Mübarek günler, duyguların yoğun olduğu zamanlardır. Merhamet iyilik ve yardım konusunda insanlara yön veren ayrı bir huzurun hissedildiği vakitlerdir... Ramazan ayı başlamıştır... İlk sahur ve ilk iftar gerçekleşmiştir... Oruç tutanlar kadar oruç tutmayanlarda aynı hisler içerisindedir.
Eski yıllardan bu yana iftarlarda pek bir değişiklik olmasa da şimdilerde günümüzde ev dışında dahi iftara kolaylık vardır. Bazı restoranlar menülerine iftar sofrası adı altında çeşitler koymaktadır.. Geçmiş unutulmayandır. Büyüklerinin yanında oruç tutan küçüklerin ilk gün, ortasında ve arife gün oruç tutulan günleri vardır... Ramazan ayında evde olsun, ramazan çadırlarında olsun( yerin önemi yok) , oruç açılmadan önce yapılan dua hep aynı olandır. Yüreklerde var olan tekrardır;
“ Allɑh’ım, Senin rızɑn için oruç tuttum, Sɑnɑ inɑndım, Sɑnɑ güvendim, Senin rızkınlɑ orucumu ɑçtım, Hɑmdolsun verdiğin nimetlere, Sɑğlık ve ɑfiyete. Ey bɑğışlɑmɑsı bol Rɑbb’im, Beni, Ailemi, Milletimi, Devletimi ve tüm inɑnɑnlɑrı koru, Rɑhmetini ve yɑrdımını esirgeme üzerimizden, Bizlere yɑşɑmɑ sevinci ver, Her türlü güçlüğe kɑrşı dɑyɑnmɑ gücü ver, Senin her şeye gücün yeter. Amin!”
Lefkoşa' da eski yıllarda bisikletleri ile sokağımızdan geçen ve Ramazan çöreği diye yüksek sesle mahalleye girdiklerini belli eden satıcılar vardı... Çoğunlukla Minnoş fırınının çörekleri ise tercih edilen oluyordu... Ununun beyazlığı ile üzerindeki susamın ve garacocco dediğimiz siyah renkli çörek otunun kokusu mahalleden her girişte duyulan oluyor mutlaka iftar sofrası için alınan oluyordu... Daha sonraki yıllarda bisikletli çörekçiler sokaklarda gezmez oldular. Her semte yakın noktalarda çörekçiler görülmeye başlandı. Yine en güzel çörekler şimdiki KKTC meclisi ile gazete satan nokta arasında duran satıcılara ,yaklaşan arabalardaki kişiler çöreklerini alıp evlerine gidenlerdir. Oruç tutmayanlar dahi bu çöreklerden almış olmalarına rağmen iftar saatine kadar oruçlulara saygı gereği ağızlarına bir lokma dahi koymayanlardır. Surlar üzerinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı doğuya bakan yükseklikten top atılmaktadır. .Ezan okunup, oruç hurma veya zeytin ile açıldıktan, içilen bir yudum su sonrası az biraz çorbaya ilaveten kıymalı yumurta sofraların vazgeçilmezidir... Her aile kendi bütçesine göre Ramazan sofrasında her daim sıcacık bir yemek bulundurmaktadır, sonra kahve ilaveten yenilen tatlı ise gecenin en güzel zamanıdır... Televizyon programları ile Ramazan ayı süresince sahura kadar süren ve beğenilen ramazan eğlenceleri evlerin sesi olmaktadır... Tabi Ülkemizde Türkiye'de var olan ve sahur vakti sokaklarda olan Ramazan davulcuları yoktur... Keşke olsa... Evlerde yapılan iftar sofralarında misafir daveti her zaman sofranın, birlikteliğin ve evin huzurunda etkin rol oynamaktadır... Oruçlu kişilere hizmetin ise ayrı bir sevabı olduğu büyüklerce söylenmektedir... Nitekim rahatsız olup gün içerisinde ilaç içme mecburiyeti olmadan önceki yıllarda Lefkoşa'da Ramazan ayı boyunca, evimizde çalışma saatleri, mesaisi, dolmuş olmasına rağmen biz oruçlulara hizmet eden, kahvemizi yapmadan evine gitmeyen bu sevabı kazanmak istiyorum diyen Asu kızımıza yeniden teşekkürler... Şükürler olsun ki nefes alabiliyoruz ve bir Ramazan ayında daha dualarımızı, sağlık için, ülkemiz birlik ve beraberliği için yapıyoruz...