Bu sabah günaydını bol bir gününüz olsun...
Kabuğunuzdan çıkın...
Başka hayatlara dokunun...
Onları kendi hayatınıza DAVET edin...
Olmazsa siz onlara MİSAFİR gidin...
Gülümseyişlerine bir TEBESSÜM
Bakışlarına bir IŞIK gönderin...
Sevgiyle...
YÜREĞİN ÇAĞIRDI BENİ
Bakışların çağırdı beni
Ben geldim
Günlerden bir gün
Aylardan KASIM...
Saatlerinse yasemin renklisi
Bana yalnızlığımı hatırlatan...
Sen yalnızlık nedir, bilir misin bir tanem?
Sen hiç yalnız kalmadın ki! ...
Bakışın çağırdı beni
Gitmemek olmazdı
Kalmak olmazdı
HAYIR demek hiç olmazdı...
Acemi iki sevdalı bir olduk biz olduk
Gel-gitlerinde zamanın
Sonbahar yaprakları gibiydik
Savrulduk...
Kavrulduk..
Sonra durulduk...
Bakışların çağırdı beni
Ben geldim...
Ne zaman bana öyle baksan
Öksüz bir çocuk gibi
Sokulup kucağına
İçimi çeke çeke ağlamak gelir...
Sakın ZAMANı zamanlardan çalıp
Uzaklar götürme emi?
Bakışların çağırdı beni
Bak geldim...
Parmak uçlarım / dudaklarının yangınında
Titrer elim ayağım
Titrer gönül telim
En ince yerinden...
Bakışların çağırdı beni
Ben geldim...
Leylak rengi akşamlarına...
Eğer istersen
Sen istersen
Hercai menekşen olurum senin...
Moru...
Sarısı...
Alacasıyla...
Tenekelerde kokulu karanfilin
Yahut
Boynuna sarılan
Sarmaşığın olurum EĞER istersen...
Dünya bir başka döner seninle
Başım bir başka...
Bakışın çağırdı beni
Ben sana geldim...
Özlemime düşüverdi gözlerin
Gel haydi!
'ELVEDA' diyelim eskimiş yalnızlıklarımıza
Hüznün ülkesinden DÖN artık
Sokul AKDENİZime...
Suskun yüreklerimiz konuşsun...
Yüreğin çağırdı beni
İşte ben geldim...
Uzat ellerini
Sevdamız sevişsin avuçlarımızda
Haydi durma!
Sıkıca sar beni...
'DAHA SONRA' demek çok geç demektir
Yıldız yüklü şarkılar fısılda kulaklarıma...
Şimdi
'SENİ SEVİYORUM' deme zamanı....
Ayşe TURAL
BİRBİRİMİZİ ANLAMAK...
İki kişinin yüzünü birbirine dönmesidir; aklından, yüreğinden geçenleri anlamak adına...
O konuşurken gözlerinin ta içine bakarak dinlemektir, can kulağıyla...
Gülümsemektir, yeri geldiğinde...
Araya bir soru serpivermektir...
Baş sallamaktır çokçası...
Kalabalıklar içinde iki kişi oluvermektir...
İçinizi dökebilmektir, sanki uzun yıllardır tanışıyormuş gibi...
Ayrılırken sıcacık el sıkışmaktır...
Bazen yaş dolu gözlerle sarılmaktır, konuşmadan...
Omzuna başını dayayıp ağlayabilmektir bazen...
Haydi hayatı paylaşın...
Paylaşın ki yalnızlıklar azalsın...
ADA'M
önce
bakışlarının köprüsünde yürümek
sesine tutunmak isterim...
sonra
hayata dokunmak
seninle bir ADA olmak isterim...
uzak bakışlardan öte
sıcacık/ güvenli/sessiz bir ada(m)...
Ayşe TURAL
KIRILGAN OLUNCA YÜREK...
Zaman zaman yüreğimin sırça saray oluşuna kızarım... Bir bakışa,
bir dudak büküşe,
bir baş çevirişe,
ince bir söze kırılıverir...
Sonra mı?
Ne yapsam geçmez bir türlü...
Avutamam gönlümü...
Aklıma geldikçe dolar gözlerim...
Ta ki
başka bir gönül avuntusu bulana kadar...
Neyse ki çocuk gibidir...
Kolayca kanar...
Bir pamuk şekerine razıdır...
Yahut
Rengarenk bir uçurtma kuyruğuna takılıverir...
ADAMIM
uzayıp giden yalnızlığıma
ışık
kimsesiz ruhuma
arkadaş oluverdin...
yüreğim çağırdı seni
hoşgeldin
gönül soframa
hoşgeldin
adamım...
Ayşe Tural
YÜREĞİN ÇAĞIRDI BENİ...
Günümüzde gerçek sevgiler tozlu raflarda unutuldu gitti...Ne yazık ki!
Olur ya hani,bir gün ansızın biri çıkar karşınıza...
Düşlerden çıkıp gelmiş gibi...
Hayallerin ötesindeki ülkelerden birinden mesela...
Sevdalı bir yürek çağırırsa sizi, kimseye kulak asmadan koşun... ' Yüreğin çağırdı beni, ben sana geldim...' deyin...
Başkalarının ne diyeceğine bakmadan...
Önünü ardını düşünmeden hem de...
Bırakın aşk sizi sobelesin...
Hesapsız kitapsız sevin...
Delice...
Tutkuyla...
Sevmek bir tutkudur...
