Kim söylüyor ?
Sn. Akıncı.
Sn. Anastasiadis ise, çözümün mayası, atom bombası.
Çözümle birlikte ada, Hiroşima’ya atılan atom bombasından, beter olacak.
Bunu söyleyen ve yazan kahin olmasa gerek.
Mal meydanda.
Garanti sisteminin kalkması ile birlikte Rumlar ve Yunanlılar, atom bombasının, pimini çekerek Adayı 1974 öncesine döndürmeye, yine “Bello Turko“ canı almaya, kanı akıtmaya, kararlı olduklarını, yine, geçen Pazar günü Güneyde meydana gelen, olayla bir kez daha, sergilediler.
Yine, her zamanki gibi “BELLO TURKOLARA” ( deli Türklere ), geçtiğimiz Pazar günü Güney Lefkoşa’da, saldırdılar.
Hem de nerede ?
Bilir misiniz ?
Rum Polis Karakolunun, önünde.
Linç girişiminde bulunulan gençlerin, verdiği bilgiye göre, kırmızı trafik ışığında duran gençlerin önüne, motosikletli Rum gençleri geçerek, hareket etmelerini engellediler. Arkadan gelen, kalabalık topluluğun, saldırmasına zemin hazırlamışlar.
Türk gençlerinin verdiği bilgiye göre, 100 – 150 arası olan Rum gençlerinin elinde, Yunan bayrakları vardı.
Gençleri, arabadan indiremedikleri nedeni ile, olsa gerek.
Hınçlarını Türk gençlerinin bindiği arabadan, almaya kalktılar.
Gençlerin ifadelerine göre, kendilerine, linç girişiminde bulunanlara karşı olay yerinden geçen, hiçbir Rum, müdahale etmek için, kıllarını bile kıpırdatmadılar.
Belki de o Rum gençlerinin, linç girişiminin, başarısız olduğu için onları lanetlemiş olabilirler.
Suskunluk ikrardan gelmiyor mu ?
Değerli okurlar, bu olaylar ne ilk, ne de son olacak.
Rumların eğitim sistemleri bu.
Kiliselerdeki Papazlarının verdikleri vaazların, mayası bu.
Sn. Akıncı bu maya ile Kıbrıs Türk’ünü Güney’le birleştirmeye çalışmaktadır.
Geçmişte de buna benzer olaylar çok oldu.
Sanki hiç bir şey olmamış gibi görüşmelere devam.
Değerli okurlar madalyonun, bir de ters tarafını çevirelim.
Bu olaylar, Güney’de değil de, Kuzey’de olsa.
Bizim gençler onlara saldırsa.
Neler olacaktı ?
Kıyamet kopacak, dünyada bütün başkentlerde, yer yerinden oynayacaktı .
Görüşme masası tepe takla .
Tumba, Gudumba olur .
Türkiye’ye 72 kriterin içine daha bir çok kriter eklenir.
Güvenlik Konseyi harekete geçirilir.
Velhasıl, her girişim yapılır.
Saldırı Türklere olunca.
Sus pus.
“Adli bir polis vakası“ olarak nitelendirilir.
Zamana bırakılır.
Sonra da, unutulur.
Ta ki, başka saldırılar olana kadar.
Kuzeydeki siyasi erk suskun kaldığı sürece bizleri, daha büyük bir tehlike bekliyor demektir.
O da bu saldırıların Türkler açısından bir yaşam biçimi haline, getirilmesidir.