Kıbrıs'ta ikamet edenlerin çoğu kişinin ziyaret ettiği yerdir 'Mavi Köşk'... Köşkü bir kez ziyaret edip gezdiğimden bu yana yıllar geçti... Hala daha gizemli havasından kurtulmuş olmadığımı bu anlatımı internette görünceye kadar unutmuşum...
İnsan hafızasına ne kadar çok bilgi sığdırıyor... Her an her şeyi hatırlaması mümkün değilse bile bir anı, bir yazı bütün yaşanmışlıkları güncelleyen oluyor... Yurt dışından veya ülkemiz içerisinden ziyaret edilmesi gereken bir yerden bahsediyorum.
Yapım yılının 1956 olduğu yazıyor, Girne Güzelyurt dağ yolu üzerinde yapılmış 2 katlı ve 16 bölümden oluşan oldukça ilginç efsunlu bir yer... Kıbrıs Cumhuriyetinin kurucusu Baş Piskopos Makarios'un avukatı İtalyan asıllı Rum Paplo Pavlides'e ait ve Pavlides ölene kadar köşkün bakım ve onarımı için para gönderen birisi. Ünlü bir silah kaçakçısı olduğu da söylenen kişi... Köşk Girne'ye hakim bir konumda hatta yer altından denize uzanan bir dehliz olduğu yıllarca önce tarafımıza söylenen bir ayrıntı... Pavlides burada misafirlerini ağırlamakta, başka işlerini de yürütmekte, birçok güzel kadını köşkte misafir etmektedir... Köşkü yapan mimar konumu öyle bir ayarlamış ki oradan Girne tümü ile görünürken evin yoldan yanına gidilmeden görülmeyecek biçimde çizilmiş olması gerçeği var, mimarın tasarımı öğrenilmemelidir açısından ev bittikten sonra öldürüldüğü söylenmektedir...
Köşk 1974 Barış harekâtından sonra askeri birlikler tarafından korunmakta ve müze olarak kullanıma açık tutulmaktadır. Mavi Köşk'ün tek başına gezilmesine izin verilmiyor, önceden hazırlanmış bir metin üzerinden asker olan rehber tarafından bilgiler gruplara ifade edilerek rehberlik hizmeti verildiği bilinmektedir... Evin girişindeki havuz içerisinde vakti zamanında süt banyosu yapıldığı, bizim yıllar öncesi gezimizde bize aktarılandı... Hatta havuzda yüzenlere Pavlides'in yukarıdaki penceresinden elma attığı bu elmayı kapan kişi ile yemek yediği de aktarılmıştı... Bu günlerde böyle bir anlatım var mı, tekrar gitmedim görmedim, ancak o günlerde de Sofia Loren'in köşk misafiri olduğu anlatılmıştı...
Pavlides'in çalışma odasına girdiğim zaman koltuğun duvara sıfır olduğunu görmüştüm... Çalışma masasının koltuğuna oturdum... Şimdilerde müsaade ediliyor mu bilmiyorum. Koltuk ve perdelerin özellikli ayrıca masanın Ceylan derisinden yapıldığı anlatılmaktadır... Koltukta fazla oturma neticesinde, uyku hali olmaması açısından belli bir saatten sonra koltuk zeminin oldukça sertleştiği de ayrı bir ayrıntı... Köşkün sarı odası çocuklar için, depreme dayanıklı, Yeşil oda Pavlides'in dinlendiği oda, yatak odası zevkle döşenmiş, odanın bir penceresinden gün batımı diğer penceresinden güneşin doğduğu an görülmekte, gizli geçide geçişi var. Günah çıkarma bölümünde Pavlides'in arkasını gözetlediği dokuz parçalı aynanın varlığı dikkat çekiyor. Pavlides'in çalışma odasına kırmızı renk hakim, en çok dikkat ettiğim tablodaki Meryem Ananın yüzü ve ayakları, oda içinde nereye giderseniz gidin sizi takip eden üç boyutlu bir tablo... Tavernada ilk dikkatimi çeken masaların renkleri izahat ise odaların rengine göre dizili oldukları... Rum tavernalarını çağrıştırıyor... Köşkteki aşk çeşmesi, içerisinde birçok dilek için, birçok bozuk para olan yer... Bu bilgileri derlerken iyi ki köşkü ziyaret etmişim iyi ki bilgileri okuduğumda bize anlatılan ve gördüklerimizle örtüşüyor derken, böyle güzel bir yerin ziyaretini de her ilgi duyana tavsiye ederim...