AŞK daha büyük bir tutku...
' Daha sonra demek, çoook GEÇ demektir...
Şimdi 'SENİ SEVİYORUM...' deme zamanı...'
ISTERSEN
düş bahçelerime
yağdır
yıldızlarını...
istersen
gelincikler ekeriz
güneşli geleceğe...
Ayşe TURAL
SEV-Mİ-YO-RUM...
Sev-mi-yo-rum...
Zorla değil ya sevmiyorum işte...
Kendini beğenmişleri sevmiyorum...
Başkalarında kusur arayanları/ sanki kendi kusursuzmuş gibi/ sevmiyorum...
Gafçıları, patavatsızları sevmiyorum...
Kaş yapayım derken göz çıkaranları sevmiyorum...
Burnu bir karış havada olanları sevmiyorum...
Durmadan ben... ben... diyenleri sevmiyorum...
Paraları ya da mallarıyla övünenleri sevmiyorum... Demek ki kişiliklerinde eksiklik hissediyorlar, diye düşünüyorum...
Şımarık ve yapmacık olanları sevmiyorum...
Durmadan yalan söyleyenleri sevmiyorum...
Kendi çıkarları için herkesi kolayca gözden çıkaranları hiiiiiç sevmiyorum...
Aklıma gelenler şimdilik bu kadar...
Bunların dışında kalan herkesi çooooook
SE-Vİ-YO-RUM...
BİLMECELERİN
gözyaşı dökecek kadar
yüreğinde mi yeryüzü?
yoksa
kahkahalarına karşılık mı yok
yıldızlardan?
bence Aydedeye sor
bilmecelerini...
Ayşe TURAL
BEN BUYUM, YA SİZ?
Merhabaları severim... Gülümsemeyi severim. Paylaşmayı, dinlemeyi, eğlenmeyi severim.
Yaşamın bir kereliğine avuçlarımıza bırakılmış en güzel armağan olduğuna yürekten inanırım.
Üzüntülerimi boğazımdan aşağı indirmemeye çalışırım. Bilirim ki ruhuma ve bedenime zarar verir. Her kötü günün ardından güzel günlerin geleceğine inancım tamdır.
Yaşadıklarımdan ders çıkarmasını bilirim. Geçmişi, sadece işime yarar bir deneyimi hatırlatacaksa hatırlarım. Aksi takdirde belleğimden silerim.
Arka bahçem, çöp tenekem yoktur.
Anı yaşamayı severim.
Kendime göre doğrum neyse onu uygularım, başkalarına hep kulaklarımı tıkarım...
SÜRÜKLEME GÜLÜŞLERINI...
ardın sıra
sürükleme gülüşlerini
seni böyle görmeyeyim
var git kapımdan...
giderken
maskelerini de gizlerini de
bohçala, götür...
ben
güneşin üşümediği yerdeyim...
Ayşe TURAL
GÜVEN DUYDUKÇA
Toplum bilinçli ve sağduyulu oldukça, objektif değerlendirmeler yaptıkça her zaman kazançlı çıkıyor, diye düşünenlerdenim.
Yerel seçimler sonrası pek az belediye başkanı değişti...
Toplum kendine hizmet edenleri tutuyor, savunuyor. Elbette şimdi görevde kalanlar / inanıyorum ki/ daha çok çalışacaklar...
Yaratıcı ve pratik çözümler üretecekler. Halk bize güvendi deyip daha bir şevkle, kendilerine inanarak yeni yollar deneyecekler.
Sonuçta vatandaş da , seçilen de GÜVEN duygusuyla yeni bir döneme girdi.
Başta Mehmet Harmancı, Nidai Güngördü ve Mehmet Hulusioğlu olmak üzere tüm belediye başkanlarını kutluyorum.
Bu kadar bilinçli bir toplumun belediye başkanı olabilmek çok zor.
Onları bir sürü problem bekliyor. Bunlar da onun farkında zaten.
Yolunuz açık olsun...
ERGUVAN BAHÇELERİM
ayak seslerin
ulaşamamış kapıma
gölgen arka sokakta...
gülüşün dudak kenarı
ha düştü ha düşecek...
bir yanım eksik kalır ya hani,
bir söz çok gelirken...
gözlerine düşerken derin kuyular
ellerin hem kararsız hem ürkek...
düğümü bir türlü
çözülmezse sözcük bohçasının
ha bir adım geri
ha bir adım ileri...
sarkaç misali
gelgitlerdeyse yüreğin
Akdeniz olsan kaç yazar?
erguvan bahçelerime giremezsin...
Ayşe TURAL
SON DAMLA...
Okuduğum kitabın kapağını kapatıp kalkıyorum. Ne mi okuyorum? 'FREUD'un Kız Kardeşi '
Biraz serinlemeli...Biraz da okuma molası... İstikamet mutfak... Buzdolabından çok sevdiğim bir şişe elmalı soda alıyorum. Dolaptaki en güzel, en süslü şarap bardağını seçiyorum...Keyfim tam olsun...
Yavaşça döküyorum...
O da ne?
Son damlalar bardağı taşırabilir mi? Evet...
Bir damla...
bir damla daha... son damla...
EVET... bak yavaşça taşmaya başladı bile...
Siz son damlayı, bardağı taşıran son damlayı ne zaman yaşadınız?
Bu hafta sonunu keyifle, canınız ne istiyorsa onu yaparak geçirin...
Ruhunuz ve bedeniniz dinlensin...