Günlerdir nefes almakta zorlanmaktayız.Gözler yaşarmakta bir nevi iş akışında gecikmeler olmaktadır. Sağlık bakanlığı hava için yeterli bir açıklama yapmadığı günlerden geçerken Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığının okullara genelge gönderdiğini ve öğrencilerin sınıflarının pencerelerinin kapatılmasını ve Beden Eğitimi derslerinin içeride salonda yapılmasına ilişkin ricada bulunduğunu haber nitelikli okuduk. Okul müdürü ve öğretmenlerin böyle bir ikazı gerektirecek bilgisizlikleri olduğunu sanmıyoruz. Belkide öğretmenlerimiz öğrencilerini teneffüs saatlerinde de bu korkunç havadan koruyandır. Meteoroloji Dairesinin açıklamalarına bakıldığı zaman, hava kirliliği ve görüş mesafesinde azalmaya neden olan toz zerrecikleri, güney ve batı yönlü kuvvetli hava akımlarıyla Kuzey Afrika üzerinden Kıbrıs üzerine taşındığını ve bu durumun 4 Nisan'a kadar hükmünü sürdüreceği tahminleri vardır. Böyle bir havanın süreklilik arzetmesi insan sağlığındaki zararları yanına kasvetli bir ruh bunalımını da beraberinde getirmektedir. Açık havada çalışan binlerce insanımız vardır. İnşaatlarda olsun, hayvancılıkta olsun nefes alınan her yerde olağanüstü hava şartları her zaman sağlığı tehdit edendir. Dikkatli olmak gerekir. Hava toz toprak, çalışmayan kişiler olarak evlerinden çıkmayan kişilerin televizyon kumandası ile müşkülü var, her defasında bir diğerinin yer değişmesi ile evlerde en çok aranılan araçtır. Bir nevi her evin vazgeçilmezidir. Televizyon haberleri izlenendir.Televiyon programcılarının siyasi konukları ise takip edilendir. Sayın Kudret Özersay bir televiyon programında Kıbrıs konusu ile ilgili açıklama yaparken yaklaşan belediye seçimlerinde her bölge için adaylarını tesbit edeceklerini söylemiştir,anlaşılan o ki 4'lü koalisyon ortaklarının ittifakı olmayacaktır. Kıbrıs konumu itibariyle her zaman stratejik özelliği ile dikkatleri üzerine çeken Akdeniz'in paylaşılamayan zenginlikleri ile tarihteki yerini geçmişten bu güne coğrafi yapısı ile muhafaza eden adamızdır. Güney Kıbrıs hem Avrupa Birliği hem de Kıbrıs Cumhuriyeti vasfı ile her demeçte siyasilerinin egosuna teslim olmuş vaziyettedir. Diğer yandan Cumhurbaşkanlığı’ndaki haftalık olağan görüşme sonrası Başbakan Tufan Erhürman, basına yaptığı açıklamayı izledik. Yenierenköy ve Karpaz Belediyeleri’nin birleştirilmesi formülü üzerinde çalışıtıklarını belirterek, radikal tedbirler alacaklarını palyatif tetbirlerin çözüm olmayacağını ifade ederken Cumhurbaşkanı ile bir kahve içmekten kaçınan Anastasiadis eğer yaklaşımlarında somut adımlar atmaz ise görüşmelerin başlamasına gerek olmayacağı gibi zihniyet değişimi kelimesini kullanmayalım çok zor diyerek, yaklaşım halinin değişmesi,gerektiğini söylemiş ve ilave etmiştir Rumlar 'biz bildiğimizi okuruz' derlerse böyle görüşmelerde çözüm ışığı olmaz ,demiştir.CTP merkezine gelecek olan Kipriyanu'ya bu görüşlerini aynen ileteceğini Sayın Erhürman basın önünde ifade etmiştir. Şöyle bir geriye doğru gidip bakıldığında hatıralarda yer eden sınırda içilen iki liderin kahve fincanları ile votka bodirileri, tiyatrolara beraber gidişler, etkinliklerde iki liderin birlikteliği gözler önüne gelirken, Güney Kıbrısın liderinin samimiyetsiz ard niyetleri film şeridi gibi uzar gider. Varsın gidedursun. Çok önemli gelişmelerden birisi de Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulunda Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki gelişmeler hakkında genel bir değerlendirme yapıldığı ve bilhassa Yunanistan’ın iyi komşuluğa aykırı tutum ve davranışlarının Türkiye tarafından hassasiyetle takip edildiği ifade edildiğidir alınan karar ise Türkiye’nin hak ve menfaatlerinden asla taviz verilmeyeceğidir. İnadına çözüm sloganı atanların bu gergin havada bir kez daha düşünmeleri ve Kıbrıs sorununun kaynağındaki Rum zihniyeti üzerinde düşünülmesi yeniden farz olmuştur. Mart ayının son Cuma gününün duası her zaman sağlık için olsun.