Annelerinizin kıymetini biliniz

Her konunun bir hatırası vardır.

Her konunun bir hatırası vardır. Hatıraların insan beynindeki muhafazası sanki hiç unutulmayacak gibi saklı. Yeri ve zamanı geldiğinde bu anılar açılıp kapanan göz kapaklarının perdesinde canlanır. Anıların kimisi başrolde kimisi misafir sanatçı gibi sınıflanır, sıralanır nitelikte. Kötüsü de iyisi de sevinci de mutluluğu da bir bütünü oluşturur. Karşılıklı ilişkilerde söz ilk sırayı beklemez. İlk girişimi yapan eğer karşısındaki tanımadığı birisi ise söze başlangıç nerelisin ile olur artık gerisindeki sorular çorap söküğü gibi uzar gider. Tanışıklığın devamı ancak görüşürüz tabiriyle kesilir. Tanıdık kişiler birbirlerini uzun zaman yüz yüze görmemişler ise ilk sözleri nasılsın? Olmakla beraber ya kilo almışsın ya da zayıflamışsın gibi sorular ile devam eder. Her zaman için geçerli olan ilk sesleniş tarzı arkadaşlıkta pozitif konuşmalarla devam ederse çevreye sinerjisi de o şekilde yayılır. Hepimiz öğrencilik yıllarından geçtik. Okul dönüşü ailede karşılaştığımız sorular okul nasıl geçti? Ödev var mı? Ödevleri ne vakit yapacaksın gibi devamlı sorular. Yaşamadık mı yaşadık. Annelerimizin kapı önünde bizleri beklediğini görmedik mi gördük. Böyle günlerde insan eski ile yeni arasında gidip gelmekte. Hala daha bu sorular ile hayat devam ediyor. İstesek de istemesek bu alışkanlığın önüne geçilmiyor, geçmek gerek, küçük olsun büyük olsun konuşmalarda rutinin dışına çıkmak gerek sıkıcı konuşmalardan uzaklaşmak, güncellenmek en güzeli. Güncelenmek için ise zihniyette değişiklik bir nevi değişim. Bütün bu neden? Nasıl? Niçin? Üçgeni içinde kalan problemlerin çözümünde dikkatlice davranıp özlü düşünmek yaşamın değişiminde olacak önemli bir başlangıcıdır. Bu başlangıçtaki ‘nihayet’ belki de çorbada hepimizin bir tutam tuzu ile hitam bulur. Bu tuz kararınca olursa faydalı eğer değil ise zararlı olacağının da aşikar olacağı hakikati ile ve hayat her şeye rağmen yaşamaya değer bir süreçtir bilinci ile devam ederken bu Pazar'ın anneler günü ziyaretinde yine analar evlatlarının sevdikleri yemekleri mutlaka eskisi gibi yapacaktır. Genelde yapılan yemek nedir derseniz Kıbrıs'ta patates kebabı derim. Kolay olduğu kadar tadı ile doyurucu özelliği ile tercihte birinci sırada gelen bir yemeğimiz. Defne yaprağı ise ayrı bir koku kekik de evden dışarıya kadar uzanan hoş kokusu ile sanki öğle yemeğine davetiye gibi oluyor. Her adımınızda imzası olan, sizleri bizleri bu güne taşıyan fedakar insanların her günümüzde sevinci, hüznü, ağlayışı varken uykusuz gecelerin sabahında hiç bir şey olmamış gibi gülümseyen kadının ana olduğu bilinciyle her zaman hayır duasına ihtiyacınız olduğunu biliniz. Bu dualar sizin zor koşullarda hayat şartlarındaki başarınız için elzemdir. Annelerinizin kıymetini biliniz derken niye anne diye seslenişimizin bunca yıldan sonra nedenine baktım oldukça ilginç açıklamalar vardır. Okumaya değer bilgiler vardır. Her sebebin bir nedeni olduğu gibi...
Bu haber 1679 defa okunmuştur

:

:

:

: