Nefesin şükrü

Ömür süresince yaşadığı her olaydan ders alabilen insanlar kendine o günün ve bu günün şartlarında hak verebiliyorsa bu insanların kendileri ile barışık halleri ile çevresindeki barışta etkili olacağı gerçeği vardır.

Ömür süresince yaşadığı her olaydan ders alabilen insanlar kendine o günün ve bu günün şartlarında hak verebiliyorsa bu insanların kendileri ile barışık halleri ile çevresindeki barışta etkili olacağı gerçeği vardır. Yaşadığı müddet insan, her olayı hafızasına kaydeden ve bu kayıtlarda olumlu veya olumsuz hadiselere o günün şartlarında hak verebiliyorsa bu gibi insanlarında kendileri ile barışık halleri etrafındaki barışta etkili olduğu gerçeği yatsınamaz olandır... Sonuçta değermiydi? Değmezmiydi? Soruları her geçen gün kendi cevabını bulan olmaktadır... Kapsamlı sorularda kişilerin kendine öncelikle samimiyetle cevap vermesi gerekir. Bu empatinin yapılamaması hali ise, insanları gerçek yaşantısından uzaklaştırır... Halbuki gerçekler insan hayatının her gününden başlayarak özgeçmişinin içerisinde var olandır... O halde göz açıkken gözümüzde biriktirdiğimiz değer verdiğimiz iyisi ile kötüsü ile not aldığımız yer, yüreğimiz değil de nedir peki? Bazen insan yaşadıklarını,duyduklarını,her yaşın getirdiği olgunluk terazisinde tartıp denge ve tecrübe dediğimiz çerçevede ister kara kaplı,ister gümüş kaplı,ister altın olsun ister pembe bir kitapta alt alta koyup toplayıp çıkarmıyor mu? Bu hesap rakamların hesabı değil bir yaşanmışlığın toplamdaki fotoğrafıdır... Hesap uyuşturması budur... Yazdık, yine tekrarlıyoruz... Gerçekler her zaman tekrarla anlaşılır kılınandır... Yıllar yılların ardı sıra bir birini omuzlayarak bu güne geldi dayandı. Hatırlatmak kadar unutmak da bazen hayatın,tanrının insana lütfettiği sabırdır... Sabrın tükendiği anlar vardır metanet güçlüdür. Yine de, aman denge denge diye ulaşılan bu günlerde dengesizlikleri gördükçe insan bir tuhaf olsa da yaşamın devamında ilerlemek kaçınılmaz bir gerçek olarak yüzüne vuran oluyor... Çalışma hayatı insanın dışa vuran iz düşümü... Burda başarı başarısızlık terazisinde ölçü kişiden kişiye değişen bir ayar... Bir geriye dönüp bakıldığında ne kadar basit,ve yapılabilir işlerin yapılmadığının konuşulduğu ortamı görürüz... Ancak ne yazık ki yapılamayan işlerin ortaklığında olanların daha çok konuştukları da bilinmez değildir... Yaşadığımız coğrafya mevsimleriyle, her mevsimin kendi özelliğinde bütün farkındalıkları bilecek düzeydedir... Kimsenin kimseye kırgın olmaması gereken bir ortamda her proplemin mutlaka kafa ve kasa birliği ile çözülebileceği inancı halen tükenmiş değildir... Her zaman inatlaşmanın dışında alternatifler mevcuttur... Bu konuda elbirliği şarttır, yaşanan bu yeni süreçte mutlaka taşlar yerine oturacaktır... Hepimiz dengelerin öneminde ve elimizdeki nimetin farkında olur, ülkemizde özgürce aldığımız nefesin şükründe olabiliyorsak mutluluğun adını barış koyacağımız günler uzak değildir... 'Hayatı seviyorsanız, zamanı boşa harcamayın, çünkü zaman hayatın kendisidir.' deyişindeki hakikat gibi...

Bu haber 2316 defa okunmuştur

:

:

:

: