Girne yolu ile ilgili çok sayıda şikâyet sosyal medyayı nerede ise salladı. İş planı çıkartılmadı desek yanlış, demesek yanlış ama Cumartesi, Pazar gün iş çileden çıktı pazartesi sabahına dayandı. Pazartesi okula gidecek çocuklar için tam bir can ezgisi halini aldı. Ne diyelim vardır bir bildikleri mi diyelim yoksa bu konuyudamı es geçelim, sonunda rahatlama olacak diye bekleyelim. Tolga Atakan bakanımız genç ve iş yapmak için göreve gelirken neden böyle bir durum yarattığını açıklar açıklamasına ama yol üzerinde evlerine dahi giremeyen ailelere çektirdiği manevi işkenceyi ne derece telafi eder bilemeyiz.
Dışişleri Bakanımız köy gezilerini sürdürmekte kararlı olduğunu paylaşımlarından görüyoruz, bu arada geçmişte kendisini az süreli tanımış olmaktan az da olsa o zamanlarda toparlanıyoruz hareketi içerisindeki heyecanını bilen, o günlerin heyecanını, sözlerini hatırlayanlardanım. Ancak bu hareketin içinden siyasi bir parti çıkacağı konusunda şüphelerimizin doğru olduğunu Cumhurbaşkanlığı seçimlerdeki adaylığından sonra tezahür edeceği tahminlerimiz de yok değildi, nitekim şansını Cumhurbaşkanlığında Sayın Özersay denedi sonuç alamadı, lakin o zamanki oyları kendisine 7 Ocak genel seçiminde karma oy olarak geri döndü. Hayli yüksek sayıda karma oyu partisine taşıdı. Geçenlerde yine bir televizyon programında Sayın Özesay'a Cumhurbaşkanı adaylığınızı olacak mı diye sorulduğu zaman hayır mevcut sistemde aday olmam demiştir. Programı izleyenler bu cevabını mutlaka işitmişlerdir. Zaten milletvekili olarak gireceği bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde sonuç olumsuz çıkarsa, Özersay milletvekilliğini bırakacağı ihtimali çok yüksek olduğu için sistem konusunu ön plana çıkarmıştır kanaatindeyim. Sayın Özersay kurduğu siyasal partiden başkan olarak seçime girdiği zaman 7 Ocak 2018 tarihine kadarki konuşmalarında tek başına iktidar olacağız diye fazlası ile iddialı konuşmuştur. Seçim sonunda Halkın Partisi olarak 9 milletvekili sayısı ile hedefine ulaşamamıştır.
Sayın Hüseyin Özgürgün UBP başkanı olarak partim seçimlerden birinci parti çıkamayacak olursa genel başkanlıktan istifa ederim derken Sayın Özersay tek başımıza iktidar olmaz isek istifa ederim diye bir beyanat vermediği için istifa konusu gündeme gelmemiş, HP'yi 9 milletvekili ile iktidara yani 4'lü koalisyonda taşımıştır. HP olarak köyleri ziyaret ettikleri doğrudur bu ziyaretlerde kahvehane veya spor kulüplerinde köy veya bölge şikâyetlerini dinliyoruz, sorunları yerinde tespit ediyoruz derken örgüt binalarının olmaması nedeniyle ortak kullanım alanlarında toplantılarını yaptıkları ve bu gezileri devam ettirecekleri anlaşılmaktadır. Zaten örgütlenme çalışmaları içerisinde kimin nerden sorumlu olduğu pek anlaşılır gibi değildir. Bu tenkitler okunurken 'ne yapayım siz anlamıyorsunuz' serzenişlerinin yapıldığını sezinler gibiyiz. Halkın bakanlık kapılarına veya herhangi bir bakanın evine yapılacak seçmen ziyaretlerine geçit verilmeyecek bir sistem yaratacaklarını, sorun varsa ilgili birim çözsün, mantığının galip geldiğini az bir sürede görenleriz.
Ceza evini ziyaret eden İç İşleri bakanı varken, Başbakanın aynı ziyareti yapması ve cezaevini korkunç diye nitelendirmesi acaba alınacak önlemlerin ve oradaki mahkûm ve çalışan memurların modern koşullara kavuşturulacağı anlamına mı geliyor bekleyip göreceğiz. Zaten eski İçişleri bakanı Sayın Kutlu Evren bu konuyu projelendirilmiştir. Tez zamanda köklü çözüm istenilendir.
Çalışma bakanı Zeki Çeler ise gençliğinin verdiği hafiflikte, bir orda bir burada, damda, işçi koğuşlarında işçilere hadi kalkın sorunlarınızı dinleyeceğim diyen, mevcut bakanlar içinde oldukça popüler bir kişilik... Yapmak istediği çok şey olsa da kendi siyasi partisi içerisindeki ve kokusu dışarıya taşan istenmezlik hali ile de mücadele ettiği haberleri oldukça fazladır. Zaman her şeyin göstergesi olacaktır.