Rum tarafı yıllardır BM ve AB üzerinde Kıbrıs Türk’leri aleyhine siyaset geliştiriyorlar, diplomasi yapıyorlar. Bu gönderilen mektup da bunlardan bir tanesi, Crans-Montana da ki sonuç alınamamasının nedeni Anastasiadis’tir, bu Rum tarafında da konuşuluyor. Bu mektup ile durumu kendi lehine çekmeye çalışıyor, Anastasiadis. BM GS Guteres’e üç soru sordu, Rum başkanlık kaynaklarının açıklamaları bu doğrultuda.
1-BM parametreleri Kıbrıs sorunun da değişti mi?
2-Crans-Montana sonrası taraflardan biri veya taraflar suçlanacak mı?
3-Maraş konusun da ki BM görüş ve düşünceleri değişti mi?
1-BM parametrelerin de bir değişiklik yoktur, ayni şekilde iki bölgeli iki toplumlu federal çözüm ile ilgili duruş devam ediyor ancak şu anda yeni bir görüşme planlanmıyor, bu tamamı ile Kıbrıs’lı Türk ve Rumların tasarrufundadır.
2-Crans-Montana da sonuç alınamayacağını gören BM Genel Sekreteri Guterres görüşmelere son vermiştir. Tarafları sorumlu tutacak bir suçlama yönüne gitmeyecektir.
3-Maraş konusu hakkında alınan BM kararları var bunlar değişmemiştir, Maraş’ın açılması yasaklanmıştır, çözümün bir parçası olarak kalmaya devam edecektir.
Rum tarafının elde etmiş olduğu bu cevaplar tamamı ile duyumdur, BM kaynaklarının onlara iletmiş olduğu bilgilerden öteye gitmiyor. Bu bilgilerin doğruluğu ancak BM genel kurulun da Eide’nin hazırlayacağı ve Guterres’in gerekli gördüğü halde müdahale edeceği Kıbrıs raporun da yer alacaktır. Bu raporu 17 Eylül de ki New York da yapılacak olan BM genel kuruluna yetiştirmeye çalışacaklar, verile bilgiler bu doğrultu da. Ancak şu gerçek ki Rum tarafı raporu kendi lehlerine olacak şekilde etkilemeye çalışıyorlar, bu da onların diplomasi atağıdır.
Rum tarafının esas amacı sürecin buzdolabına girmesini sağlamak, 2018 Şubat Rum başkanlık seçimlerinden sonraya ertelemektir. Anastasiadis bu durumda müzakere yapmak istemediğini zaten gerekçeleri ile açıklıyor. Başta güvenlik ve garantiler konusun da Türkiye’nin tavrı değişmezse müzakere mümkün değildir, diyorlar.