yıl Anadolu suyunu gündem yaparak, bazı kesimlere, Türkiye karşıtlığını, propagandaya dönüştürmeleri için, nerede ise malzeme verdik.
Sermaye oluşturduk.
Oluşturmaya da devam ediyoruz.
Su gündemden düşmeden, gündeme, bir de , ülkemizin cenin mezarlığı haline getirildiğini gördük.
Gündem şimdi bu.
Gayri yasal kürtaj olayı veya olayları, suyu ikinci plana itti.
Yeni gündemle birlikte.
Her zaman olduğu gibi, tüm kesimlerimiz, olaya “Türk gibi eğildi”
Yani saman alevi gibi parladı.
Bir müddet sonra başka bir gündem bu olayı da sollayarak unutturacak.
Bu olay da yine geçmişteki olaylarda olduğu gibi,
“Koca karı “ tedbirlerle iş geçiştirilecek.
Bize bu olay bir kez daha göstermiştir ki, ülkemizde, Anayasamızda yazılı olmasına rağmen hukukun üstünlüğü ilkesinin, uygulanmamasından dolayı, bu Hukuk dışı olaylarla karşılaşırız.
Bizdeki siyasi erk yasa çıkarmakla övünür.
Mevcut Hükümetin ajandasında Meclisten çıkaracağı bir çok yasanının olması.
Mevcutlarda da, değişikliğe gideceği yazılı fakat ajandada mevcut yasaların, uygulanıp uygulanmadığının kontrolü yapılmıyor.
Bizde yasaların uygulanıp uygulanmadığı, vatandaşın şikayetine bırakılmış.
Halbuki hukuk Devletinde görev, siyasi idarenindir.
Bir çok sivil toplum örgütü, kürtaj olayı ile ilgili, özel sağlık kuruluşlarının, daha sık denetimini istedi.
“Koca karı mandal “ esprisi gibi.
Ülkede, yasaların uygulanmasının denetimi, gerektiği şekilde yapılsa idi.
Ne bu olay.
Ne de başka gayri yasal olaylarla, karşı karşıya gelinmezdi.
Siyasi erk yürürlükteki yasaların uygulanıp uygulanmadığını, denetleyemeyecek duruma geldi ise.
Bunun yapılması siyasi erk için, ciddi bir sıkıntı yaratıyorsa.
Hükümet ettikleri Devletin Anayasasında yazılı olan “ Hukuk Devleti “ ilkesinden uzaklaşmış olurlar.
İşte bizde yaşanan olay ve olaylar budur.
Hukuk Devletini uygulamamak.
Uygulatmamak.