Malî protokol imzalanmıştır diye açıklama yapan Maliye Bakanı Sayın Serdar Denktaş 1 Temmuzdan sonra hükümetin icraat yapmaya başlayayacağını,Türkiye'den mali kaynak akışının olacağını söylüyorsa bu açıklamaların bir hikmeti vardır. Malî protokolün imzası olabilir ancak içerik açıklanmamıştır. Protokolün ister eskiden kalma olsun ister son bölümü olsun mutlaka 4'lü hükumetin mutabakatı vardır ki Sayın Denktaş imza atmıştır. Hükümetin iş yapabilirdik durumu yine bir nevi yerel seçimlerden sonrasında kalmıştır, bakın Temmuz ayında neler olacak, anlarsınız der gibi bir ortamdayız. 100 gün sonrası 100 gün sonrası diyerek geçen günlerin hesabı kitabı yapılır artı eksi hesaplanır modunda olan mevcut kabinemiz inşallah ülkemizin faydasına kararları alır uygular ve vatandaş nemnuniyeti yaratır. Mart-Kasım ayı arlığında 52 festival daha var deniyorsa,Sayın Tufan Erhürman'ın gidilecek yeri var, Sayın Kudret Özersay doğru söylüyor Türkiye'siz anlaşma olamaz derken hala daha nerden buldun faslını devam ettirmekte mal beyanı için karşılaştırmalı denetim istemektedir . Sayın Angolemli Meclis başkanı olamamıştır ama Sayın Teberrüken Uluçay açsın milletvekili beyan zarflarını,karşılaştırsın malları, elini tutan mı var. Yasal prosedür neyse uygulasın. Sayın Tolga Atakan gece uykularında dahi Girne yolunun daha güzel bir yol olması için çabalarken, vatandaşın çektiği eziyetten kendisi de rahatsız, iş ilerlemiyor tıkalı yol, yapılan asvalt için giden malzemenin haddi hesabı yok. Yaz sıcakları bastırmadan yol bitse iyi olur. Yollarda denetim derken firmaların açık isim yazılı araçları sosyal medyada reklam gibi paylaşılıyor. Denetimdeki sonuç ortada yok. Sayın Zeki Çeler'e gelince vezneye inmiş de vatandaş bir bakanı karşısında görünce şaşırmış. Allah aşkına oturun makamınızda her kes işini bilir, yapar, boşuna vazife arası sanal reklam uygulamayın. Böyle yaparsınız yarın aileler Eğitim Bakanı Sayın Cemal Özyigit'i öğrenci taşıyan otobüslerin direksiyonunda görmek isterse ne olacak. Sayın Erkut Şahali'nin konuşma akıcılığı oldukça güzel lakin hayvancılığın dertleri bitmiyor ve bakanlığının buna çare olduğunu unutuyor. Uzun konuşmalar arasında sorunları kaybedip buluncaya kadar problemin halli zorlaşıyor. İç İşleri Bakanı Sayın Ayşegül Baybars sabahın yedisinde girdiği bakanlıkta sınır dışı, sınır içi,derken, o haklı mı vatandaş oldu, haksız mı vatandaş oldu ,dosyaları arasında çabalıyor yasal zemin arıyorsa da netice henüz yok. Sağlık Bakanı Sayın Filiz Besim Türkiye ziyaretinde, Şehir Hastahanelerine hayran kaldığını sınır ötesinde söylerken KKTC'de şehir hastahanesi olmaz memnuniyetsizliğini dile getiriyor, malum yasak sigara kapalı mekanlarda içilmez derken, hastahane eczaanelerinde ihtiyaç duyulan eksik ilaçları hala daha raflara koyamıyor. En faal bakanlık Turizm, hakkını vermek gerek Sayın Fikri Ataoğlu yurt dışı fuarlarda oldukça başarılı yurt içinde faaliyetleri kayda değer,ekibi çalışkan bir bakanlığın başında, müzeleri açmakla meşgul yıl sonuna kadar 4 tane müze daha açacağız diyor. Sayın Özdil Nami ise sessizliğini korumakta olan yeri ve zamanı geldiği hallerde konuşan bir bakanlık sürecinde. Her şeyin paraya dayandığı zamanda para akışı olacak derken yerel seçimlerin adayları siyasi partilerin hareketliliği, 4'lü hükümetin aday karmaşasında devam ediyor. Esentepe köyünde CTP hiç bir adayı desteklenmeyecek diye nasıl acayip bir açıklama yapıyor, akıl almaz bir duruma otör olanların analizleri gerekir.Basın toplantıları derken 3-4 saatlik bakanlar kurulu toplantı sonucunda açıklamasız geçen süreç, oyalanma, oyalama taktiği ve stratejik olmayan önlemlerde, büyük deyip,küçük bir oyunun içerisinde kayboluş. Ne diyelim hayat doğum ile ölüm arasında ince bir çizgi. Hele bir 24 Haziran seçimleri hem Türkiye'de hem ülkemizde hayırlısı ile bitsin.Yaşayıp göreceğimiz daha çok şey vardır. Çok değil uzakların yakın olduğu yerdeyiz.