Türkiye tarafına baktığımız zaman, BM genel kurulu toplantılarında Kıbrıs sorunu belki de çok gerilerde kaldı. Ortadoğu da büyük güçlerin ilgileneceği çok daha önemli sorun ve paylaşımlar var. KKTC dışişleri bakanı Ertuğruloğlu gerçekleştirmiş olduğu temaslarda elli yıllık Kıbrıs sorununun federal çözüm arayışının Crans Montana’da son bulduğunu söyledi, doğrusu da bu. Ancak son sözü söyleyecek olan BM’dir, son çözüm arayışı ile ilgili yürütülen sürecin yazılı raporu daha Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na sunulmadı. Toplantı sonrası sunulduktan sonra değerlendirmeler yapılacaktır. Annan planı çözüm arayışı BM planı değildi, Annan planı olarak referanduma sunuldu.
Rum Başkan Anastasiadis, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na yapmış olduğu konuşmanın nerde ise tamamı Kıbrıs sorununa yönelikti. Özet olarak söyledikleri, Kıbrıs sorununun çözümü için yeni bir müzakere süreci başlatılmalı ve Rum tarafı buna hazırdır. Geçmişte olduğu gibi eksiklikler olmamalı, çok iyi hazırlanılmış olmalı ki sonuç alınsın. En son yayınlanan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres çerçevesi temelinde bir müzakereye gidilebilir. Guterres çerçevesi, Türkiye’nin garantörlüğünün son bulacağı, Türk askerlerinin ada dan ayrılacağı ve 1960 garanti sisteminin kaldırılacağı bir çerçeveyi öngörüyor. Bu görüşü Türkiye ve KKTC kabul etmez ve de edemez, iki taraftan da yapılan açıklamalar bu doğrultuda. Anastasiadis 2018 Rum başkanlık seçimlerine kadar yeni bir müzakere sürecini tercih etmemektedir.
Akıncı cumartesi BM GS ile görüşecek, Crans Montana’da ki sonuçları tartışacaklar görüşlerini anlatacak, yeni bir müzakere sürecinde sonuç alına bilmesi için Akıncı’nın da önerileri olacağını düşünüyorum, bu öneriler Türkiye ile ayni doğrultuda olur. Yeni bir çerçeve ortaya çıkması biraz zor bu birkaç günde. ABD yetkililerinin açıklamaların da tekrar bir görüşme süreci öngörülüyor, Kohen eski Kıbrıs ABD elçisi önümüzde ki haftalarda Kıbrıs’ı ziyaret edip ikili temaslar yapacak, bana göre öneri getirecek ve iki tarafın da istekli olması halinde yeni bir müzakere sürecinin kapısı aralanmaya çalışılacak. KKTC tarafını eksikliği tek ses olamamasıdır, bu durumumuz BM ‘nin de görüşünü etkiliyor, federal çözüm dışında farklı çözüm yollarının da aranmasının zeminini tıkıyor. Akıncı Guterres görüşmesi önemli, bir müzakere tarihi çıkmaz ancak sürecin tamamı ile çökmediğinin altı çizilir.